Bursa’da yaşayan 1976 doğumlu D.A yüzde 98 oranında zihinsel engelli olduğu gerekçesiyle, 1994 yılından itibaren kendisine engelli maaşı bağlandı. D.A’nın engelli maaşı almasına olanak veren “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanununda” 2013 yılında değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklikle engelli aylığının bağlanmasında “hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının, 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden fazla olması” şeklinde bir koşul getirildi.

ENGELLİ MAAŞI KESİLDİ

Bu koşul uyarınca eğer erişkin bir engelliye hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir 303,48 TL’nin üzerinde ise engelli aylığı bağlanmamakta, bağlanan aylıklar kesilmeye başlandı. Söz konusu yasal değişiklik nedeniyle 2015 yılında Bursa’nın Osmangazi İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyeti yaptığı incelemenin ardından, “hane içinde kişi başına düşen gelir miktarı 303.48 TL’nin (2012 yılının ikinci yarısı için yasa ile belirlenmiş sınır değer) üzerindedir ve bu nedenle alınmakta olan yardımın iptali gerektiği” kararı verdi.

İDARE MAHKEMESİ REDDETTİ

D.A’nın avukatı Candan Dumrul, “Vakfın aylık bağlama ya da iptal etme gibi bir yetkisinin bulunmadığını, kişiye bağlanacak aylığın sosyal yardımın tespitinde hane içi gelirin esas alınmasının mümkün olmadığını, kesinti uygulaması ile kazanılmış haklarının ve Anayasa’nın pek çok maddesinin ihlal edildiği” gerekçesiyle Bursa 1. İdare Mahkemesine dava açarak, işlemin iptalini istedi. İdare Mahkemesi de “D.A’nın yaşadığı haneye giren toplam gelirin 4 bin 420 TL olduğu, kişi başına düşen gelir miktarının bin 104 lira 96 kuruş bu tutarın ise mevzuat gereği 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden fazla olduğu” gerekçesiyle davayı reddetti

Karara yapılan istinaf başvurusunun da reddedilmesi üzerine Avukat Dumrul, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

ENGELLİNİN MAAŞI KESİLEMEZ

AYM Birinci Bölümü, 16 Eylül 2020 yapılan başvuruyu karara bağlayarak, Anayasa’da güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme, ayrıca ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin Bursa 1. İdare Mahkemesine gönderilmesine hükmetti.

ENGELLİLERİN KORUNMASI LAZIM

Geçen hafta taraflara tebliğ edilen kararın gerekçesinde anayasada “Devletin engellileri koruyup toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlaması gerektiğine” ilişkin hüküm bulunduğu hatırlatılarak, özetle şu değerlendirme yapıldı:

“Başvurucunun engellilik durumunda hiçbir değişiklik olmamasına karşın aradan çok uzun zaman geçtikten sonra farklı bir hesaplama yöntemi getiren kanuni bir düzenlemeye dayanılarak engelli aylığının tümüyle kesilmesi hukuki güvenlik ve meşru beklentilerin korunması ilkelerine uygun olmamıştır.

ENGELLİYE AŞIRI KÜLFET

Sonuç olarak her ne kadar sosyal güvenlik alanında kanun koyucunun geniş bir takdir yetkisinin olduğu kabul edilse dahi engellilere ödenmekte olan aylıkların hiçbir geçiş hükmü veya başka bir tedbir öngörülmeden ve bunu gerektiren açık bir zorlayıcı gerekçe de öne sürülmeden tamamıyla kesilmesinin Anayasa’da özel olarak korunmaları öngörülen engelli bir birey olan başvurucu yönünden aşırı bir külfete yol açtığı ve değinilen kamu yararı amacıyla karşılaştırıldığında müdahalenin orantılı olmadığı değerlendirilmektedir. Bu durum müdahale ile öngörülen kamu yararının sağlanması amacı ile başvurucunun maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının korunması arasındaki adil dengenin başvurucu aleyhine bozulması sonucunu doğurmuştur.”

KESİLEN MAAŞLARINI İSTEYEBİLİLER

Avukat Candan Dumrul, AYM’nin kararının binlerce engelliyi yakından ilgilendirdiğini belirterek, “Benzer durumda olan çok sayıda vatandaşımız var. Bu karar doğrultusunda, engelli vatandaşlar kesilen maaşları için yeniden başvuru yapma hakları bulunmaktadır. Kesilen maaşlarını isteyebilirler. Ret cevabı almaları halinde ise buna karşı dava açabilirler” dedi. (Mesut Hasan Benli / Hürriyet)