Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre; Gazeteye verilen ilanda, eski savcı Cihan Kansız tarafından yürütülen Oda TV soruşturmasında avukat Turgut Kazan’ı teknik ve fiziki takibe aldırdığı, Kazan’ın gazeteci Altan Öymen ve dönemin TBMM Başkan Vekili Şükran Güldal Mumcu ile buluşmasının tutanaklarını 3 yıl boyunca imha ettirmediği, daha sonra ise bu tutanakların bazı gazetelerde haberleştirildiği aktarıldı. 

Resul Çakır’a ilişkin gazetede yer alan ilanda ise eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ve avukat Turgut Kazan’ın CMK’nin 135. ve 140. maddelerinde düzenlenen ve son aşamada başvurulması gereken istisnai nitelikteki iletişimin denetlenmesi ve teknik takip konulu koruma tedbirlerini kanundaki mevcut şartlar gerçekleşmeden usul ve yasa hükümlerine aykırı olarak orantısız ve ölçüsüz bir şekilde uygulandığı kaydedildi. 

Kansız ve Çakır hakkında soruşturma izninin verildiğinin belirtildiği ilanda iki ismin yazılı savunmaları istendi. Kararın iki isme tebliğinin ardından savunma yapmaları için 10 gün sürelerinin olduğu belirtildi. 

‘Kaçtılar’

Gazetemize açıklamada bulunan avukat Turgut Kazan, “Bu isimlere hâkim diye milleti emanet ettiler. Sonra bu adamlar herkesi tasviye etti. Sonra hükümeti tasviye etmeye kalkışınca “namussuz” oldular. Hâkim ve savcı kaçar mı? Türkiye öyle bir süreç yaşadı ki çok sayıda savcı ve hâkim yurtdışına kaçtı” dedi.