İstanbul Barosu ve Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) tarafından düzenlenen “Evrensel Hukuk Kuralları ve Hukuk Felsefesi Perspektifinden Türkiye Uygulamaları Konferansı”nda Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekilerek adil yargılanmanın uygulanması gerektiği vurgulandı.


İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, “Türkiye’deki hukuksuzluklara teslim olmayacaklarını” vurguladı. Avrupa Yargıçlar Birliği Başkanı Vito Monetti de “Kimse anayasanın üzerinde değildir. Siyasi atmosfer bağımsızlık duygusunu etkileyebilir” dedi. PEN ve Uluslararası Yayıncılar Birliği adına konuşan William Nygaard ise Türkiye’de gerçek bir demokrasi yerine ancak “melez bir demokrasinin” olabileceğini söyledi.


Taksim’deki Orhan Adli Apaydın Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansında, İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal, “Türkiye’de yargı felç olmuştur” cümlesini kullanarak tutuklamaların “tutsaklık”, gözaltıların ise “gözdağı”na dönüştüğünü vurguladı. Hukuksuzluklara teslim olmayacaklarına dikkat çeken Kocasakal, “Geldiğimiz noktada kimsenin hukuk güvenliği yok. Bugünlerin dayandığı temel 2010 Eylül’ünde yapılan sözde referandumdur. O güne kadar kuşatılmış olan yargı, referandumla teslim alınmıştır. O referandumu desteklediği için Avrupa da bu gelinen noktadan sorumludur” dedi.

Ölmeden mezara koyuyor

GÖP Dönem Başkanı Ahmet Abakay ise 80’e yakın gazetecinin mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklu olduğunu anımsattı. “Türkiye’de basın, düşünce ve ifade özgürlüğü ağır baskı altındadır” diyen Abakay, tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Abakay, “İktidar henüz öldürmüyor. Cezaevlerinde, taş hücrelerde, zulümhanelerde, ölmeden mezara koyuyor. Her koşulda iktidar yandaşlığı yapan gazeteci ve yazarları, haksız ve hukuksuz şekilde cezaevlerinde tutulan meslektaşlarını, mesleklerini savunmaya davet ediyoruz” dedi.

“Adil yargılanma ilkesi” başlıklı oturumda konuşan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Aysel Çelikel ise binlerce tutuklunun bulunduğu, yargının siyasallaştığı bir ülkede “adil yargılamadan” söz edilemeyeceğini vurguladı. Prof. Timur Demirbaş da özel yetkili mahkemeler de yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti. Ergenekon davasından tutuklu gazeteci Tuncay Özkan’ın avukatı Ahmet Çörtoğlu ise davadaki hukuksuzluklara değinerek duruşmalara uzun süreli katılmama cezası aldıklarını da belirtti.

‘Suçları AKP’ye muhalefet’

Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı ise “Balbay, yıllardır cezaevinde. Bırakın bu kadar uzun süre cezaevinde kalmasını, tutuklanmasını dahi gerektirecek tek delil yok. Onun gibi birçok insan da AKP’ye muhalefet ettikleri için cezaevinde” diye konuştu.


‘Hak ihlalleri kaygı verici’

PEN ve Uluslararası Yayıncılar Birliği adına konuşan William Nygaard Türkiye’de insan hakları konusunda ciddi kaygılarının olduğunu söyledi. Hak ihlalleri sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret eden eden Nygaard, ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar ve Kürt sorunu konusundaki duyarsızlığa da dikkat çekti. Nygaard, Türkiye’de insan haklarının çözülmediğini, gerçek bir demokrasinin olmadığını, bu tarz bir ikilemle ancak “melez bir demokrasinin” olabileceğini söyledi.


Yargı bağımsızlığı vurgusu 

Yargı bağımsızlığına vurgu yapan Avrupa Yargıçlar Birliği Başkanı Vito Monetti de her ülkede Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) olduğunu, bu kurumların hukukun üstünde olmadığını, asıl görevlerinin bireylerin bağımsızlığı için çalışmak olduğunu söyledi. Monetti, “Bir dava kurum tarafından değil, yargıçlar tarafından yürütülür. O kişilerin bagımsızlığı için de HSYK vardır. Kimse anayasanın üzerinde değildir. Siyasi atmosfer bağımsızlık duygusunu etkileyebilir” dedi. 


Cumhuriyet