ERSAN ATAR
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "bürokratik oligarşi" diyerek eleştirdiği Danıştay'da reform niteliğinde köklü değişiklikler için düğmeye basıldı. İş yükü bahanesiyle milyar dolarlık ihale kararlarını geciktiren, yatırımların hızını kesen uygulamalarıyla gündemden düşmeyen Danıştay, yeniden şekillenecek. SABAH'ın, hazırlıkları aşamasında "Tek duruşmada 100 bin karar" başlığıyla kamuoyuna duyurduğu tasarı Danıştay'ın yapısında ve idari yargılama kurallarında köklü değişiklikler öngörüyor. Meclis'e sevk edilen tasarıya göre Danıştay'ın işgücünün 3'te 1'ini oluşturan dosyalar 'tek karar'la eriyecek.

ÖRNEK KARAR OLACAK
Buna göre konusu aynı olan davalar için, idare mahkemelerinden birinde örnek bir karar verilecek. Bu karar, Danıştay'ın ilgili dairesine gitmeden doğrudan son karar mercii olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nda temyiz edilecek. Kurulun bu dosyada vereceği karar, 100 bini bulduğu bilinen ve Danıştay'ın iş yükünün 3'te 1'ini oluşturan davalarda emsal olacak. Bunlarda, örnektekinin aksine karar verilemeyecek ve toplu davalara karşı temyiz yolu kapalı olacak. Adalet Bakanlığı da bu kararlara karşı yazılı emir yoluna gidemeyecek. Danıştay emsal niteliğindeki kararı internet sayfasında yayımlayacak.

HIZLANDIRILMIŞ YARGI
Böylece Türk yargı sistemi ilk kez, "ivedi yargılama usulü" kavramıyla tanışacak. Özellikle bürokrasiyi artıran, yatırımları zorlaştıran konularla ilgili davalara öncelik verilecek ve bunlar hızlı görülecek. Yasaklama dışındaki ihale, acele kamulaştırma ve özelleştirme işlemleriyle ilgili davalarda "ivedi yargılama usulü" uygulanacak. Aynı şekilde devletin elindeki turizm alanlarının satış ve kiralanması, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporu ve kentsel dönüşüm işlemleri için açılan davalar hızlandırılacak. Bu davalara konu olan işlemler için açılan yürütmeyi durdurma talepleri üzerine verilen kararlara karşı itiraz edilemeyecek. Örneğin bir ÇED raporu, özelleştirme veya kentsel dönüşüm işleminin yürütmesinin durdurulması istenirse mahkemenin bu istem üzerine vereceği karar kesin olacak. Yürütmeyi durdurma isteminin kabul ya da reddedilmesine itiraz edilemeyecek. Bu tür davalarda kararlar 7 gün içinde temyiz edilmezse kesinleşecek. Danıştay ve idare mahkemelerine başvurabilmek için yürürlükte olan 60 günlük süre 30'a düşürülecek. Yani bir idari işlemden sonra 30 gün içinde dava açılması zorunluluğu gelecek.

TOPLU DAVA AÇILAMAYACAK
Yeni yasayla toplu dava açılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Buna göre ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı aynı dilekçeyle dava açılamayacak. Böylelikle toplumsal duyarlılığın arttığı işlemler hakkında fotokopiyle çoğaltılan dilekçelerle toplu dava devri kapanacak. Şehitlik yardımı ve gazilik maaşı, emlak vergisi, doğal afet zararları, yaşlılık aylığı, trafik cezası, toplu taşıma ücreti ve bazı imar planları davalarının temyiz incelemesi Danıştay yerine, itiraz yoluyla Bölge İdare Mahkemeleri'nde yapılacak.

5 YIL DAHA SAVCI YOK
Söz konusu yasa, savcılara yönelik önemli düzenlemeler içeriyor. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun uygulanmasını düzenleyen kanuna göre 1 Ocak 2014'e kadar Asliye Ceza Mahkemeleri'ndeki duruşmalarda savcı bulunmuyordu. Tasarıyla bu süre 1 Ocak 2019'a çekildi. Yani bu mahkemelerde 5 yıl daha savcı bulunmayacak. (Sabah)

DANIŞTAY KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- 6/1/1982 tarihli ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"1, Danıştay; onbeşi dava, biri idari daire olmak üzere onaltı daireden oluşur."

