İstanbul'un Tuzla ilçesinde eski nişanlısı Oktay Dönmez tarafından gittikleri restoranda öldürülen Avukat Dilara Yıldız için memleketi Samsun'un Bafra ilçesindeki Aktekke Yatılı Bölge Ortaokulu bahçesinde cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye Yıldız'ın cezaevinde olan babası Ali Yıldız, geniş güvenlik önlemleri altında katıldı. Avukat Yıldız, burada kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

'SENİ ÖPMELERE KIYAMADIM'

Cenazede gözyaşı döken Yıldız'ın anneannesi Sevim Kitapçı, "Eceline mi aşık oldun, katiline mi aşık oldun yavrum. Ben seni öpmelere kıyamıyordum, dünyalar güzeli kızım. Şeytana mı aşık oldun sen, benim tatlı kızım. Çok genç yaşta bıraktın bizi yavrum" diyerek ağıt yaktı.

'BU DÜNYAYA FAZLA İYİYDİ'

Yıldız'ın annesi Elvan Akyel ise, "Yılbaşında buradaydı. Pazara gittik beraber, alışveriş yaptık. Buradan yolcu ettim onu. Son kez sarıldım çocuğuma. Çocuğum hayatta kalsın, diye çok mücadele ettik. Hiç kimse kurtarmadı orada, herkes seyretti. Çok merhametliydi, çok iyi kalpliydi. İşinde de çok başarılıydı. Müvekkillerinin eşlerine bile yardım ederdi. Aslında bu dünyaya fazla iyiydi benim yavrum" diye konuştu.

YILDIZ'IN DAYILARI İDAM İSTEDİ

Avukat Yıldız'ın dayılarından Savaş Akyel, "Bunları alacaksın içeri, bir daha salmayacaksın. Bir avukat tutuyor, 3 gün sonra dışarı çıkıyor. Biz böyle şeylere idam istiyoruz. Devlet bir de buna ekmek veriyor, böyle vicdansız adama ekmek mi verilir" dedi. Diğer dayı Suat Akyel ise, "Bu bile bile gelen bir ölümdür. Tehdit mesajından sonra hemen tutuklanması lazımdı. Yüzlerce kadın hep aynı şekilde ölüyor. Böyle insanların idam olması lazım" diye konuştu.

Cenazeye cezaevinden özel izinle çıkan Dilara Yıldız'ın babası Ali Yıldız, geniş güvenlik önlemleri altında katıldı.
 

'ONU KORUYAMADIK, HEPİMİZ SORUMLUYUZ'

Cenaze törenine katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"İstanbul Sözleşmesi'nin önemini anlatmaya çalışırken hep bize 6284 sayılı yasadan bahsedildi. Ancak bu yasanın uygulamasında ne kadar yetersiz kalındığını, meslektaşımızın verdiği onca çabaya rağmen katledilmesiyle, çok acı bir olayla yaşamış olduk. En başından beri söylüyoruz. Türkiye'de kadına yönelik şiddetin yöntemleri değiştirilmelidir. İstanbul Sözleşmesi çok daha etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Kadınların adalete erişiminde baroların, sivil toplum örgütlerinin çok daha etkin olması için önlerinin açılması gerekir. Acımız çok büyük. Bundan sonraki mağduriyetlerin önüne geçebilmek adına bu olayın bir milat olarak kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu olaydan çok ciddi dersler çıkarılması gerekiyor. Verdiği mücadeleye rağmen onu koruyamadık. Tüm toplum olarak hepimiz bundan sorumluyuz" 

Cenaze törenine Samsun Baro Başkanı Pınar Gürsel Yıldıran da katıldı.

İSTANBUL'DAN UĞURLANDI

Avukat Dilara Yıldız için Beyoğlu'nda bulunan İstanbul Barosu önünde  tören düzenlendi. Dilara Yıldız'ın cenazesi dün saat 12.00'da İstiklal Caddesi'ndeki baro binası önüne getirildi. Törene Dilara Yıldız'ın annesi Elvan Yıldız, kız kardeşi Merve Yıldız, İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ve meslektaşları katıldı. 

"CANİ GEREKLİ CEZAYI ALSIN"

Anne Elvan Yıldız, "Benim çocuğum hiç yerine öldü. Çok ceza almasını istiyorum, oradan çıkmamasını istiyorum. Acım büyük. Acımla birlikte öfkem de çok büyük. Yavrumu boş yere öldürdü, cani. Gerekli cezayı alsın, hiç dışarıya çıkmamasını istiyorum, ömür boyu dışarı çıkmasın istiyorum. Kızımı tehdit ediyordu" dedi.

