Ankara Barosu, Ankara Adliyesi ile aile, ticaret ve çocuk mahkemelerinin bulunduğu ek hizmet binasının çevresinde 50 TL karşılığında dava dilekçesi yazan 5 kişi hakkında, suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde adliye binası girişinde ve çevresinde ellerinde 'dilekçe yazılır' tabelasıyla duran 5 kişinin olduğu, dilekçe başına 50 TL ücret aldıkları, bina çevresinde tel örgülerde 'dilekçe yazılır', 'fotokopi çekilir', 'e-devlet çıktısı, telefon çıktısı ve tarama yapılır' şeklinde ifadeler ile telefon numaraları ve site adreslerinin yer aldığının tutanakla tespit edildiği belirtildi.

'EĞİTİMSİZ KİŞİLERİN ELİNE BIRAKILAMAZ'

Dilekçede, Avukatlık Kanunu'nun 35'inci maddesine göre adli işleri takip etmenin ve bu işlere ait evrak düzenlemesinin sadece baroda kayıtlı avukatlar tarafından yapılacağı hatırlatıldı. Aynı maddede arzuhalcilerin faaliyetinin engellendiği, hukuki yardıma ihtiyaç duyan kişilere sadece mesleki sorumluluğa sahip, denetime tabi, bu işin eğitimini alan ve meslek icrası konusunda kendisine ruhsat verilen kişilerin yardım edebilmesinin ön görüldüğü belirtildi. Hukuki yardıma ihtiyaç duyan kişilerin, mesleki sorumluluğu olmayan, denetlenmeyen, akademik anlamda öğrenim görmemiş kişilerin eline bırakılmasının kabul edilemeyeceğine dikkat çekilerek, "Günümüzde arzuhalcilik, hiçbir denetime tabi olmayan, vergi yükümlülüğü bulunmayan, yetkisi, sıfatı, sorumluluğu olmayan kişilerin aracılık yaparak menfaat sağladıkları bir iş haline gelmiştir. Adliyeler, arzuhalci hataları nedeniyle geri dönüşü olmayacak şekilde haklarından mahrum kalma örnekleriyle doludur" denildi. 

Dilekçede, Ankara Adliyesi ve ek hizmet binası çevresinde arzuhalcilik yapanların emniyet görevlileri tarafından tespit edilip, haklarında 'Avukatlık Kanunu’na muhalefet' suçundan gerekli soruşturma yapılarak kamu davası açılması talep edildi.

'VATANDAŞIN HAKKINI ZAYİ EDİYORLAR'

Adliye önünde DHA'ya açıklama yapan Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Zafer Doğan Bilgin, "Biz Avukatlık Kanunu'nun 35 ve 63'üncü maddelerine muhalefetten dolayı suç duyurusunda bulunduk. Birtakım kişiler herhangi bir vergi kaydı olmadan, hukuki bir eğitim almadan hukuki mütalaalarla vatandaşların hakkını zayi etmektedirler. Yazılan dilekçelerin yargılama aşamasında vatandaşların hak kayıplarına neden olduklarını gördük. Türkiye’de avukat sayısı 150 binlere ulaştı. Artan hukuk fakülteleri sayılarından tutun, asgari ücret altında çalışan işçi avukat meslektaşlarımıza kadar birçok sorunumuz varken, bir de zaten yapamayacakları bir alanda yıllardır faaliyet göstermeye çalışan bu tip bir oluşumun karşısında olmak adına suç duyurusunda bulunduk" dedi.  

Avukat Batuhan Yılmaz ise, "Yargıtay'a giden kararların yüzde 60’ı usulden bozuluyor. Arzuhalci yazdığı dilekçenin devamında nasıl bir hukuki akıbet taşıdığına ilişkin hiçbir hukuki bilgisi yok ve bu süreç vatandaşı uzun vadede zarara sokuyor" diye konuştu.

ARZUHALCİLERDEN TEPKİ

Avukatlar, bu sırada adliye önünde bekleyen arzuhalcilerle tartıştı. Arzuhalciler ise avukatlara tepki gösterdi. Arzuhalcilerden Yusuf Yurttaşan, baronun daha önce de aynı nedenle kendilerine dava açtığını ve beraat ettiklerini söyleyerek, bu kararı Avukat Batuhan Yılmaz’a gösterdi. 35 yıldır arzuhalcilik yaptığını belirten Yurttaşan, "Bizi daha önce de mahkemeye verdiler. Mahkemeyi biz kazandık ve Yargıtay da kararı onadı. Tekrardan avukatlar bürosu bizi şikayet ediyor. Biz de onlara daha önceki kararı gösteriyoruz. Biz arzuhalciyiz, vatandaşlara yardımcı oluyoruz. Vatandaş avukata gitse bir dilekçeyi, 500 liraya yazar, biz 50 lira 100 liraya yazıyoruz. Biz avukatlık yapmıyoruz" diye konuştu.

Suç duyurusuna ilişkin dilekçe şöyle;

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN : ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI

ŞÜPHELİLER : Ankara Adliyesi Aile, Ticaret ve Çocuk Mahkemeleri ek hizmet binası çevresinde arzuhalcilik yapan şahıslar.

SUÇ : 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’ nun 35. ve 63. maddelerine muhalefet.

