Milliyet’ten Paşa Alyurt'un haberine göre, ölüyü dirilten ve evlendiren süreç şöyle gelişti: B.A.M.M. ve Ş.S. çifti Irak’ta yaşıyordu. Ş.S. adlı koca 2015 yılında hayatını kaybetti. Irak uyruklu B.A.M.M. kocasının Türkiye’deki gayrimenkullerini mirasçısı olarak üzerine almak istedi.

KOCASI BEKÂR VE SAĞ ÇIKTI

Ş.S. ile evli olduklarına ve kocasının 2015’te vefat ettiğine ilişkin Irak’taki nüfus kayıt belgelerini Türkiye’ye getiren kadın, eşinin Türkiye’deki nüfus kayıtlarında sağ ve bekâr göründüğünü öğrendi.

B.A.M.M. avukatı Çağatay Çakır aracılığıyla önce Dışişleri Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Sonuç alamayınca da nüfus müdürlüğünün kapısını çaldı. Yapılan çalışmalar sonucunda Irak makamlarınca Türkiye’ye B.A.M.M ile Ş.S’nin evlilik ve Ş.S’nin vefat bildirimlerinin yapılmadığı tespit edildi. Irak’ın, yabancı bir devlet tarafından verilen bir belgenin başka ülkede herhangi tasdik işlemine tabi tutulmaksızın kabul edilmesine yarayan Apostil şerhi’ne taraf ülkeler arasında yer almaması nedeniyle ise süreç daha da zorlaştı. 

GEÇMİŞ TARİHLİ OLARAK EVLENDİRİLDİ

B.A.M.M’nin, miras sürecini sonuçlandırılabilmek için bir sonraki durağı Türkiye’nin Bağdat Konsolosluğu oldu. Burada ölüm ve mirasçılık belgelerinin kayıtlara geçmesinin ardından Türkiye’de artık resmilik kazanan evrakta, Türkçe çeviriler gerçekleştirilerek başvuru yapıldı. Ardından nüfus müdürlüğünce B.A.M.M. ile Ş.S. önce geçmiş tarihli olarak evlendirildi, ardından 2015 yılında hayatını kaybeden Ş.S’nin 2020 yılında geçmişe dönük resmi ölüm kaydı yapıldı. Ardından Ankara’da Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2021 yılında sonuçlanan dava ile de vefat eden kocanın gayrımenkulleri kadının üzerine geçti.

B.A.M.M’nin avukatı Çağatay Çakır yaptığı açıklamada, “Irak ile Türkiye arasında anlaşma bulunmadığı için çok basit bir şekilde çözümlenmesi gereken bir durum çıkmaza girdi” dedi.