Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) finans merkezi olan Kaynak Holding’in hukuk işleri koordinatoru avukat H. K., ’’Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’’ ve ’’Silahlı terör örgütüne üye olmak’’ suçundan yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, tutuklu sanık H. K. ile avukatı hazır bulundu.

Mütalaada örgüt üyeliğinden ceza istendi

Duruşmada, mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın örgütün şifreli mesajlaşma programı Bylock kullanıcısı olduğu, Bank Asya’daki hesabının örgüt talimatı sonrasından yüksek miktarda artırdığı belirtti. Sanık hakkında her ne kadar Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın üzerine yüklenen bu suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden bu suç yönünde beraatine karar verilmesini isteyen savcı, K.’ın örgüte üye olmak suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Mütalaaya karşı savunmasını yapan sanık K., hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatini talep etti.

Anayasal düzeni bozma suçundan beraat, örgüt üyeliğinden 12 yıl hapis

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık H. K. hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de sanığın üzerine yüklenen suçu işlediğini gösterir, her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetine yeterli, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediğinden, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de gözetilerek üzerine yüklenen suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın bu suçtan beraatine karar verdi.

Mahkeme heyeti, sanığın eylemlerinin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu oluşturacağını belirterek, bu nedenle sanık hakkında ’’silahlı terör örgütüne üye olmak’’ suçundan 8 yıl hapis cezasına çarptırılmasın karar verdi. Sanığın işlemiş olduğu suçun terör suçu kapsamında kaldığı anlaşıldığından verilen cezayı 12 yıla çıkaran heyet, sanığın samimi bir pişmanlığının bulunmaması, yargılama sürecindeki hal ve hareketleri göz önüne alındığında sanık hakkında lehine takdiri indirim maddesinin uygulanmasına yer olmadığına hükmetti.

Mahkeme, almış olduğu cezanın miktarı dikkate alındığında kaçma durumunun olmasını nedeniyle sanık K.’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. (İHA)