Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk, yargı bağımsızlığının hukuk devletinin temel direği olduğunu ifade ederek, "Bu kaybedilmemelidir. Eğer o sarsılırsa, resim toptan bozulur. O bakımdan mahkemelere, yargıya ve görülmekte olan bir davaya kimsenin tavsiye de bulunması düşünülemez. Anayasa'da da bu açıkça yazılı" şeklinde konuştu.

"Yürütme organı görevlilerin buna özellikle uyması gerekir" diyen Türk, "Adalet Bakanı da yürütmenin bir temsilcisi olduğuna göre ona da çok iş düşüyor" ifadesini kullandı.

Türk, Adalet Bakanlarının CMK'da yapılan değişiklikten önce kamu davası açılması konusunda savcılara talimat verme yetkisinin olduğunu da anımsattı ve "Ama bu uygulama yargı bağımsızlığına ters düştüğü için kaldırıldı. Ben bunu hiçbir zaman kullanmadım. Bunu da söylemek isterim. Cumhuriyet Savcıları her zaman görevlerini yerine getirmişlerdir."
 

"Savcı ile görüşme anormal değil"

Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile görüştüğünü açıklaması üzerine, "Savcı ile görüşmesi anormal değil. Herkes istediği ile görüşür. Fakat burada isimler önemli. Ve görüşmenin içeriği tabi. Yapılan bu görüşmeler, yargıya müdahale edecek şekilde olmamalıdır" dedi
 

HSYK yargı bağımsızlığının kurumsal organdır

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun verdiği karara da değinen Türk, HSYK'nın şuan ki yapısının korunması gerektiğini fakat kurulun sayısının artırılabileceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Adalet Bakanı kurulun başkanı ve müsteşarda doğal üyesidir. Bunun bütünlük içerisinde düşünülmesi gerekir. Üyelerinin bir çelişki içerisinde olması yadırganacak bir durum değildir. Tabi ki de her konuda görüş birliğinde olamazlar. Oy birliği her zaman şart değil. Kurul görüşmeleri gizlidir. Ama son zamlarda bu kural çiğneniyor. Kurul üyelerinden bazıları hakkında yıpratıcı çalışmalar başlatıldı. Bunlar doğru değil. HSYK yargı bağımsızlığının kurumsal organıdır. Sayın Başbakan söylüyor. Hükümet halk oylamasını da göze alarak, bir Anayasa değişikliğini düşünüyor. Hedeflerinde biride HSYK ve Anaysa Mahkemesidir. Bazı kesimler 1961 modeline dönelim diyorlar. 1961 de o zaman kurul 18 üyeydi. 1971 tarihinde yapılan Anayasa değişikliğinde yapılan değişiklikle 11 üye haline getirildi. Üyelerin tamamı Yargıtay tarafında seçimi kabul edildi. Bence bu yapıyı korumalıyız. Fakat, sayı biraz daha yükseltilebilir. Ama 15'i de geçmemelidir. Bunu yaparken kurulu 2 daire şeklinde çalışabilecek hale getirmek de gerekir. Eskiden vardı bu imkan. Adli yargı ve idari yargı olarak."

ANKA