'AK Parti'yi devirmeyi öngören 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın gerçek, altındaki imzanın Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu birçok resmi kurum tarafından verilen 7 ayrı raporla tescillendi. Ancak Genelkurmay Askeri Savcılığı, Adli Tıp, TÜBİTAK, Emniyet ve Jandarma Kriminal'in raporlarına rağmen 'Kaos Planı'nı belge olarak kabul etmiyor. Genelkurmay'ın belge üzerinde yeni incelemeler yapmak istemesi her kesimin tepkisini çekiyor. Son olarak emekli Hakim Albay Rüştü Atpulat, askeri savcılığın tavrını eleştirdi. TÜBİTAK, Adli Tıp Kurumu ve Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nın üst bilirkişiler olarak bilindiğini anlatan Atpulat, bu kurumların raporlarını kabul etmeyerek başka arayışlara girmenin kabul edilemeyeceğini belirtiyor.

Bugüne kadar mahkemelerin bu kurumların raporları doğrultusunda uygulama yaparak yüzlerce mahkumiyet veya beraat kararı verdiğini hatırlatıyor. Bu tür girişimlerin müesseselere olan güveni ciddi şekilde sarsacağını aktarıyor. Islak imzalı belgenin Dursun Çiçek'e ait olduğunun kesinleştiğinin altını çizen emekli Hakim Albay, "Bu konuda üç kurumun raporundan sonra hukuken tereddüt kalmadı. Tatbikatta önce grafologlardan bilirkişi raporu alırız. Genellikle bu raporlara, 'gözden kaçmıştır' düşüncesiyle itiraz edilir. Adli Tıp İhtisas Fizik Dairesi'nden rapor istenir. Bu da mahallindeki rapor gibi geldiği takdirde hukuk yolu tıkanmıştır. Gelen rapor gerek hakim ve avukat gerek sanık tarafından kabullenilir. Genel Kurul'a gidilmesi, tatbikatta çok nadirdir." diye konuşuyor.

PARMAK İZİ OLMASA NE OLUR!

Rüştü Atpulat, raporlara bakıldığında Dursun Çiçek'in masum olmadığının anlaşıldığını söylüyor. Belge üzerinde parmak izi aramanın sonucu değiştirmeyeceğini anlatıyor. Şu ifadeleri kullanıyor: "Belge üzerinde Çiçek'e ait parmak izi olmaması, imzanın onun olmadığı anlamına gelmez. Parmak izi silinmiş olabilir. Çiçek, yazıyı kendisi kaleme almamıştır. İmza kartonuyla kendisine sunulduğundan elinin değmemiş olmaması fiilen mümkündür. Parmak izi bulunmaması sebebiyle, 'Belgeyi Dursun Çiçek hazırlamamıştır' mantığı hukuki değildir. Biz de çok imza attık. Kalem hazırlar getirir, imzalarız. Evraka dokunmadığımız çok olmuştur. Tekrar parmak izi aramak, evrakın orijinalliğini ortadan kaldırır."

Görevden alma yetkisi Milli Savunma Bakanı'nın

Son dönemde birçok soruşturma kapsamında bazı muvazzaf subaylar tutuklandı, sanık olarak iddianamelere girdi. Ancak Mustafa Dönmez dışında hiçbiri TSK'dan ihraç edilmediği gibi, görevinden de alınmadı. Emekli Hâkim Albay Rüştü Atpulat, müebbet hapis talebiyle yargılanan muvazzaf askerleri açığa alacak kurumun Genelkurmay Başkanlığı değil, Milli Savunma Bakanlığı olduğunu anlatıyor. TSK Personel Kanunu'nun 65. maddesinin açık olduğunu söylüyor. Kamuoyunda herkesin, 'Silahlı Kuvvetler, bazı personelini koruyor mu?' diye sorduğunu anlatan Atpulat, "İhmal, uygulamada eksiklik veya yerine getirmeme varsa, açığa alma yetkisi tamamen Milli Savunma Bakanı'na aittir. Dava açılan TSK'da görevli sivil, subay ve astsubayın iddianamesi bakanlığa gönderilir. Bakanlık nezdindeki Askerî Adalet İşleri Başkanlığı hazırlığı yapar, imza için durumu Milli Savunma Bakanı'na arz eder, o da gereğini yapar." diyor.

Belgenin gerçekliği 7 kez onaylandı

Jandarma Kriminal:
Belgedeki imza ile Çiçek'in mukayese imzaları arasında genel şekilleri yönünden benzerlik var.

Adli Tıp: Belgedeki imzayla Albay Çiçek'in mukayese imzaları arasında biçimsel olarak benzerlik saptandı.

TÜBİTAK: Belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadı.

Emniyet Kriminal:
İmza Albay Çiçek'in elinin mahsulü.
(Belgenin orijinalinin ortaya çıkması üzerine yeniden Adli Tıp'ın kapısı çalındı.)

Adli Tıp: İnceleme konusu belge 4. sayfasında, Dursun Çiçek'e atfen atılı basit tersimli imza ile Dursun Çiçek'in basit tersimli polimorf mukayese imzaları arasında tersim tarzı, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik saptandığından inceleme konusu belgelerdeki söz konusu imzanın Dursun Çiçek'in el ürünü olduğunun kabulü gerek.

Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu: 11 kişilik heyet tarafından incelendi. 7'ye karşı 4 oyla belgedeki imzanın Dursun Çiçek'e ait olduğu burada da tescillendi.

Jandarma Kriminal: İmza Dursun Çiçek'in elinin ürünüdür.


Zaman