CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. 

Çelik, Man Adası davasında mahkeme hakiminin 15 Temmuz sonrası Yunanistan'a kaçmaya çalıştığını açıkladı. Çelik yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Şu an Türkiye'de Erdoğan'ın istemediği bir kararı verebilecek bir mahkeme yok. Öyle bir hakimle karşılaştık ki bunun bilinmesi gerekiyor. Tarih 15 Temmuz. 1 gün sonra mahkeme hakimi açığa alınan bir hakim. FETÖ'cü olduğu iddiasıyla. Açığa alındıktan 1-2 gün sonra 6-7 FETÖ'cü hakimle birlikte Yunanistan'a kaçmaya çalışan ve tutuklanan bir hakimden bahsediyorum. Bu davalar açıldıktan sonra sürülerek bu mahkemenin hakimi olarak atanmış durumda. Şimdi siz gelin de bu mahkeme hakiminden adalet bekleyin, objektiflik, tarafsızlık bekleyin. Böyle bir ihtimal yoktu, bunu yaşadık ve gördük."

HAKİMLER SUÇ İŞLEDİ

Şirket kurulumu ve para transferlerinin ispatlanmasına rağmen, hakimlerin siyasi karar verdiğini belirten Çelik, “Dendi ki: 'Siz ne yaparsanız yapın, hangi delillere dayanırsanız dayanın biz Erdoğan gibi düşüneceğiz, sizin delillerinizi dikkate almayacağız' dedi mahkeme hakimleri. Açıkça suç işlediler. Görevi kötüye kullandılar, resmi evrakta sahtecilik suçunu işledir. Bu hakimlerin tamamı hakkında suç duyurusunda bulunduk" diye konuştu. 

Karar veren hakimlerin aynı zamanda evrakta sahtecilik suçu da işlediğini kaydeden Çelik, "Bu mahkeme hakimlerinin tamamıyla ilgili suç duyurusunda bulunduk, işlem yapılmasını istedik, reddihakim talebinde bulunduk. Ama bu süreçler sonunda 5 mahkemenin hakimi de aynı şekilde karar verdiler. Türk yargı tarihinde olmayan şekilde çok fahiş tazminat kararlarına hükmettiler" dedi. 

KAZANACAĞIZ

Çelik büyük bir hukuksuzlukla karşı karşıya olduklarını belirterek, şunları söyledi: 

"Buna rağmen mahkeme hakimleri, koşullanmış gibi 'Sayın Kılıçdaroğlu para gönderme olgusunu ispat edememiş olduğundan biz tazminat kararlarını kabul edeceğiz' dediler. Böylesine bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldık. Sayın Genel Başkanımızın ileri sürdüğü iddialarının tamamının ispatlanmış olması nedeniyle bu kararlar mutlak şekilde hem istinaf mahkemesinden olmazsa Yargıtay'dan dönecektir. Çünkü Genel Başkanımız asla ve asla gerçek dışı bir beyanda bulunmamıştır. Sonuç itibarıyla haksız kararlarla karşı karşıya kaldık, ancak bizler bu davaları kazanacağız."