MADDE 2- 2575 sayılı Kanunun 17 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"MADDE 17- 1. İdari Dava Daireleri Kurulu, her idari dava dairesinden ikişer üyenin katılımıyla oluşur. Üyeler, Danıştayda en az iki yıl kıdemi bulunanlar arasından yalnız bu Kurulda görev yapmak üzere altı yıllığına Başkanlar Kurulunca görevlendirilir. Görevlendirilen üyenin görevden sürekli ayrılması halinde yerine görevlendirilen üye, kalan süreyi tamamlar.

2. Vergi Dava Daireleri Kurulu, vergi dava dairelerinin başkanları ile her vergi dava dairesinin kendi üyeleri arasından gizli oyla iki yıl için seçeceği üç asıl ve üç yedek üyeden oluşur. Kurula seçilmemiş üyeler varken asıl üyelik yapmış olaıılar tekrar seçilemez. Asıl üyenin görevini geçici olarak yerine getirememesi durumunda ilgili daireden seçilen yedek üye Kurul toplantılarına katılır. Kurul asıl veya yedek üyeliklerinde boşalma olması halinde ilgili daire tarafından yedi gün içinde, kalan süreyi tamamlamak üzere yeni üye seçilir. Vergi dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyiz veya itiraz yoluyla incelenmesinde ve iki dava dairesinin birlikte yapacağı toplantıda verilen kararların incelenmesinde, bu dairelerde karara katılmış olanlar Vergi Dava Daireleri Kurulunda bulunamazlar.

3. idari Dava Daireleri Kuruluna Danıştay Başkanı veya vekillerinden biri, bunların katılamaması halinde Kurulun en kıdemli üyesi; Vergi Dava Daireleri Kuruluna ise Danıştay Başkanı veya vekillerinden biri, bunların katılamaması halinde Kuruldaki daire başkanlarından en kıdemlisi başkanlık eder.

4. Toplantı ve görüşme yeter sayısı İdari Dava Daireleri Kurulu için onyedi, Vergi Dava Daireleri Kurulu için onüçtür. Kararlar, toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınır. Bu toplantılarda hazır bulunanlar çift sayıda olursa en kıdemsiz üye kurula katılamaz.

5. Her kurula yeteri kadar tetkik hakimi verilir. Ayrıca kurullarda bir yazı işleri müdürlüğü bulunur."

MADDE 3- 2575 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 26- 1. Bu Kanunla değiştirilen 17 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca oluşturulması gereken İdari Dava Daireleri Kurulunun üyeleri, en geç otuz gün içinde Başkanlar Kurulu tarafından görevlendirilir. Yeni Kurul görevine başlayıncaya kadar mevcut Kurul görevine devam eder.


2. İdari Dava Daireleri Kurulunda görevlendirilen üyelerden Başkanlar Kurulunca belirlenecek yedisi ikinci yılın sonunda, kalan üyelerden yedisi ise dördüncü yıjm sonunda yenilenir."


MADDE 4- 2575 sayılı Kanunun geçici 24 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.


MADDE 5- 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemler ile uygulama işlemlerine karşı aynı -dilekçeyle dava açılamaz."


MADDE 6- 2577 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dördüncü fıkrasında yer alan "birden" ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

"Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinde otuz, ivedi yargılama usulünün uygulandığı davalarda onbeş gündür."


MADDE 7- 2577 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde yer alan "itibaren altmış" ibaresi "itibaren otuz" şeklinde değiştirilmiştir.


MADDE 8- 2577 sayılı Kanuna 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddeler eklenmiştir.


"Grup dava


MADDE 20/A- 1. Aynı maddi ve hukuki sebebe bağlı ve birbirine emsal teşkil edebilecek nitelikte olan davalar mahkemece grup dava olarak kabul edilebilir ve bunlar hakkında aşağıda belirtilen yargılama usulü uygulanır.

2. Mahkemece, grup davalardan biri öncelikle karara bağlanır. Mahkemenin davanın grup dava olduğuna ilişkin kararı ile uyuşmazlığın esası hakkında verdiği karar, temyiz veya itiraz talebi üzerine dosya ile birlikte Danıştay ilgili dava daireleri kuruluna gönderilir. Aynı kapsamdaki diğer davaların karara bağlanması için Danıştaym vereceği karar beklenir.

