Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Belki bazı açılardan Silahlı Kuvvetler olarak tabii zor bir dönemden geçiyoruz, bunlar tartışmasız. Ama iftiharla söylüyorum Silahlı Kuvvetler'in en disiplinli olduğu dönem de bu dönem" dedi.

Orgeneral Başbuğ, Küresel Terörizm ve Uluslarası İşbirliği Sempozyumunun Merkez Orduevinde yapılan resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Güvenlik güçlerimizden bahsederken polise dört kez vurgu yaptınız. Bunu şikayet mi, ayrı ayrı şeyler olarak mı değerlendirmek lazım" sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, her kurumda hata yapanlar olabileceğini söyledi.

Bir gazetecinin kendisinin Çankaya Köşkündeki üçlü zirvede İrtica ile Mücadele Eylem Planı iddialarına ilgili belgenin hazırlanmış olduğunu söylediği yönünde spekülasyonların bulunduğunu hatırlatması üzerine Orgeneral Başbuğ, "Hayır, hayır" yanıtını verdi.

Orgeneral Başbuğ, Askeri Ceza Kanunu'nun 95. maddesinin ast-üst ilişkilerini zedelemeye ilişkin olduğuna dikkati çekerek, "Verdiğiniz beyanatlar, konuşmalar vesaire eğer bu Silahlı Kuvvetler'deki ast-üst ilişkilerini zedelemeye yönelik olursa kovuşturma açılabilir" diye konuştu.

Bir gazetecinin "O zaman çok kişi hakkında kovuşturma açılabilir" demesi üzerine Orgeneral Başbuğ, "Mahkeme karar verir, ben bilmem" dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, "Benim emekli personele karşı da sorumluluğum var, muvazzafa karşı da sorumluluğum var, yani askersiniz 15 yaşından beri. Emekli personele, muvazzaflara karşı sorumluluğumuz var, aileleri var. 'Emekli personelle muvazzafı ayıracağız' böyle bir şey olmaz. 'Muvazzaf personel içinde sınıf ayrımı yapacağız' böyle bir şey olmaz, 'Görev ayrımı yapacağız' böyle bir şey olmaz. Eğer bunu siz ima ederseniz siz 95'e girersiniz" diye konuştu.

"Homurtu var mı?"

Orgeneral Başbuğ, 95. Madde'nin kapsamı ile ilgili benzer sorular üzerine verilen beyanların ast-üst ilişkilerini zedelememesi gerektiğini yineledi.

Bir gazetecinin "Aşağıdan bir şey var mı? Homurtu" şeklindeki sorusuna "Madem sordunuz bir yerde de söyledim. Şimdi de söyleyeyim. Tabii ben kendi dönemimle ilgili... Belki bazı açılardan Silahlı Kuvvetler olarak tabii zor bir dönemden geçiyoruz, bunlar tartışmasız. Ama madem sordunuz iftiharla söylüyorum Silahlı Kuvvetler'in en disiplinli olduğu dönem de bu dönem. Silahlı Kuvvetler'in en disiplinli olduğu, birlik bütünlük içinde olduğu dönem de bu dönem" yanıtını verdi.

Bir gazetecinin "Aşağıdan, 'Ne oluyoruz? Nereye gidiyoruz' şeklinde bir soru gelmiyor mu?" şeklindeki sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, en çok üzerinde durduğu konunun iletişim olduğunu belirtti.

Disiplinin ve TSK'nın kendi bünyesi içindeki iletişimin önemli olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, Malatya'da, Ankara'da ve İstanbul'da toplantılar yaptığını, her gittiği yerde personeli toplayarak görüştüğünü anlattı.

Orgeneral Başbuğ, "En son gittiğimde Gölcük'te hepsini topladık, subay, astsubay. Bu önemli tabii. Herkes görevini yapacak. TSK'da gençlerle de konuşuyoruz, uzmanı da oluyor, astsubayı da oluyor, teğmeni de oluyor. Soruyoruz da. Ama teğmen, teğmenlik görevini üstlenecek. Teğmen kalkıp da Genelkurmay Başkanı'nın ilgilendiği konulara dipten giremez. Ona ben müsaade etmem, o olmaz" diye konuştu.

"Görevim bittikten sonra elbet gideceğim"

"(30 Ağustos gelsin de bir an önce şu iş bitsin) diyor musunuz?" şeklindeki soru üzerine Orgeneral Başbuğ, "Görevimin biteceği son gün, son dakikaya kadar, on yıl, yirmi yıl varmış gibi ben son dakikaya kadar görevimi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyorum. Görevim bittikten sonra elbette gideceğim" yanıtını verdi.

Dönemleri birbiriyle kıyaslamanın yanlış olduğunu da ifade eden Orgeneral Başbuğ, her dönemin kendine göre zorlukları bulunduğunu vurgulayarak, "O dönemi bizzat direkt birinci sorumlu olarak yaşamadıktan sonra, başka dönemlerle mukayese etmek fevkalade yanlış" dedi.

Orgeneral Başbuğ, kendisinin görevi 26 Ağustos'ta devraldığını belirterek, "Karargaha ilk verdiğim emir şudur: '25 Ağustos'la 26 Ağustos'u sakın bana mukayese etmeyin.' Başlangıç noktamız 26 Ağustos. Prensibim bu. Harp Okulu'nda da söylediğim şudur, 'Her zaman kararlı olacaksınız. Azimli olacaksınız. Ümitli olacaksınız.' Eğer kararlılıkta tereddütünüz varsa, ümitsizliğe yavaş yavaş düşüyorsanız o zaman bulunduğunuz yeri işgal etmeyin" diye konuştu.

Ankara'daki bomba yüklü kamyon

Bir gazetecinin, "Birkaç kez kurumlararası çatışmadan duyduğunuz endişeyi dile getirdiniz. Keza Başbakan, Cumhurbaşkanı aynı şekilde. Son olarak kamyon ihbarındaki ifadelere bakıldığı zaman, ki o ihbar ciddiye alındığı için tepki gösterdiniz..." şeklindeki ifadeleri üzerine Orgeneral Başbuğ, gazetecilere ihbar e-mail'ini okuyup okumadıklarını sordu.

Bazı gazetecilerin okuduklarını belirtmesi üzerine Orgeneral Başbuğ  "(Bombalar Nevruz'da kullanılacak) diyor. 'Muş'da kullanılacak, Güneydoğu'da kullanılacak' diyor. Beni tepki vermeye zorluyorsunuz. Orada çizilen senaryo, hakikaten bırakın askerleri siz bile kabul ediyorsanız. Böyle bir senaryo var diye. Bittik o zaman. Cidden, olur mu öyle şey" dedi.

Bir gazetecinin, "Sizin yayınladığınız bir emir var. Polisle herhangi birşey olmaması yönünde. O konudaki hassasiyetiniz sonuç verdi. Ama bu yöndeki çabaların devam edeceği yönündeki endişeniz ne noktada?" şeklindeki sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, "Umarım herkes gerekli olan mesajı ve ikazı almıştır. Böyle birşey olmaz. Aldığını zannediyorum ben" diye konuştu.

Kozmik oda belgeleri

"Kozmik odadaki belgeleri incelemek için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından bir talebiniz oldu mu?" sorusunu yanıtlarken Orgeneral Başbuğ, "Kozmik odadaki belgelerin ne olduğunu biz biliyoruz. Kozmik oda veya neyse işte orada hangi belgeler olduğunu biz biliyoruz. Biz hepsini biliyoruz" diye konuştu.

Avukatların belgelere ulaşmadığının belirtilmesi üzerine Orgeneral Başbuğ, "Gayet doğal. Savcı ne yapıyor? İddianamesini hazırlıyor. Soruşturma nedir? Gizlidir. İddianame çıksın bakalım. Bekliyoruz. Biz daha önce bunu açıkladık, bu olayla ilgili olarak. Ne var ne yok. Çünkü bizim içimizde oldu bu olay. Orada bizim soracağımız hiç birşey yok" cevabını verdi.

Başbuğ'a asker-hükümet ilişkisi de soruldu, "biz devlet adamıyız ilişkiler kopmaz" diye konuştu.

İstifa söylentilerine de "istifa ederek kimseyi sevindirmeye niyetimiz yok" diye yanıt veren Başbuğ, "son dakikaya kadar görevimin başındayım. Son dakikaya 100 yıl varmış gibi çalışacağım" dedi. 

Gündemdeki bir konu da, üst üste olaylı iki maçın ardıdan Diyarbakırspor'un durumu. Başbuğ, "Diyarbakırspor'un Lig'de kalmasını isteriz" dedi.

Cnn Türk