İzmir 2 numaralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan hükümlü Cem Kuru’nun ablası L.K. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na kardeşinin cezaevinde işkenceye uğradığını bildirerek, yetkiler hakkında şikayetçi oldu. Abla L.K., kardeşi Kuru’nun 14 Aralık 2016 tarihine kadar 5 gün domuz bağı şeklinde kelepçelendiğini, pencereleri açık olan soğuk odada tutulduğunu, yemek verilirken dahi ellerinin çözülmediğini ve aç bırakıldığını ileri sürdü. Abla L.K.’nın ardından Kuru da savcılığa şikayette bulunarak, 9 -12 Aralık 2016 arasında iki infaz koruma memurunun kendisine işkence yaptığını iddia etti.

Savcılık, şikayetler üzerine soruşturma başlattı. Savcılığın soruşturma dosyasıyla ilgili yaptığı bilgi talebine, cezaevi yönetimi 30 Ocak 2017 tarihinde yanıt gönderdi. Yanıtta, Kuru’nun kaldığı koğuştaki hükümlü ile tartışma yaşadığı ve her iki hükümlünün de gözlem odasına alındığını, her iki hükümlüye de 12 gün hücre cezası verildiğini bildirdi. Kuru’nun tartışma yaşadığı hükümlünün sakin tavırlar sergilemesi üzerine kendi koğuşuna alındığı, Kuru’nun ise agresif tavırları nedeniyle gözlem odasında tutulmaya devam edildiği aktarıldı.

‘ELLERİ ARKADAN KELEPÇELENDİ’

Yanıtta Kuru’nun gözlem odasından tekrar koğuşuna gönderildiği sırada koğuş arkadaşıyla tartışma yaşadığı ve bu nedenle her iki hükümlüye de 2 gün daha hücre cezası verildiği anlatıldı. Yanıtta Kuru’ya kelepçe takılması için “Kapıya vurarak, hükümlü ve tutukluları yatırmayacağını, cezaevinde isyan çıkaracağını söylemesi üzerine ayakları ve elleri arkadan kelepçelendiği 9 Aralık 2016 tarihli olay tutanağı, görevli memurların ifadelerinden ve izlenen kamera görüntülerden anlaşıldı” açıklaması yapıldı.

YÜZÜNE, ÇENESİNE YUMRUK DARBESİ MUAYENE RAPORUNDA

Yanıtta Kuru’nun muayenesinde iki kolunda ve göğsünün ön duvarında eski kesiklere bağlı yara ve sağ yanında hassasiyet saptandığı ve göğüs cerrahisine sevk edildiği belirtildi. Yanıtta, Kuru’nun iddiasının aksine kendisine yemek verildiği de eklendi. Yanıtın ekinde gönderilen muayene raporunda ise Kuru’un yüzüne ve çenesine yumruk darbeleri aldığı tespit edildi.

Savcılık Kuru’nun şikayetini inceleyerek 14 Şubat 2017 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Kuru’nun avukatı karara itiraz etti ancak İzmir 6. Sulh Ceza Hakimliği itirazı reddetti. Bunun üzerine Kuru, 12 Temmuz 2017 tarihinde AYM’ye başvurdu.

AYM: KÖTÜ MUAMELE YASAĞI İHLAL EDİLDİ

AYM, oybirliği ile Kuru’nun gözlem odasında tutulduğu süre boyunca el ve ayaklarının kelepçe ile bağlanması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ve 20 bin lira manevi tazminat verilmesine, infaz memurları tarafından darp edilme ve soğuk odada tutulma iddiası hakkında ise hükümlü ile yaşadığı yumruklaşmadan iki gün sonra doktor muayenesinden geçirilmesi yüzünden nedeni saptanamayacağı düşüncesiyle ‘açıkça dayanaktan yoksul olması nedeniyle’ reddine karar verdi. AYM Kuru’nun infaz memurları tarafından darp edildiğine yönelik bir bulgu olmadığını belirtirken, Kuru’nun koğuştaki diğer hükümlü tarafından darp edilmesinin ardından muayene raporu verildiğine işaret etti.

Kararın bir örneği İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilerek yeniden soruşturma yapılması istendi. AYM kararının gerekçesinde, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kötü muamele iddiasına ilişkin etkin soruşturma yürütmediğinin de altı çizildi.

>> Anayasa Mahkemesinin 14/10/2020 Tarihli ve 2017/29874 Başvuru Numaralı Kararı için TIKLAYINIZ