3. Danıştaym ilgili dava daireleri kurulu bu nitelikteki davanın grup dava olup olmadığını inceler. Grup dava olmadığına karar verilen dosya, ilgili temyiz veya itiraz merciine, kararın bir örneği de mahkemesine gönderilir. Davanın, grup dava olduğunun kabulü halinde ise, işin esası hakkında Uç ay içinde kesin olarak karar verilir. Bu karara esas toplantıya, uyuşmazlık konusunda görevli dava dairesinin başkanı ve bu dairenin kendi üyeleri arasından seçeceği iki üye de katılır.

4. Danıştay, grup dava kapsamındaki başvurular ile bu başvurular hakkında verdiği kararları elektronik ortamda yayınlar.

5. İdari mahkemeler, grup davaları Danıştay kararı doğrultusunda sonuçlandırır. Grup davalar nedeniyle ilgili dava daireleri kurulu tarafından verilen karara uygun olarak grup dava kararını veren mahkeme veya diğer mahkemelerce verilen kararlar aleyhine kanun yollarına başvurulamaz. Ancak karara bağlanan davanın grup dava kapsamında olmadığına ya da grup davaya uygun karar verilmediğine ilişkin iddialarla temyiz veya itiraz yoluna başvurulabilir. Grup davanın esasına ilişkin olmayan itiraz ve temyiz nedenleri saklıdır.

İvedi yargılama usulü

MADDE 20/B- 1. İvedi yargılama usulü aşağıda sayılan işlemlerden doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır:

a) İhaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri.

b) Acele kamulaştırma işlemleri.

c) Özelleştirme Yüksek Kurulu kararlan.

d) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri.

e) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca tesis edilen çevresel etki değerlendirme işlemleri.

f) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Bakanlar Kurulu kararları.

2. İvedi yargılama usulünde:

a) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.

b) Yedi gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır.

c) Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren onbeş gün olup, bu süre uzatılamaz. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır.

d) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez.

e) Bu davalar öncelikle görülür ve dosyanın tekemmülünden itibaren bir ay içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır.

f) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.

g) Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. Bu Kanunun 48 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkrası hükümleri saklıdır.

h) Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi yedi gündür.

ı) Danıştay evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakıalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi halde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hallerde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir.

j) Temyiz istemi iki ay içinde karara bağlanır. Karar en geç bir ay içinde tebliğe çıkarılır."

MADDE 9- 2577 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"1. İdare ve vergi mahkemelerinin;

a) İlk ve orta öğretim ile yükseköğretim öğrencileriyle ilgili sınıf geçme, not tespiti, kayıt ve nakil işlemleri ile ilişik kesme dışındaki diğer disiplin cezalarına ilişkin işlemlerden,

b) Kamu görevlileri hakkında tesis edilen geçici görevlendirme, görevlendirme, ikinci görev, vekaleten atama, görev ve unvan değişikliği içermeyen il içi naklen atama, görevden uzaklaştırma, çalışma süreleri, intibak, yolluk, lojman, izin, sosyal hak ve yardımlar ile emeklilerin intibakına ilişkin işlemlerden,

c) Kamu görevlilerine kusurlu sayılma, yazılı uyarma, uyarma, kınama, ihtar ve tevbih cezası verilmesine ilişkin işlemlerden,

d) Geçici personele ilişkin işlemlerden,

e) Hakim ve savcılar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararnameyle atananlar ile öğretim üyeleri hariç, kamu görevlilerinin her türlü ödül, sicil, performans ve başarı değerlendirmelerine ilişkin işlemlerden,

f) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının üyeleri hakkında verdiği mesleki faaliyeti sona erdirmeyen her türlü disiplin ve sınav işlemlerinden,

g) Asker ailelerine yardım ile ilgili işlemlerden,

h) Emlak vergisine ait bedel ve değerlerin tespitine ilişkin kararlardan,

ı) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerden,

j) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun ve 20/6/1977 tarihli ve 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanunun uygulanmasından,

k) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluşları tarafından sosyal yardım amacıyla bağlanan aylık ve yapılan sosyal yardımlarla ilgili uygulamalardan,

1) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda düzenlenip idari yargının görev alanına giren idari yaptırımlara ilişkin işlemlerden,

m) 2918 sayılı Kanun uyarınca il ve ilçe trafik komisyonlarınca tesis edilen işlemlerden, n) 4/12/1984 tarihli ve 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından,

o) 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanundan kaynaklanan idari yaptırımlara ilişkin işlemlerden,

p) 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun uygulanmasından, r) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 9 uncu maddesi uyarınca kurulan ulaşım koordinasyon merkezlerince trafik ve taşımacılık hizmetlerine ilişkin olarak alınan kararlardan,

s) 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun uygulanmasından,

t) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (p) bendi uyarınca tesis edilen işlemler ve alınan kararlardan,

u) 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 19 uncu maddesi ile 23 üncü maddesinin ve bu Kanundan önceki tarımsal destekleme ödemesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından,

kaynaklanan davalar ile konusu yüzbin Türk Lirasını aşmayan iptal ve tam yargı davalarında verdikleri nihai kararlara, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebilir."