"BU KEZ KURŞUNU BİZ YEDİK"

Törende konuşan İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ise, "Bu cinayet şimdiye kadar işlenen cinayetlerden çok farklı. Bize, dünyaya bir şeyler anlatması gereken bir cinayet. Bizler bu ülkenin bütün avukatları olarak bir kurşun yedik. Bu kez kurşunu biz yedik. Bundan hepimiz ders almalıyız. Kadın cinayetlerini önlemeye yönelik olarak alınan önlemler şu ana kadar yapılanlardan ibaret olmamalı. Biz mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayana kadar barolar olarak bu mücadeleye devam edeceğiz. Kadın cinayetlerinin önlenmesi adına hukukçular olarak ne yapılması gerekiyorsa yapmaya sonuna kadar devam edeceğiz" diye konuştu.

'EĞER O POLİSLER...'

İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Av. Nazan Moroğlu, meslektaşımızın katledilmesinin devletin kadınları koruyamadığının göstergesi olduğunu söyledi ve “Yaşamından endişe duyduğunu bildirmesine, koruma kararı aldırmasına, polise haber verilmesine rağmen öldürülen bir kadın! Yaşananlar elbette o restorana giden polis memurlarının suçu değil! Ancak yıllardır, kolluk kuvvetlerinin bu tarz olaylarda nasıl davranılması gerektiği ile alakalı eğitim alması gerektiğini söylüyoruz. O polisler üniformalı değil sivil kıyafetli olsaydı, hemen 10 adım ötesindeki karakol’a haber verilip zamanında iletişim kurulabilseydi Dilara belki şimdi yaşıyordu” diyerek her olayın niteliğine uygun davranmak gerektiği hatırlatmasını yaptı. Avukat Moroğlu “..kadın cinayetleri nasıl durdurulacak? Kadın-erkek eşitliğine inanmak’ ve yaşama geçirmek gerekir. Kadın ile erkeğin eşit olmadığını düşünen bir zihniyette şiddetin katlanarak arttığını, yasaların tam anlamı ile uygulanmadığını, tek imza ile İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım atılmasının, cezasızlık kültürünü tetikleyerek bu cinayetlere yol açtığını bir kez daha görmüş olduk. Bir çağrımız var, kadının sadece ailenin bir üyesi olarak görülmediği, birey olarak görüldüğü Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulmasını istiyoruz. ‘Yasaları uygulayın! Kazanılmış haklarımıza dokunmayın!’ diyoruz.” dedi.

İÇİMİZ CAYIR CAYIR YANIYOR

Törende konuşan Sakarya Barosu Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız, “Üzülerek söylüyorum ki ülkemiz kadın mezarlığına döndü. Bu yüzden artık tüm sorumluları görevini yapmaya davet ediyorum. Bugün İstanbul’da soğuk bir gündeyiz ama içimiz cayır cayır yanıyor. Kadın cinayetleri yüzünden ülkemizin her tarafı yangın yeri oldu. Artık herkes görevini yapsın ve yasalar etkin bir şekilde uygulansın. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Başta meslektaşımızın ailesi olmak üzere hepimizin başı sağ olsun” dedi.

ANKARA'DA AVUKATLARDAN 'DİLARA YILDIZ' EYLEMİ

Ankara Adliyesi önünde toplanan çoğunluğu kadın avukatlar adına açıklamayı Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel yaptı. Koranel, bir meslektaşlarını kadın cinayetlerinde kaybetmenin derin üzüntüsü içine olduklarını belirterek, "Şiddet karşısında sağlam, somut, köklü adımlar atılmaması, denetim mekanizmasının olmayışı şiddeti tırmandırmaktadır. Bugün meslektaşımızın ölümü her kesimden kadının şiddetle ve ölümle burun buruna ve korumasız olduğunu bir kez daha göstermiştir" dedi.

Kadın cinayetlerinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayandığını ve kadınların var olma haklarının ellerinden alındığını ifade eden Koranel, "Devlet toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik politika üretmekle ve eşitsizliğe sebep olabilecek ayrımcı, aşağılayıcı her türlü eylem ve söylemin karşısında olmakla yükümlüdür.