Sözcü'den Sevgim Begüm Yavuz'un haberine göre; Muğla Fethiye'de yaşayan ve kendisini ‘Y. hoca' olarak tanıtan Y. D.'nin ‘alternatif tıp' adı altında gelen kişilere Kuran okuyarak, diyet uyguladığını iddia etmesi üzerine, durumu fark eden bir kişi Allah ve dini kullanarak insanları kandırdığı gerekçesiyle Y. D. hakkında 2017 yılının Ocak ayında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na (CİMER) şikayette bulundu.

ÜFÜRÜKÇÜLÜK YAPARKEN YAKALANDI, DAVA AÇILDI

Şikayet üzerine Y. D.’nin İstanbul Ataşehir'deki bir sitede bulunduğunu tespit eden polis ekipleri, içeriden iki kadının çıktığı sırada baskın yaptı. İnsanları dua ve uyguladığı diyetlerle iyileştirdiğini öne süren Y. D. hakkında “677 sayılı kanununa muhalefet” (tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklar ile bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanun) suçundan dava açıldı.

Anadolu Asliye Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkan sanık Y. D., üfürükçülük yaptığı iddialarını reddederek, dinine bağlı biri olduğunu ve kendisine gelenlere Kuran okuduğunu savundu.

‘DİNDARIM DİYE BANA HOCA DİYORLAR'

Üniversitede Matematik ve İktisat bölümlerini bitirdiğini ve aylık 7-8 bin lira geliri olduğunu söyleyen sanık Y. D. savunmasında, çevresindeki insanların tavsiyesi üzerine kendisine gelen insanlara Kuran okuduğunu anlattı. Y. D. “Kuran'dan ayetler ve Ayetel Kürsi okuyorum. Ayrıca kendim de vejetaryen olduğum için gelen kişilere de bunu tavsiye ediyorum. Muska yazmıyorum. Çevremdeki insanlar beni ‘Y. bey', ‘Y. hoca' diye tanırlar. ‘Y. hoca' demelerinin sebebi de dindar bir insan olmamdan kaynaklanıyor. Bana şeyh diyen yok. Kimseye tıbbi tedavi uygulamadım. İnsanlar evime gidip geliyorlardı. Kimseden para istemedim, bazıları kendileri isterse para bırakıyorlardı. O paraları da hayır işlerinde kullandım” diyerek üzerine atılı suçlamayı reddetti.

DURUŞMADA TEŞEKKÜR ETTİ

Daha önce sanığın kendisine de diyet uyguladığını anlatan ve tanık olarak dinlenen N.N. (29), Bilkent Üniversitesi'nden mezun olduğunu ve iç mimar olarak çalıştığını söyledi. Polikistik over sendromu olduğunu ve ortaokuldan bu yana sürekli ilaç kullandığını anlatan N.N., “İlaç kullanmak istemediğimden ve yan etkileri de olduğu için alternatif tıbba yöneldik. Annemin bir arkadaşı bize Y. D.’yi tavsiye etti. Görüştük ve bana tavsiyelerde bulundu. Alkolü ve sigarayı bırakmam gerektiğini söyledi. Ayrıca diyet programı hazırladı. Alkolü ve sigarayı bıraktım, diyete uydum ve rahatsızlığım geçti. Şu an ilaç kullanmıyorum. Kendisine çok teşekkür ederim. Bunun için herhangi bir ücret talep etmedi. Kendisiyle 5-6 kez görüştüm. Böyle mucizevi bir şey olduğu için tabi kendisine gönlümüzden kopan miktarlarda para ödedik” dedi.

‘SEHPANIN ÜZERİNE PARA BIRAKIYORDUM'

N.N.'nin annesi H.N. ise, kızının sağlık problemlerinin olduğunu, sürekli ilaç kullandığını anlatarak, “Kesinlikle para kabul etmediğini söyledi. Ben yine de her gittiğimde 100-200 lira parayı sehpanın üzerine bıraktım. Kızıma yalnızca diyet uyguladı” ifadelerini kullandı. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.