Bireylerin yasa önünde eşitsizliğe, ayırımcılığa uğramamalarına dayanan ve hukukun üstünlüğü ilkesiyle korunan insan haklarına saygının, Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilemez niteliğinde olduğunu belirten Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz,  “Başta Türkiye olmak üzere, dünya ülkeleri insan hakları konusunda çeşitli bildirimleri kabul etmiş olsa dahi, maalesef iktidara gelen yönetimler, hak ve özgürlükleri çiğnemekten geri durmamıştır. Dünyada yaşanan savaşlar, ekonomik ve siyasi hırslar nedeniyle her geçen gün binlerce insan yaşam, hukuk, barınma, beslenme, sağlık, eğitim gibi en temel insan haklarından mahrum kalmaktadır” dedi.

“İNSAN HAKLARI İHLALİNDE BAŞI ÇEKİYORUZ”

Türkiye’nin insan hakları ihlalinde dünya ülkeleri sıralamasında başı çektiğini vurgulayan Yeşilboğaz, “Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde 2018 yılında düşünce ve ifade özgürlüğünden en fazla mahkûm olan ülkeler arasında ilk sırayı aldı. Türkiye 2018’i Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde, hakkında en fazla dava başvurusu olan dördüncü ülke olarak tamamladı. AİHM başvurularında adil yargılanma hakkı ve ifade özgürlüğünün ihlali en başta yer alıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından son 16 yılda Türkiye aleyhine 295 milyon TL'lik tazminat kararı verilmiştir. Hukukun üstünlüğü, savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı askıya alınıyor, düşünce ve ifade özgürlüğü tutuklanıyor, insanların adalet arayışı orantısız güçle ya da hukuk sopa olarak kullanılarak durdurulmaya çalışılıyor. 

“HAK İHLALLERİ GÜNLÜK YAŞAMIN BİR PARÇASI OLDU”

Hak ihlallerinin adeta günlük yaşamın bir parçası haline geldiği ülkemizde, bütün ihlalleri tek tek sıralamak maalesef mümkün değildir. Hak savunucuları, gazeteciler, aydınlar, akademisyenler, mahkeme salonlarının ve cezaevlerinin müdavimleri olmuştur. Kararlar; yasalar ve vicdanla değil, egemen siyasetin baskısıyla alınmaktadır. Bu sistem, ülkede adalet mekanizmasını işlemez hale getirmiştir. İşlevi adalet sağlayan hukuk sistemi inşa edilmeli. Hukuk yaşarsa, çocuklar da yaşar, kadınlar da yaşar. Hukuk yaşarsa, tüm insan hakları yaşar.” ifadesini kullandı. 

“UYGULANMAYAN KANUN, KANUN DEĞİLDİR”

İnsan Hakları Günü’nün 71. yılında, ülkemizde hala 7’den 70’i kapsayacak demokratik bir Anayasaya ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Baro Başkanımız Yeşilboğaz, “Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları sorunu, bizlere sunulan samimiyetsiz yargı reform paketi ve mevcut hukuk sistemimiz ile çözülemez. Hak ve özgürlük alanını genişleten, insan hakları ihlallerine karşı temel bir güvence olan, çoğulcu, yeni ve demokratik bir Anayasa ihtiyacı gerektiği gibi, kanun uygulayıcıları ‘uygulanmayan kanun, kanun değildir’ mantığını içselleştirmelidir” dedi.Mersin Barosu olarak, İnsan Hakları, Kadın

Hakları ve Çocuk Hakları Merkezleri ile hak ihlallerine yönelik etkin mücadele verdiklerini söyleyen Yeşilboğaz, “Kurum, kuruluş, dernek ve sivil toplum örgütleriyle el ele vererek, daha geniş kitleye, daha güçlü ulaşıyoruz. Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle Mersin Barosu, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Karikatür Derneği işbirliğinde 10,11,12 Aralık 2019 tarihlerinde düzenlenecek olan panel ve sanatsal etkinliklere tüm Mersin halkını bekliyoruz” şeklinde konuştu.