İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatları, MOBESE görüntülerini temin edip yayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunda, MOBESE’ye erişimi bulunan şüpheli veya şüphelilerin, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 135’inci maddesine göre ‘kişisel verilerin kaydedilmesi’, 136’ncı maddesine göre ‘verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme’, 137 ve 257’nci maddelerine göre de ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarını işledikleri belirtildi. 

'GÖRÜNTÜLER VERİLEMEZ'

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, MOBESE görüntülerinin sosyal medyada paylaşılmasını değerlendirdi.

Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Şen, "Devlet, Anayasadan ve kanundan yetkisini alması kaydıyla yargı mercileri ile kamu kurum ve kuruluşları dışında kimseye bu görüntüleri veremez" dedi. 

Şen'in paylaşımları şöyle:

"MOBESE (Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu); güvenliğin sağlanması, takibi, caydırıcılık ve işlendiği veya teşebbüs edildiği iddia edilen bir suç varsa, onun kayıt ve görüntüleri ile delillerin ve şüphelilerin takibi dışında kullanılması mümkün olmayan, kamuya açık alanlarla sınırlı, özel olarak bir kişiyi, aracı, konutu veya işyerini takibi içermeyen güvenlik kamera sistemidir.

Anayasada ve kanunda yeterli dayanağı olmasa da, meşruiyet sorunu yaşamayan ve kamuya açık alanlarda kullanılan MOBESE sisteminde, bireylerin kamuya açık alanlarda sahip olduğu özel aile ve mesleki hayatlarına saygı gösterilmesi zorunluluğu vardır. Bu zorunluluk, hukuk devletinin taahhüdü altındadır.

MOBESE görüntülerinin herkes tarafından izlenebileceğine ve mesleki, özel veya aile hayatına müdahale edilmedikçe kullanılabileceğine dair iddialar gerçek dışıdır.

MOBESE görüntüleri ve bireyin konumu ile aracının, konutunun veya işyerinin bulunduğu yer kayıtları basın dahil kimseye verilemez.

MOBESE görüntülerinden elde edilen kayıtlar özel bir veri tabanında ve önceden belirlenmiş protokol uyarınca kişisel veriler korunmak suretiyle muhafaza edilir.

Devlet, Anayasadan ve kanundan yetkisini alması kaydıyla yargı mercileri ile kamu kurum ve kuruluşları dışında kimseye bu görüntüleri veremez.

Çözülmesi gereken asıl mesele; kişinin özel hayatına ve bulunduğu yere ilişkin bilginin basınla ve kamuoyu ile paylaşılmasından kaynaklanabilecek sorundan ziyade, “Devlet güven demektir” ilkesi ışığında, saklanması ve koşullara uygun kullanılması gereken görüntülerin üçüncü kişi veya kişilere verilip verilmediği, yani görevden kaynaklanan yetkinin kötüye kullanılıp kullanılmadığıdır.

Bireyin özel, aile ve mesleki hayatını ilgilendiren, güvenlik ve suçla ilgili delil elde edilmesi, hatta failin yerinin tespiti ile yakalanması için kullanılan MOBESE sistemi bir an evvel Anayasada ve kanunda düzenlenmelidir.

Türk Hukuku'nda yetkisizlik esas, yetki istisnadır. MOBESE ile ilgili yasal boşluk, bu sistemde toplanan ve saklanan kayıtlar ile verilerin üçüncü kişilere verilmesini haklı kılmaz. Bu fiil en azından TCK m.257/1 kapsamında değerlendirilmelidir."

"HUKUK NE DİYORSA ODUR"

"A'ya ayrı, B'ye ayrı hukuk olmaz, hukuk ne diyorsa odur. Yok kanun yap kanun da yanlıştır. Mesele basittir, hukukta kalmak istiyor musunuz, istemiyor musunuz?

Gerisi lafügüzaf. Bana kimse bu ülkede hukuk mu kaldı, bağımsız tarafsız yargı mı kaldı demesin. O zaman kaldırın bakalım Anayasadan bunları. Geriye ne kalır? Bunlar önemli meseleler, hukuk devleti önemlidir ve herkes hukuk devletine muhtaçtır.

Kaybetmeyelim, kaybedersek "hocam ülkede hukuk mu kaldı?" diyenleri o zaman görürüz. Ülke bizim, Türk Milleti biziz, bu iki unsurun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bizimdir..."