MADDE 10- 2577 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi hataların veya yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ya da yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verilir."


MADDE 11- 2577 sayılı Kanunun 54 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

"4. Kararın düzeltilmesi istemlerinde yürütmenin durdurulmasına ve duruşma yapılmasına karar verilemez.

5. Danıştayın ve bölge idare mahkemesinin aşağıda sayılan konulara ilişkin olarak temyiz

veya itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında kararın düzeltilmesi yoluna gidilemez:

a) Bu Kanunun 15 inci maddesi uyarınca verilen kararlar.

b) Bozmaya uyma kararları.

c) Kamu görevinin sona ermesi sonucunu doğuran işlemler hariç olmak üzere kamu görevlileri mevzuatının uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin kararlar.

d) 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin kararlar.

e) Bu Kanunun 20/A maddesinin üçüncü fıkrası ile 20/B maddesi uyarınca verilen kararlar."


MADDE 12- 2577 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinde yer alan "17 nci maddesindeki" ibaresi "17 nci ve 45 inci maddelerindeki" ve "onmilyon lirayı" ibaresi "bin Türk Lirasını" şeklinde değiştirilmiştir.


MADDE 13- 2577 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 8- 1. Bu maddenin yayımı tarihinden önce işlemeye başlamış dava açma süreleri hakkında bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki hükümler uygulanır.

2. 45 inci maddenin bu Kanunla değiştirilen birinci fıkrasında yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen nihai kararlardan, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilenler ile Danıştaym bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilenler, Danıştayda temyiz edilebilir.

3. Bu maddenin yayımı tarihinden önce karar düzeltme isteminde bulunulanlar ile karar düzeltme başvuru süresi geçmemiş olanlardan başvuru yapılanların karar düzeltme istemlerinin görülmesine devam edilir."


MADDE 14- 23/3/2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "1/1/2014" ibaresi "1/1/2019" şeklinde değiştirilmiştir.


MADDE 15- Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin, (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek (II) sayılı cetvelin Danıştay Başkanlığına ait bölümüne eklenmiştir.

MADDE 16- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

(1) SAYILI LİSTE

KURUMU : DANIŞTAY BAŞKANLIĞI TEŞKİLATI : MERKEZ

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı Unvanı Derecesi Serbest Kadro Adedi Toplam
GİH Yazı İşleri Müdürü 3 1 1
GlH Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni 6 9 9
GİH Bilgisayar İşletmeni 5 2 2
GİH Şoför 12 2 2
YH Hizmetli 13 8 8
TOPLAM 22 22


(2) SAYILI LİSTE

KURUMU : DANIŞTAY BAŞKANLIĞI TEŞKİLATI : MERKEZ

İHDAS EDİLEN KADROLARIN (MESLEK MENSUPLARI)

Unvanı Derecesi Serbest Kadro Adedi Toplam
Daire Başkanı 1 1 1
Uye 1 31 31
Tetkik Hakimi 3 40 40
Tetkik Hakimi 4 20 20
Tetkik Hakimi 5 20 20
Tetkik Hakimi 6 20 20
TOPLAM 132 132


Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının Anayasal görevlerinden birisidir. Ayrıca insan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında da herkesin, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul süre içinde görülmesini isteme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.

idari yargının iş yükünün aşırı şekilde ağırlaşması nedeniyle yargılama sürecinin yavaş işlemesi ve uzun sürmesi, Anayasamızın ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin kabul ettiği devletin makul sürede yargılama yükümlülüğünün gereğinin yerine getirilmesini önemli derecede engellemektedir.

