(ANKA) - TBB'den "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" etkinlikleri çerçevesinde yapılan yazılı açıklamada, tarihsel süreçte kadın hakları için verilen mücadelenin, insan hakları mücadelesiyle bir bütün olarak geliştiği ve insan haklarından ancak çağdaş demokrasilerde söz edilebileceğine dikkat çekildi. Açıklamada ayrıca, dünya üzerinde hiçbir toplumun, kadınlarını geriye iterek ülkesini ileriye taşıyamadığı vurgulandı. Verilen onca mücadeleye, ulusal ve uluslararası alandaki onlarca hukuki düzenlemeye ve alınan onca yola rağmen; hala insan hakları ihlallerinin, cinsiyet ayrımcılığının ve şiddetin egemen olduğu bir dünyada ve toplumda yaşanıldığı ifade edilen açıklamada, kadın ve erkek arasındaki eşit olmayan güç ilişkisinin en olumsuz sonucu olarak ortaya çıkan kadına yönelik şiddetin, bütün dünyada varlığını sürdürmeye devam ettiği belirtildi. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınların en fazla şiddeti, aile içinde ve kendi yakınlarından gördüğü belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Bu durum, şiddet ortamında yetişen çocuklar açısından da büyük bir sorun teşkil ediyor. Küçük yaşlarda para karşılığı evlendirilen genç kızlarımız ve kadınlarımız; namus veya töre adında intihara zorlanıyor, öldürülüyor ve yakın geçmişte meydana gelen olayda olduğu gibi diri diri toprağa bile gömülebiliyor. Cumhuriyetimizin, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, hiçbir devlete nasip olmayacak bir hukuk devrimiyle, kadın hakları alanında gerçekleştirdiği atılımın bugün bile yeterince anlaşılamamış olması üzüntü vericidir. Türkiye, kadın erkek eşitliğinde; ekonomik güç, eğitim seviyesi, siyasete katılım, sağlık ve yaşam süresi benzeri ölçülere göre 134 ülke arasında ancak 129'uncu sırada yer alabilmektedir. Bu durum; ülkemizi yönetmiş ve yönetenlerle birlikte, bütün toplumumuzun yüzleşmekten kaçamayacağı acı bir gerçektir. Karşı karşıya bulduğumuz sorun, zihinlerdeki devrimin gerçekleşmemiş olmasından kaynaklanmaktadır. 8 Mart'ı; baskıya, sömürüye ve şiddete bir kez daha "hayır' diyerek, insan hakları ihlallerinin son bulduğu bir dünya ve toplum dileğiyle kutluyor ve herkesi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini yeniden düşünmeye davet ediyoruz; "Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı, bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir."