İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki kapalı görülen duruşmaya, Can Dündar katılmazken, avukatları hazır bulundu. Davada 'katılan' sıfatı bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MİT Müsteşarlığı'nı avukatları temsil etti. Duruşmada, geçen celse verilen mütalaaya karşı tarafların beyanları alındı.

DÜNDAR'IN BEYANLARININ ALINMASI TALEBİNE RET

7 Ekim 2020'de kaçan sayılarak mal varlıklarına el konulmasına karar verilen Can Dündar avukatlarının bu karara itirazının, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedildiği kaydedildi. Öte yandan Dündar'ın avukatları tarafından hükmedilecek ceza miktarı daha ağır olacağı gerekçesiyle bozma ilamına karşı beyanlarının alınmasından sonra yargılamaya devam edilebilecek olduğuna dair itirazda bulunulduğu da öğrenildi. Bu itiraz da mahkemece reddedildi. 

MAHKEME HEYETİNİN REDDİ TALEP EDİLDİ

Can Dündar'ın avukatları, mahkeme heyetinin reddini talep etti. Mahkeme heyeti, dosyanın geldiği aşamayı dikkate alarak ret talebinin yargılamayı uzatmaya ilişkin olduğu kanaatiyle bu talebin geri çevrilmesine karar verdi. Sanık avukatına 7 günlük süre verilerek yazılı olarak itiraz dilekçesi sunmasına ve bu süre içinde dilekçenin sunulmaması durumunda yargılamaya devam edileceği uyarısında bulunuldu. Dilekçe sunulursa itirazın, üst mahkeme olan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderileceği belirtilerek duruşma 23 Aralık'a ertelendi.  

SAVCI MÜTALAASINDA İKİ SUÇTAN 35 YILA KADAR HAPİS TALEP ETMİŞTİ

Duruşma savcısı 14 Ekim 2020 tarihli duruşmada, esas hakkındaki mütalaasını bildirmişti. Can Dündar'ın Cumhuriyet Gazetesi'nde genel yayın yönetmeni olduğu dönemde yazdığı yazılara yer verilen mütalaada, "FETÖ'nün nihai amacı olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini teröre yardım eden ülke konumuna sokarak Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmasını sağlamak amacına yönelik haber ve yazıların yayınlanmaya devam ettiği" öne sürüldü. Mütalaada sanığın devlet sırrı niteliğindeki bilgileri temin ederek basın yoluyla yayarak suç işlediği belirtilerek Can Dündar'ın "Siyasal ve askeri casusluk" ve "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım" suçlarından toplam 22,5 yıldan 35 yıla kadar hapsi talep edilmişti.

7 EKİM TARİHLİ KARARLA KAÇAK SAYILMIŞTI

Mahkeme, usulüne uygun yapılan ilana rağmen mahkemeye veya Türkiye sınırlarındaki herhangi bir adliye veya kolluk kuvvetine gelip teslim olmadığı için 7 Ekim 2020 tarihli kararla CMK'nin 247/2. maddesi uyarınca Can Dündar'ın kaçak sayılmasına, Dündar'a ait menkul ve gayrimenkullere el konulmasına ve bankalardaki vadeli-vadesiz hesaplarına el koyma kararı vermişti. Ayrıca sanığa ait el konulmasına karar verilen taşınmazların sayısı, hak ve alacaklarının miktarı dikkate alınarak malların yönetilmesi amacıyla CMK 128. ve 6758 sayılı kanunun 19. maddesi uyarınca TMSF'nin kayyum olarak atanmasına da karar verilmişti.