Adil yargılanma hakkının korunması ve bu kapsamda makul süre içinde yargılamanın sonuçlandırılabilmesi için, Danıştaya gelen dosya sayısının azaltılması gerekmektedir. Sürekli yaygınlaşan ve hakim sayısı artırılan ilk derece mahkemelerinde karara bağlanan davaların önemli bir kısmının temyizen Danıştaya gelmesi, Avrupa örneklerinde artık vazgeçilen bir uygulamadır. Bu nedenle, halen Danıştay tarafından bakılmakta olan bazı davaların, kanun yolu incelemesinin bölge idare mahkemelerine bırakılması uygun olacaktır.

Öte yandan Danıştay Kanununun geçici 24 üncü maddesiyle üç yıl için sabit hale getirilen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun çalışmaları sonrasında alınan mesafe dikkate alınarak bu Kurul sürekli hale getirilmektedir. Ayrıca makul sürede yargılamaya katkı sağlanması amacıyla Danıştayda bir idari dava dairesi daha kurulmaktadır.

Bunun yanısıra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda yapılan değişiklikle, dava açma süreleri kısaltılmakta, idari yargılamada grup dava ve ivedi yargılama usulü adıyla yargılamayı hızlandıracak yeni usuller getirilmekte ve böylece makul sürede yargılama yapılması amacına katkı sağlanması hedeflenmektedir.

MADDE 1- Madde ile, Danıştayda yeni bir idari dava dairesi kurulmaktadır.

MADDE 2- Madde ile, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu sürekli hale getirilmektedir. Tasarıyla birlikte kurulan yeni idari dava dairesiyle birlikte Danıştayda onbir idari dava dairesi olacaktır. Her idari dava dairesinden ikişer üye bu Kurula katılacaktır. Üyelerde Danıştayda iki yıl kıdemli olması şartı aranacaktır. Kurul üyeleri Başkanlar Kurulu tarafından görevlendirilecektir. Görevlendirilen üyenin görevinden sürekli ayrılması durumunda yerine görevlendirilecek üye, kalan süreyi tamamlayacaktır.

Madde ile, ayrıca Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun daha etkin ve verimli çalışabilmesi amacıyla yeniden yapılandırılması öngörülmektedir. Buna göre Vergi Dava Daireleri Kurulu, vergi dava dairelerinin başkanları ile her vergi dava dairesinin kendi üyeleri arasından gizli oyla iki yıl için seçeceği üç asıl ve üç yedek üyeden oluşacaktır. Kurula seçilmemiş üyeler varken asıl üyelik yapmış olanlar tekrar seçilemeyecek ve asıl üyenin görevini geçici olarak yerine getirememesi durumunda ilgili daireden seçilen yedek üye Kurul toplantılarına katılacaktır. Kurul asıl veya yedek üyeliklerinde boşalma olması halinde ilgili daire tarafından yedi gün içinde, kalan süreyi tamamlamak üzere yeni üye seçilmesi öngörülmektedir. Vergi dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyiz veya itiraz yoluyla incelenmesi ile iki dava dairesinin birlikte yapacağı toplantıda verilen kararların incelenmesinde, bu dairelerde karara katılmış olanların Vergi Dava Daireleri Kurulunda bulunamayacakları hükme bağlanmaktadır.

İdari Dava Daireleri Kuruluna Danıştay Başkanı veya vekillerinden birinin, bunların katılamaması halinde Kurulun en kıdemli üyesinin; Vergi Dava Daireleri Kuruluna ise Danıştay Başkanı veya vekillerinden birinin, bunların katılamaması halinde Kuruldaki daire başkanlanndan en kıdemlisinin başkanlık etmesi öngörülmektedir.

Toplantı ve görüşme yeter sayısı İdari Dava Daireleri Kurulu için onyedi, Vergi Dava Daireleri Kurulu için onüç olarak öngörülmektedir. Kararlar, toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınacaktır. Bu toplantılarda hazır bulunanlar çift sayıda olursa en kıdemsiz üyenin kurula katılamayacağı hükme bağlanmaktadır.

MADDE 3- Madde ile, 2575 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yapılan düzenlemenin zorunlu sonucu olarak Kanunun geçici 24 üncü maddesiyle oluşturulan mevcut Kurulun durumu düzenlenmektedir. Değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç otuz gün içinde Başkanlar Kurulunun yeni üyeleri görevlendireceği ve yeni Kurul görevine başlayıncaya kadar mevcut Kurulun görevine devam edeceği hükme bağlanmaktadır.

