AA - TÜRK-İŞ Yönetim Kurulunca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayımlanan bildiride, işsizlik ve güvencesiz çalışma koşullarından en çok kadınların etkilendiğini, ekonomik krizlerin aile hayatına yansıyan etkilerinin de en çok kadınları mağdur ettiği kaydedildi.
     Bildiride, kadınların ve erkeklerin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmelerinin, ekonomik ve sosyal politikalara bağlı olduğu vurgulanarak, kadınların, cinsiyete dayalı ayrımcılığa maruz kalması ve dezavantajlı bir grup olarak algılanmasının engellenmesi istendi.
     Bildiride, şunlar kaydedildi:
     ''Kadınlar siyasette ve karar verme mekanizmalarında yer almalı, kadınları ilgilendiren yasal düzenleme çalışmalarında kadın temsiline önem verilmelidir. 'Eşit işe eşit ücret' politikası benimsenmeli, insan onuruna yakışır iş kavramı, çalışma ilişkilerinin vazgeçilmez unsuru olarak kabul edilmelidir. Kadına yönelik şiddet, cinsel taciz, töre cinayetleri ile kadını meta olarak gören tüm anlayışlar tavizsiz mahkum edilmelidir. Çocuk, yaşlı ve engelli bakımı devlet tarafından yaygın olarak açılacak merkezlerde sağlanmalı ve bu konularda yerel yönetimlere sorumluluk verilmelidir. Babalara da doğum izni verilmeli ve ebeveyn izni yasal bir hak olarak kabul edilmelidir. İş yerinde emzirme odası açma zorunluluğunun 100, kreş açma zorunluluğunun ise 150 ve daha fazla kadın işçi çalıştırma koşuluna bağlanmış olması çalışma isteğinde olan kadınların önünde büyük engel oluşturmaktadır. Bu olumsuzluk giderilmelidir.''