Kongreye Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Üye Yusuf Şevki Hakyemez ve Raportör Abdullah Tekbaş katıldı.

Başkan Zühtü Arslan kongrenin “Anayasa Yargısı ve Uluslararası Hukuk: Ortak Konular” temalı 3. oturumunda konuşma yaptı. Başkan Arslan konuşmasında, uluslararası antlaşmaların konumuna ilişkin anayasal hükümlere ve Türk Anayasa Mahkemesinin uluslararası insan hakları sözleşmelerini yorumlama ve uygulama biçimine değindi.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin uluslararası antlaşmaların iç hukuk sistemindeki yeri ile ilgili olduğunu belirten Başkan Arslan, bu maddenin uluslararası antlaşmaların normlar hiyerarşisindeki yerine ilişkin sorulara bazı cevaplar verdiğini ifade etti. Başkan Arslan, 90. maddenin "bu antlaşmaların Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağını" açıkça belirttiğini, dolayısıyla Anayasa Mahkemesine uluslararası antlaşmaların anayasaya uygunluğunu denetleme yetkisi verilmediğini dile getirdi ve Türk Anayasa Mahkemesinin uluslararası hukukla olası çatışmaların önlenmesinde hayati bir rol oynadığının altını çizdi.  

Anayasa Mahkemesinin antlaşma hükümlerinin dolaylı denetimi anlamına gelebilecek bir denetimden kaçındığını belirten Başkan Arslan, özellikle anayasal haklarla ilgili davaların karara bağlanması söz konusu olduğunda Anayasa Mahkemesinin uluslararası yükümlülükleri dikkate aldığını, sistematik olarak uluslararası belgelere ve Avrupa insan hakları belgelerine atıfta bulunduğunu ifade etti ve “Nitekim 2010 yılında bireysel başvuru sisteminin (anayasa şikâyeti) yürürlüğe girmesi, Avrupa insan hakları hukuku ile Türkiye'nin ulusal hukuku arasındaki ilişkiyi kökten değiştirmiştir.” dedi.

Başkan Arslan, Anayasa Mahkemesinin anayasal haklara ilişkin kararlarında sadece Avrupa Sözleşmesi ve Strazburg Mahkemesi içtihadını değil aynı zamanda Türkiye tarafından onaylanan diğer uluslararası anlaşmaları da dikkate aldığını belirterek Anayasa Mahkemesinin ilgili kararlarından örnekler verdi. 

Başkan Arslan konuşmasının sonunda Türk Anayasa Mahkemesinin olası ihtilafların azaltılmasında ve anayasal hükümlerin uluslararası antlaşma hükümleri doğrultusunda yorumlanmasında çok önemli bir rol oynadığını vurguladı ve sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Gelecek nesillere, çocuklarımıza ve torunlarımıza özgürce, mutlu ve barış içinde yaşadıkları bir dünya bırakmak hepimizin sorumluluğudur. Şu atasözünün önemli mesajını aklımızdan çıkarmamalıyız: ‘Dünya bize atalarımızdan miras kalmadı; biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.’”