Ayrıca, bu Kanun uyarınca oluşturulacak İdari Dava Daireleri Kurulunda görevlendirilen üyelerden Başkanlar Kurulunca belirlenecek yedisinin ikinci yılın sonunda, kalan üyelerden yedisinin ise dördüncü yılın sonunda yenilenmesi öngörülmektedir.

MADDE 4- Madde ile, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu sürekli hale getirildiğinden mükerrer düzenlemenin önüne geçilmesi amacıyla 2575 sayılı Kanunun geçici 24 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır.

MADDE S- Madde ile, ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemler ile uygulama işlemlerine karşı aynı dilekçeyle dava açılamayacağı hükme bağlanmaktadır. 2575 sayılı


Danıştay Kanununun 24 üncü maddesinde, sınırlı sayıdaki dava türünün ilk derece olarak Danıştayda görülmesi düzenlenmektedir. Bu istisnai uyuşmazlıklardan biri de, bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemler aleyhine açılan davalardır. Sayısal olarak düşük seviyede kalması umulan bu tür davaların, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının verdiği olanakla uygulama işlemleri ile birlikte açılması nedeniyle Danıştaya ciddi iş yükü getirdiği görülmektedir. Bu nedenle madde ile ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemler ile uygulama işlemlerine karşı aynı dilekçe ile dava açılamayacağı düzenlenmektedir.


MADDE 6- Madde ile, idari yargılama usulündeki dava süreleri kısaltılmaktadır. Danıştay ve idare mahkemelerindeki altmış günlük dava açma süresi otuz güne indirilmektedir. Öte yandan Tasarıyla getirilen ivedi yargılama usulünün uygulandığı davalarda, dava açma süresi onbeş gün olarak öngörülmektedir. Ayrıca, ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemler ile uygulama işlemlerine karşı aynı dilekçeyle dava açılamayacağı hükmü de Tasarıyla getirildiği için, bu düzenlemenin zorunlu sonucu olarak 2577 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasında da düzenleme yapılmaktadır.


MADDE 7- Madde ile, Tasarıda dava açma sürelerinin kısaltılmasına paralel olarak 2577 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi de değiştirilmektedir.


MADDE 8- Madde ile, 2577 sayılı Kanuna 20/A ve 20/B maddeleri eklenmek suretiyle idari yargılama usulüne "grup dava" ve "ivedi yargılama usulü" adıyla yeni kurumlar ilave edilmektedir.

İdari davalar, idari eylem ve işlemlere karşı açılmaktadır. İdare zaman zaman çok sayıda kişiyi ilgilendiren, maddi olayı ve hukuki niteliği aynı olan işlemler tesis etmekte veya eylemlerde bulunmaktadır. Bunun sosyal, ekonomik ya da hukuki pek çok sebebi olabilir. Bazen Anayasa Mahkemesince bir kanun hükmünün iptali üzerine oluşan yeni hukuki duruma dayalı olarak aynı konuda çok sayıda dava açılabilmektedir. Geçmiş dönemlerde, bazı bankaların bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılarak yönetim ve denetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmesinden, çalışanların tasarrufa teşvik edilmesi ve bu tasarrufların değerlendirilmesinden, hizmet birleştirmesi suretiyle Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik kurumlarından yaşlılık aylığı bağlanan kişilere ödenecek emekli ikramiyesinden, yolluk ödemelerinden, uzman öğretmenliğe atanamamadan, kapsam dışı personelin ücretlerinden kesilen işsizlik sigortası primlerinden, uçuş tazminatından yapılan vergi kesintilerinden kaynaklanan ve binlerle ifade edilen uyuşmazlıkların idari yargıya intikal ettiği bilinmektedir. Bu durumlarda, idari yargı önünde çok sayıda aynı nitelikte dava açılmış ve bu davaların her biri tek tek karara bağlanmış, verilen kararlar aleyhine her bir dosya için kanun yollarına başvurulmuş ve böylece davacıların, idarenin ve idari yargı mercilerinin gereksiz yere emek ve zaman kaybetmelerine neden olunmuştur. Grup dava ile gruba ait olan bir dosyanın (pilot dosya) idare ve vergi mahkemeleri tarafından karara bağlanmasından sonra, bunun konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulunda temyiz incelemesi üzerine verilen bağlayıcı karara göre gruba ait diğer dosyaların sonuçlandırılması öngörülmektedir. Böylece, aynı hukuki ve maddi sebepten kaynaklanan grup davanın idari yargı mercilerince daha az giderle ve kısa zamanda çözülebilmesine olanak sağlanmaktadır.

