Dava dosyasına göre, cinayetle suçlanan Özgür Ü. hakkında Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılama sürerken, sanığın kardeşi Nihal Ü. ile bağlantı kuran Engin K. ve Salim Ö., “Mahkeme heyetini tanıyoruz. Kardeşinin daha az ceza alması için yardımcı olabiliriz. Bunun için aracılara para verilmesi gerekiyor” dediler. Nihal Ü. de şüphelilere çeşitli zamanlarda toplamda 150 bin lira verdi. Ancak mahkeme, sanığı 12 yıla mahkûm etti.

Dolandırıldığını anlayan Nihal Ü., Salim Ö. ve Engin K.’dan şikâyetçi oldu. Şikâyet üzerine iki şüpheli hakkında dolandırıcılıktan dava açıldı. Dava, UYAP’taki otomatik tevzi (dava ve işlerin mahkemelere gönderilmesi işlemi) ile Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne düştü.

TESADÜFÜN BÖYLESİ

Bu mahkemenin başkanı ise sanıkların ‘tanıdık’ dedikleri hakim Bahattin Özbaş’tı. Gıyabında adının suiistimale bulaştırılmasına tepki gösteren hakim Özbaş, müşteki ve sanıkları “Bizde para alacak tıp var mı, iyi bak!” diye azarladı.

‘REDDİ HAKİM’E RET

Sanık avukatları dilekçe sunarak, hâkimlerin mevcut dolandırıcılık dosyasında tarafsız ve objektif olamayacakları gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu. Ancak talep reddedildi. Sanık avukatları karara itiraz etti. İtirazı görüşen Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi de, “Mahkeme hâkimlerin, katılanın kardeşi sanığın yargılanmasında yer almasının tarafsızlıklarını gölgeye düşüremeyeceği, her iki dosyanın konusunun farklı olduğu, karara çıkan dosyada verilen kararın ihsas-ı rey mahiyetinde olmadığı” gerekçesiyle itirazın kabul edilmediğini bildirdi. (Mesut Hasan Benli / Hürriyet)