AÇIKLAMALAR :

1- 14.09.2021 tarihinde, Ankara Adliyesi Aile, Ticaret ve Çocuk mahkemeleri ek hizmet binası çevresinde ve girişinde ellerinde “dilekçe yazılır” tabelasıyla duran beş kişi olduğu, dilekçe başına 50,00 TL. ücret alındığı, bina çevresinde tel örgülerde “dilekçe yazılır, fotokopi çekilir, e-devlet çıktısı, telefon çıktısı ve tarama yapılır,”şeklinde ifadeler ile telefon numaraları ve site adreslerinin yer aldığı tespit edilmiş ve tutanak tutulmuştur. (EK-1)

2- Anayasa’nın 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmüne yer verilerek, hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı teminat altına alınmıştır.

Avukatlık Kanunu 2. maddesinde avukatlığın amacı “hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamak” olarak düzenlenmiş, devamında “Avukat bu amaçla hukukî bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.” düzenlemesi yer almıştır.

3- Avukatlığın amacına uygun olarak, hukuki meselelerde adalet ve hakkaniyete uygun çözümün sağlanmasını temin etmek adına, Avukatlık Kanunu 35. maddesinde yalnız avukatların yapabileceği işler belirlenmiştir. İlgili madde gereğince;

“Kanun işlerinde ve hukukî meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adlî işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.”

Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesi, arzuhalcilerin faaliyetini engellemektedir. Hukuki yardıma ihtiyaç duyan kişilere sadece mesleki sorumluluğa sahip, denetime tabi, bu işin eğitimini alan ve meslek icrası konusunda kendisine ruhsat verilen kişilerin yardım edebilmesini öngören bu düzenleme, kamu yararını amaçlamaktadır. Hukuki yardıma ihtiyaç duyan kişilerin, mesleki sorumluluğu olmayan, denetlenmeyen, akademik anlamda öğrenim görmemiş kişilerin eline bırakılması kabul edilemez.

Avukatlık Kanunu 63. maddesinde ise “Baro levhasında yazılı bulunmayanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait olmayan dava evrakı düzenleyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamazlar.” kuralı getirilmiştir.

4- Günümüzde arzuhalcilik, hiçbir denetime tabi olmayan, vergi yükümlülüğü bulunmayan, yetkisi, sıfatı, sorumluluğu olmayan kişilerin aracılık yaparak menfaat sağladıkları bir iş haline gelmiştir.

5- Devletin kamu düzenine ilişkin bazı görevlerinin kimler tarafından nasıl yapılacağına dair birtakım kayıtlar ve şartlar konulması gereklidir. Hakimlik ve avukatlık bu görevlerin başında gelir. Bir devletin geleceği adalete bağlı olduğu için adaletin dağıtımında rolü olanları sıkı bir ahlak ve bilgi denetiminden geçirmek gerekir. Bireyin haklarının savunması herhangi bir kişiye bırakılamaz. Adaletin dağıtılmasına yardımcı olmak amacıyla öğrenim görmemiş, etik anlayışı özümsememiş, sözleri ve eylemleri denetim altına alınmamış, bir organizasyon çatısı altında birleşmemiş kişilere adaletin dağıtılmasına yardımcı olma görevi verilemez.

6- Hukuk, belli bir sistematiği olan, süreler ve yargılama mercilerine sunulan beyanların bağlayıcılığı açısından katı kuralları olan bir alandır. Adliyeler, arzuhalci hataları nedeniyle geri dönüşü olmayacak şekilde haklarından mahrum kalma örnekleriyle doludur. Bu durumdan daha vahim olanı, hak mahrumiyetleri nedeniyle başvuracakları bir makamın ya da bir sorumlunun bulunmayışıdır. Oysa avukatlar, uyuşmazlığın çözümüyle ilgili olarak bilgilerini uyuşmazlığı çözecek mercilere sunmakta ve bundan dolayı da sorumlu olmaktadır.

Bireyin devletten en çok beklediği hususlardan biri başta temel hak ve özgürlükler olmak üzere, hukuk düzeninin bireye sağladığı ve koruma altına aldığı hakların bir hukuki uyuşmazlıkta tam ve eksiksiz, adil, süratle ve eşit bir şekilde uygulanmasıdır. Eğitim almamış, ahlaki kuralları özümsememiş, sözleri ve eylemleri denetim altına alınmamış, bir organizasyon çatısı altında birleşmemiş kişilerin adaletin dağıtılması faaliyetine yapabilecekleri olumsuz etkileri önlemek için Avukatlık Kanunu 35. ve 63. maddelerinin istikrarlı ve katı bir şekilde uygulanması şarttır. Bu uygulama sadece avukatların menfaati için değil, kamunun ve adaletin menfaati için bir zorunluluktur.

7- Ankara Adalet Sarayı önündeki tüp geçit üzerinde bulunan arzuhalciler tarafından dava dilekçesi yazıldığına ilişkin tutulan tutanak dilekçemiz ekinde sunulmuştur.

8- Açıklanan nedenlerle, Ankara Adliyesi Aile, Ticaret ve Çocuk Mahkemeleri ek hizmet binası çevresinde arzuhalcilik yapan şahısların emniyet görevlileri vasıtasıyla tespiti ile haklarında Avukatlık Kanununa muhalefet suçundan gerekli soruşturmanın yapılmasını talep zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER : Türk Ceza Kanunu, Avukatlık Kanunu ve ilgili yasal mevzuat

NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen ve re’sen tespit olunacak nedenlerle; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’na aykırı olarak faaliyette bulunan şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, haklarında kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekâleten arz ve talep ederiz.21.09.2021