Geçtiğimiz hafta sonu “Arabuluculuk” sınavı yapıldı.

Sınava, mesleğinde en az 5 yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olanlar katıldı. 5 bin kişinin alınacağı sınava yaklaşık 30 bin kişi başvurdu.

Sınav yapıldıktan sonra sınava yönelik eleştirilerin ardı arkası kesilmedi.

Sınava katılmak için herhangi bir yaş sınırı getirilmediği için torunuyla birlikte sınava girenler dahi oldu.

Peki sınava kimler girdi?

Milletvekilleri, bakanlar, Yargıtay daire başkanları, Danıştay daire başkanları, Anayasa Mahkemesi üyeleri, üniversitelerin hukuk fakültelerinden profesörler, Etik Kurulu üyeleri, arabuluculuk dersi veren doçentler, üniversite rektörleri, Adalet Bakanlığı’nda görevli müsteşar yardımcıları, daire başkanları ve genel müdürler de sınava girdi…
En çok eleştirilen konu da bu oldu.

Hukuk fakültelerinde profesör olarak öğrenci yetiştiren öğretim üyeleri, öğrencileriyle birlikte arabuluculuk sınavında ter döktüklerini belirterek, “Utandık. Ders verdiklerimizle aynı sınavı verdik. Uzmanlık alanlarımızla ilgili bir sınav olmasaydı bu kadar rahatsız olmazdık. Ancak ders verdiğimiz öğrenciyle aynı sınava girmek bizi rahatsız etti” dediler.

“UTANARAK SINAVA GİRDİK”

Haksız da sayılmazlar. Arabuluculuk yasası hazırlanırken bazı isimler sınavdan muaf tutulabilirdi. 65’ine merdiven dayayan Anayasa Mahkemesi üyeleri, Danıştay üyeleri, Yargıtay üyeleri ve daire başkanları mesleğinde 5 yıllık kıdemi olan avukatlarla, tetkik hakimlerle sınava tabi tutulmaktan rahatsız olduklarını gizlemiyor:

“Milyonlarca karara imza attıktan sonra, elimizde bulunsun diye alacağımız bir ‘arabuluculuk’ diploması için gururumuz incindi. Arabuluculuk yasasını hazırlayan bürokratlar da aynı sınava girdi. Yasayı hazırlayanlar ‘torba yasa’ yapmış. Adalet Bakanlığı yapmış, Yargıtay başkanlığı yapmış birini sınava tabi tutmak şık bir davranış değil. Utanarak girdik sınava”

HAKİM OLMAK İÇİN 3 YILLIK, ARABULUCULUK İÇİN 5 YILLIK KIDEM ARANIYOR

Eleştirilen bir diğer konu da; Hakim olabilmek için hukuk fakültesinden mezun olmak ve en az üç yıl serbest veya kamu avukatı olarak çalışmış olmak gerekiyor. Oysa arabulucu olmak için hukuk fakültesi mezunu olmanın yanı sıra en az 5 yıllık kıdem şartı aranıyor.

Bu şartın, ‘arabuluculuk’ mesleğini hakimlik mesleğinden üstün tuttuğuna dikkat çeken yargı çevresi, yasa koyucunun bu konuda da düzenleme yapması gerektiğini belirtiyor.
Arabulucular, tarafları bir araya getiren ve birbirini anlamalarını sağlayan, tarafsız kişiler olacak. Oysa yargılama makamında bulunanların yetki ve sorumluluğu çok daha fazla. Arabulucuların karar verme yetkisi yokken hakimler verdikleri kararlarla kader belirliyor.

SINAV SORULARINI HAZIRLAYANLAR DA SINAVA GİRDİ Mİ?

30 bin yargı mensubunun katıldığı sınavı Hacı Bayram-ı Veli Üniversitesi yaptı. Sınavda yüz tam puan üzerinden en az 70 (yetmiş) puan almak gerekiyor. En yüksek puan alan adaydan başlamak üzere bu ilanda belirtilen arabulucu ihtiyaç sayısı kadar aday, başarılı sayılacak.

İddialardan biri de “Sınavı hazırlayan komisyon üyeleri ve soruları hazırlayan öğretim üyeleri de sınava girdi” oldu.

Bu iddiayı Hacı Bayram-ı Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin’e sordum. Tekin, bu iddiayı şiddetle reddetti.

Hem Adalet Bakanlığı’nda hem kendi üniversitesinden hem de başka üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin soruları hazırladığını belirten Tekin, “Soruları hazırlayanlar sınava girmedi. Asla öyle bir şey olamaz. Üniversitede süreci yürüten arkadaşlarımızın bile sınava girmesine izin vermedik. Soruları hazırlayanların sınava başvurmasını yasakladık. Bunu ispatlasınlar, sınav iptal edilir” dedi.

Çok üst düzey yargı mensuplarının ve siyasetçilerin de sınava girdiğini ancak isim açıklamayacağını belirten Tekin, “Biz uygulayıcıyız. Sınav merkezimiz var. Sınav yapmak isteyenlere hizmet satıyoruz. Adalet Bakanlığı da bize başvurdu. Arabuluculuk sınavını bu nedenle biz yaptık” diyerek süreci de anlattı.

SINAVI NEDEN ÖSYM YAPMADI?

Arabuluculuk sınavına katılanlar, sınavın Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılmamış olmasını da eleştirdi. Bu konuyu da Tekin’e sordum. Prof. Dr. Yusuf Tekin şunları söyledi: “Sınav merkezimiz çok kapsamlı sınavlar yapabilecek durumda. ÖSYM öğrenci sınavlarına odaklı çalışıyor. Yıllık programları var. Program dışı sınav kabul etmiyor. Sınavı ÖSYM de yapsa, başka üniversite de yapsa aynı teknikle yapılacaktı.”

Sınava giren tüm adaylar şimdi gözlerini Arabuluculuk sınav değerlendirmesine ve sonuçlara dikti.

Sınav; çoktan seçmeli, 5 (beş) cevap şıklı, toplam 100 sorudan oluştu. Cevap kâğıtları Üniversite tarafından değerlendirilecek. Değerlendirme sırasında yalnızca doğru cevaplar dikkate alınacak, yanlış cevaplar sonuca etki etmeyecek.

Sınav sonuçları açıklandıktan sonra; Üniversite rektörleri, Anayasa Mahkemesi üyeleri, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyelerinin sınavda başarılı olup olmadığı da ortaya çıkacak.
Ancak, önümüzdeki süreçte yasada eleştirilen konularda değişiklik yapılması gerekebilecek. (Yasemin Güneri / HaberTürk)