Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesinden bu yana faili meçhul cinayetleri gündeme getiren Canlı Gaste'de önce İpekçi cinayetinde sorumlu mevkide olan askerler konuştu. Sonra Abdi İpekçi'nin 31. ölüm yıldönümünde kızı Nükhet İpekçi, babasının kurşun delikleriyle dolu kanlı gömleğini göğsüne basıp "Ben bu gerçekle yüzleştim, siz de yüzleşin" dedi. Vicdanlarda yankılanan bu sözler Türkiye için gerçekten de bir yüzleşme sürecini başlattı.

Nükhet İpekçi'nin ardından Canlı Gaste'ye Doğan Öz'ün eşi Sezen Öz ve Sabahattin Ali'nin kızı Filiz Ali konuk oldu.

Bugün artık "Can yoldaşları" diye anılan aileler Meclis'e gittiler; Meclis Başkanı ve siyasi parti temsilcileriyle görüştüler. Bu görüşmenin ardından da birlikte Canlı Gaste'ye geldiler.


Programa 1977'de öldürülen Doç. Orhan Yavuz'un kızı Mine Yavuz, 1978'de öldürülen öğretim üyesi Necdet Bulut'un eşi Neşe Bulut, 1978'de öldürülen Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'un eşi Ülker Yurdakul, 1978'de öldürülen savcı yardımcısı Doğan Öz'ün kızı Bengi Heval Öz, 1980'de 12 Eylül'den hemen önce öldürülen sendikacı Kemal Türkler'in kızı Nilgün Türkler, 1980'de 12 Eylül'den hemen sonra öldürülen yayıncı İlhan Erdost'un eşi Gül Erdost, 1990'da öldürülen Turan Dursun'un oğlu Abit Dursun, 1993'te öldürülen gazeteci Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu, 2002'de öldürülen akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, Sivas'ta katledilenlerin ailelerinden şair Behçet Aysan'ın kızı Eren Aysan ve şair Hasret Gültekin'in eşi Yeter Gültekin de katıldı.

Programda söz alan faili meçhul yakınları bugünkü Meclis temaslarını ve beklentilerini anlattı.

İlhan Erdost'un eşi Gül Erdost: Tarih kitaplarında hiçbiri  yok
"Meclis'teki herkes yakından ilgilendi, bu işin peşinde olacaklarını söylediler. Ancak zaman gösterecek.

Yaşananların hiçbiri tarih kitaplarında yok, sanki cinayetler işlenmemiş gibi. Bundan sonraki hedefimiz bu olayların kitaplara girmesi. Gençlerin haberi yok suikastlerden. İki tane diziden sonra gençler geçmişle tanıştırıldı, böyle olmamalıydı."

Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu: Duvar-tuğla hikayesi
"Yargıdan mağdur olmuş aileleriz, mahkemelerin alay ettiği aileleriz. Biz başa sardık, Meclis Başkanlığı'na başvuru aslında yasamayı harekete geçirmek içindi.

Şöyle bir gözlemimi aktarmak istiyorum, herkes 'Bizden yüce bir güç var' vurgusu yapıyor. Meclis Başkanı dahil herkes bunu ima etti, 'Hepimizi aşan bir güç' iması. Duvar-tuğla hikayesi de diyebiliriz."

Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu: Akıbetini bile bilmiyorum
"Acaba 'Her şeyin üstünde bir güç var' bir kaçış yolu mu? Bu noktada altını çizmemiz gereken önemli bir şey var: İlk temas AK Parti ile başladı, 20 imzaya ihtiyaç var. Bugün 'Gündeme alacağız' sözünü işitmedim, samimi olduklarını söylediler.

'Damdan düşen insanın halinden damdan düşen anlar' sözünü hatırlatmak istiyorum. Tetiği çekenin cezalandırılması bile son derece önemli. Tetiği çekenin ardındakinin önemli olmadığını düşünmüyorum.

