Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre; Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İstanbul ve Edirne Emniyet Müdürlüğü ekipleri, DHKP-C terör örgütü avukat yapılanması içinde yer alan Ünsal’ın, hapis cezasının kesinleşmesi sonrası yurt dışına kaçacağı bilgisi üzerine operasyon başlattı. Ünsal, Edirne’den yurt dışına kaçmaya çalışırken yanında biri PKK’dan kaydı bulunan, biri de Afgan uyruklu 3 göçmen kaçakçısıyla yakalandı. Zanlının yakalandığı araçta, Meriç Nehri’nden geçmek için kullanılacak bir bot ile sınırın koordinatlarını gösteren navigasyon cihazı ele geçirildi.

Ünsal, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın Çağlayan Adliyesi’ndeki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilmesinin ardından, DHKP-C’nin avukat yapılanmasına yönelik operasyonda tutuklanmış, cezaevinde başlattığı ölüm orucu sonrası sağlık sorunları gerekçesiyle tahliye edilmişti. 

'Sağlık durumu iyi değil, tedavi görüyor'

Halk TV'ye konuşan Aytaç Ünsal'ın annesi emekli hâkim Nermin Ünsal, "Sağlık durumu iyi değildi. Sinir iltihabı vardı, bir sürü sıkıntısı vardı ve tedavi görüyordu. Bir yıl infaz durdurması vardı. Az önce polisler aradılar ve kaçma şüphesiyle gözaltına alındığını söylediler" ifadesini kullandı.

Ne olmuştu?

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatları 12 Eylül 2017’de başlayan operasyonlarla tutuklanarak hapse kondu. Tutukluluklarının birinci yılında hakim karşısına çıkan avukatlar tahliye edildi. Tahliye kararının üzerinden bir gün geçmeden tekrar tutuklama kararı çıkarıldı.

Tahliye kararını veren hakim başka bir mahkemede görevlendirildi. Yeni mahkeme başkanının görevlendirildiği heyet, 20 Mart 2019’da 18 avukatı ‘terör örgütü kurma ve yönetme‘ ile ‘terör örgütü üyeliği‘ suçlamasıyla toplam 159 yıl hapis cezasına çarptırdı. 27 Ağustos’ta ölüm orucundayken yaşamını yitiren Ebru Timtik 13 yıl altı ay, ölüm orucunu sürdüren avukat Aytaç Ünsal ise 10 yıl altı ay hapis cezasına mahkum edildi. İstinaf mahkemesi yerel mahkemenin kararını 15 Ekim 2019’da onadı.