Türkiye'de 2020 yılında 419 kadının erkekler tarafından katledildiğini ve sayının her geçen gün arttığını belirterek, “29 Aralık tarihinde ise 3 kadın daha erkekler tarafından öldürüldü. İstanbul'da Aylin Sözer eski erkek arkadaşı tarafından yakılarak, Malatya'da Selda Taş eşi tarafından silahla başından vurularak,  Gaziantep'te Vesile Dönmez oğlu tarafından pompalı tüfekle vurularak katledildi. Mersin'de ise bir kadın, boşanmak istediği eşi tarafından 10 el ateş edilerek üç kurşunun vücuduna isabet etmesi sonucu yaşam mücadelesi veriyor. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, 6284 sayılı yasa uygulansaydı, her biri hayatta olacaktı. Kadın cinayetlerini durduracak politikaları yürütmeyenler, önleyici yasaları uygulamayanlar, bunun sorumlusu sizsiniz! Kadınlar ölürken İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açanlardır sorumlular. 

“KADINLAR KOL GEZEN HUKUKSUZLUKLAR YÜZÜNDEN ÖLÜYOR”

Katiller, ‘Nasıl olsa biraz yatar çıkarım’ düşüncesiyle öldürüyor kadınları. Çünkü biliyorlar ki, bu ülkede kadın öldürmenin bir bedeli yok. Biliyorlar ki, cezasızlık var, iyi hal indirimi var. Biliyorlar ki ruhsatsız silahlara karşı önlem yok. Erkek kadını katlediyor, devlet cezayı indiriyor. Aile Hukuku alanındaki uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk, aile içi şiddetin görmezden gelinmesi demektir. Aile hukukunda arabuluculuk, kadının adalete erişimine engel olmak demektir. Eşitsiz toplumsal cinsiyet ilişkileri üzerine kurulu ataerkil yapı ve bu zihniyet zinciri kırılmadıkça var olan hukuk da işlemeyecektir. Kısacası tepeden tırnağa hukuksuzluk. Hukuksuzluk sancısıyla kıvranıyoruz. Kadınlar ülkemizde kol gezen hukuksuzluklar yüzünden ölüyor” ifadesini kullandı.