Eşimin soruşturması devam ediyor mu, bitti mi? Akıbetini bile bilmiyorum. Ölüm bağıra bağıra geliyor, sonra tehditler bize de yöneliyor. Bizim için önemli olan siyasi iradenin cinayeti çözmek istemesi."

Necdet Bulut'un eşi Neşe Bulut: Devlet sırrı bir engel olabilir
"Karşımıza 'devlet sırrı' engeli çıkmasından korkuyoruz. Siyasetçiler iyi niyetli yaklaştılar ancak burada sonuç alınması için toplumun bastırması gerekiyor. Aldığımız sözlerin takipçisi olmak zorundayız. Hep beraber takip edersek, iktidar ve muhalefeti zorlama olanağını buluruz."

Cevat Yurdakul'un eşi Ülker Yurdakul: Bir umut bizi yaşattı
"İradenin 'Ben yaparım' demesiyle cinayetler aydınlanabilir. Biz bütün aileler çok acılar çektik, anlatmak gerçekten çok zor. Hepimiz gerçek faillerin ortaya çıkarılmasını bekliyoruz, hep bu umutla yaşadık. Zaten bu umut bizi yaşattı. Umudu yitirmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Orhan Yavuz'un kızı Mine Yavuz: Yanımda öldürüldü
"31 yıldır bitmeyen bir davamız var, Yargıtay'da sürüyor. Göstermelik de olsa.

Ben de cinayetin tanığıyım, yanımdaydı. Sanığı ben teşhis ediyorum, sanık Adana Cezaevi'nde olduğu yönünde kayıt çıkarıyor. Cevat Yurdakul bana anlattı olayı çözdüğünü: Gardiyan elbisesi giyip cezaevinde saklanıyor. Cevat Yurdakul'un bu olaydan hemen sonra öldürülmesi aslında bir fikir veriyor."

Behçet Aysan'ın kızı Eren Aysan: Sanki sararmış Türkiye fotoğrafı
"Bugün benim için çok zor bir gündü. İsimler sayılırken, sararmış bir Türkiye fotoğrafı çıktı ortaya. Bu acı, benim kalbimin dışına çıktı. Şefkat istemedik, oraya hak ve adalet taleplerimizle gittik.

Diğer ailelerden biraz daha farklı bir durumum da söz konusu. Benim babam bir toplu katliamda öldürüldü. Sivas katliamı davasında ciddi sorunlarımız var, bazı katliamcılara ulaşılamıyor malesef. Onların askere gitmesine, ehliyet almasına veya evlenmesine rağmen hiçbiri yakalanamıyor. Tuhaf bir karmaşa var ortada.

Hepimizin aileleri için geçerli bu. Katillerimizi görüyoruz, hatta ben televizyon seyrediyorum. Bütün bunları yaşarken, insanın kafasından inanılmaz fotoğraflar geçiyor. Mesela ben babamın yazdığı 'Beyaz Başörtülü Kadınlar' şiirini düşündüm. Babam 86'da Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü'nü almıştı, bugün yanımda Nükhet İpekçi vardı."

Hasret Gültekin'in eşi Yeter Gültekin: Açılan davalar da yürümüyor
"Bugünkü görüşme talebimize yanıt çok kısa sürede geldi. Artık yapılabilecek çok bir şey yok diye düşünürken davet geldi ve bugün buluştuk. Madımak Oteli'nin müze yapılmasından önce sanıkların yakalanması ve davaya dahil edilmelerini Bakan Faruk Çelik'ten istedik.

Açılamamış davalardan söz ediyoruz ancak açılan davalar da yürümüyor. Bakan bize müze konusunda aynı şeyi düşündüğünü ancak gerçekleştirilmesi konusunda güvence veremeyeceğini söyledi."

Kemal Türkler'in kızı Nilgün Türkler: Meclis'e siz takip edin dedik
"Meclis'e 'Siz takip edin' diye gittik, biz zaten takip ediyoruz. 1 Mayıs 1977'de katledilen 36 kişinin de bu dilekçeye dahil edilmesini istiyorum."


ntvmsnbc