Gazeteport'tan İhsan DEMİR'in haberine göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü  Ali Fuat Yılmazer'in Ankara Cumhuriyet Savcılığına verdiği şikayet dilekçesinde, "Haliç'te Yaşayan Simonlar kitabının Cemaat bölümünde kendisi ile ilgili Hakaret, iftira, suç uydurma, yargılama görevini yapanı etkileme, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve Terörle Mücadele Kanununa muhalefet" edildiği iddiasıyla şikayetçi oldu.

Hanefi Avcı ise Silivri Cezaevinden talimatla yaptığı savunmada "kitabında yazılan içeriğin kitabında yazılan içeriğin kendisine ait olduğu ve görevi gereği tespit ettiği güncel gerçekleri kitaplaştırdığını,  Ali Fuat Yılmazer ile ilgili usulsüz dinleme eyleminden dolayı şikayetçi olduğunu ve bu soruşturmaların Ankara ve İstanbul Cumhuriyet savcılıklarında devam ettiğini, usulsüz dinlemelerden dolayı ilgisiz bir suçlama sebebiyle tutuklandığını belirterek suçlamaları reddettiği" öğrenildi.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Abdulvahap Yaren'in yaptığı soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede Avcı hakkında "Kamu görevlisine iftira ve hakaret" iddiasıyla dava açıldı. Hanefi Avcı'nın 8 yıl 4 aya kadar hapis cezası isteniyor.

AVCI'NIN KİTABINDAKİ İDDİALARI DAVAYA ESAS SAYILDI
İstanbul İstihbarat Şubesi Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in verdiği şikayet dilekçesi üzerine Ankara Cumhuriyet Savcılarından Abdulvahap Yaren'in başlattığı soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede;

Kitabın;
"427. sayfasında
..  İstanbul İstihbara Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in görevden alınması sonrasında Sabri Bey'in İstanbul'a geldiğinde uygunsuz ortamlarda takip edilmesinin istenmesiyle birleştirilince işin sırrı çözülmüştü... Buna rağmen Sabri ağabey akla, mantığa ve vicdana sığmayan hiçbir şeyi yapmayacak biri olduğundan ve o daireyi isteiği gibi kullanmak isteyenlerin hesabına uymadığından oradan uzaklaştırılması sağlanıştı..."

"428. sayfasında
.. İl müdüründen öğrendiğime göre bir müddet sonra Ahmet'i kış ortasında Ankara'ya çağırmışlar ve resmi daire dışında bir ortamda muhatap olan aynı arkadaşları, "İstanbul İstihbarat Şubesi görevinden ayrılman lazım. Biz İstanbul'a İstihbarat Şube Müdürü olarak başka birini atayacağız. Seni istersen İzmir'e verebiliriz." demişler." Ahmet bu teklifi kabul etmeyip...

"429. sayfasında; istenen dilekçeyi vermemiş. Akabinde Hrant Dink'in öldürülmesi olayı meydana gelince, bu fırsattan istifade Ahmet görevinden alınıp, yerine Ali Fuat Yılmazer Şube Müdürü olarak atandı. Buna göre Hrant Dink'in öldürülmesi olmasaydı Ahmet şubeden yine de alınacaktı. Çünkü isteneni yapmaycağı ve merkezin İstanbul'daki planlarına uygun davranmayacağı anlaşılmıştı... Bunun yanında Ahmet'i başarılarından dolayı istihbarat başkanlığı içindeki bir görevden almak çok zordu. Bu yüzden Ahmet'in başka bir yere tayin edilebilmesi için kendisinin tayin olma talebini belirten bir dilekçe vermesi gereikyordu.."

"432. sayfasında; ... Sonunda Ahmet görevinden alındı, zorlukla Polis Okulunda görev bulabildi. Yerine ise normalde hiçbir zaman bu göreve gelemeyecek, gerekli niteliklere sahip olmayan (sol örgütler konusunda bilgi ve deyim ile evveliyatında pratik sokak tecrübesi olmayan) hatta sosyal ve psikolojik açıdan sorunlu olduğunu değerlendirdiğim Ali Fuat Yılmazer bu göreve atandı. İstanbul Emniyet Müdürü sahip olduğu güce rağmen Ahmet'in gidişini engelleyemediği gibi Ali Fuat Yılmazer'e alenen muhalefet etmesine rağmen onun göreve getirilişini engelleyemedi.

"433. sayfasında; Belki elli tane müdürü İstanbul'a tayin ettirmeye muktedir bir güce sahipti, herkes ona dikleşebilirdi ama Ali Fuat ve benzerlerine karşı koyamadı. Belli amaçları olanlar, istedikleri gibi faaliyette bulunmak isteyenler bu konuda kendilerine mani olacak bir engeli daha önlerinden kaldırmış oldular... Ankara, Danıştay olayı ile Ergenekon bağlantısı kurmak istiyordu. Delilin olup olmaması önemli değildi, onlar bunu istiyordu o kadar..." bölümlerine vurgu yapılarak devlet memuruna hakaret ve iftira suçu atıldığı iddia edildi.

Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek davada bir dönemin aynı amaç için uğraş veren iki polis müdürü bu kez de mahkeme önünde birbirlerine karşı mücadele verecek. (Gazeteport)