İvedi yargılama usulüne gelince; halen idari yargıda davaların tümü aynı usul takip edilmek suretiyle sonuçlandırılmaktadır. Ancak idari davaların bazıları, niteliği itibarıyla diğerlerinden farklıdır. Bu tür davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması gerekmektedir. Bu bakımdan, gecikerek karar verilmesinde hem idare hem de davacılar bakımından katlanılması zor ya da imkansız sonuçlar doğuracak sınırlı sayıdaki dava türünün, diğerlerine göre daha ivedi bir şekilde sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargısal sürecin, süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan ihale, özelleştirme, acele kamulaştırma uyuşmazlıklarından kaynaklanan bazı davaların ivedilikle sonuçlandırılmaması halinde, hukuki belirsizlik doğmasına neden olunmaktadır. Madde ile Avrupa örneklerinde olduğu gibi idari yargılamaya ivedi yargılama usulü kurumu kazandın lmaktadır.

MADDE 9- Madde ile, bölge idare mahkemelerince itirazen incelenecek uyuşmazlıklar artırılmaktadır. Buna göre, halen Danıştay tarafından temyizen incelemesi yapılan bazı konular, bölge idare mahkemesi tarafından itiraz yolu ile incelenecek konular arasına alınmaktadır. Böylece Danıştayın iş yükü hafifletilirken, kanun yollarının daha kısa süre içinde sonuçlanması sağlanmaktadır. Madde ile ayrıca konusu yirmibeşbin ila yüzbin Türk Lirası arasında olan uyuşmazlıklar hakkında heyet tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemelerine itiraz edilmesi sağlanmaktadır. Böylece idare ve vergi mahkemelerinin heyet halinde çalışma kültürünün korunması da sağlanacaktır.


MADDE 10- Madde ile, temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama karan verilmesi sağlanmaktadır. Uygulamada, vekalet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğu görülmektedir. Bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılması amaçlanmaktadır.


MADDE 11- Madde ile, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa paralel olarak kararın düzeltilmesi yolu, konu yönünden sınırlandırılmakta ve bu başvurulara ilişkin incelemenin hızlandırılması için yürütmenin durdurulmasına ve duruşma yapılmasına karar verilemeyeceği düzenlenmektedir.


MADDE 12- Madde ile, 2S77 sayılı Kanunun 17 nci maddesindeki parasal sınırlar için her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağına ilişkin hükmün, Kanunun 45 inci maddesinde belirlenen parasal sınır için de geçerli olması sağlanmaktadır. Yine, güncelleme kapsamında dikkate alınmayacağı belirtilen ve uygulamada anlamsız kalan parasal meblağ, bin Türk Lirası olarak yeniden belirlenmektedir.


MADDE 13- 2577 sayılı Kanuna göre Danıştay ve idare mahkemelerinde dava açma süresi altmış gün iken Tasan ile bu süre otuz güne indirilmektedir. Madde ile, bu değişiklikten önce işlemeye başlamış dava açma süreleri hakkında tereddüt yaşanmaması amacıyla altmış günlük sürenin uygulanacağı hükme bağlanmaktadır. 2577 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin bu Kanunla değiştirilen birinci fıkrasında yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen nihai kararlardan, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar ile Danıştayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararların, Danıştayda temyiz edilebileceği düzenlenmektedir. Ayrıca daha önce karar düzeltme isteminde bulunulanlar ile karar düzeltme başvuru süresi geçmemiş olanlardan başvuru yapılanların karar düzeltme istemlerinin görülmesine devam edileceği hüküm altına alınmaktadır.


MADDE 14- Madde ile, 5320 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, Cumhuriyet savcılarının 1/1/2014 tarihine kadar asliye ceza mahkemelerindeki duruşmalara katılmayacağına dair uygulamanın, 1/1/2019 tarihine kadar uzatılması sağlanmaktadır. Düzenlemeyle, Cumhuriyet savcılarının soruşturma işlemlerini daha etkin ve süratli bir şekilde yerine getirebilmeleri amaçlanmaktadır.


MADDE 15- Madde ile, Danıştayda ihtiyaç duyulan kadrolar ihdas edilmektedir.


MADDE 16- Yürürlük maddesidir.

MADDE 17- Yürütme maddesidir.