Radikal gazetesi'inden Deniz Zeyrek'in haberine göre, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Konya’da seçim kampanyasını yürütürken bir yandan da Türk dış politikasını takip ediyor. Seçmenler kendisini beklerken ya aracı kenara çekip ya da en yakın binada müsait bir odaya geçip Brezilya, İngiltere gibi ülkelerin dışişleri bakanlarıyla Suriye ve Libya ve Sırp General Ratko Mladiç’in yakalanması gibi diğer gelişmeleri konuşuyor. Gazze’ye gidecek 2. filo konusunda Türkiye’ye “Mavi Marmara’yı göndermeyin” mesajı veren ABD’ye “Siz önce İsrail’i uyarın” yanıtını veren Davutoğlu, Suriye lideri Beşar Esad’a “Tek yol değişime liderlik etmek ve reformları bir an önce yapmak” telkininde bulundu. Libya lideri Kaddafi’nin alanının gittikçe daraldığını ve bırakması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, Ortadoğu’daki gelişmelerden de soğuk savaşın bittiği dönemde olduğu gibi umutlu.


İsrail ile hesap görülmedi
ABD’nin ikinci Gazze filosu konusundaki mesajlarına yanıt veren Davutoğlu, Filistin’de 13 grubun bir araya gelerek Mahmut Abbas liderliğinde Hamas’ın olmayacağı bir teknokrat hükümeti kurulacağını anımsatarak şunları söyledi: “İsrail’e göre abluka niçin var? ‘Gazze’de Hamas var, buna silah gidecek diye’... Şimdi 2006 öncesi statükoya dönülmüş olacak. İsrail’in argümanının zemini kalmayacak. ABD dönüp STK’lara ‘bunu yapmayın’ derken İsrail’e de dönüp ‘Yeni Filistin otoritesini tanıyın’ dese ve abluka kalksa problem kalmayacak.”

Sorunun ‘sadece İsrail’in kaygılarını anlayan tutum’ olduğunu söyleyen Davutoğlu, “İsrail’i ‘hukukun üstünde ayrıcalıklı bir ülke’ olarak gördüğünüz anda barış gelmez” diye konuştu. Libya sivilleri vurduğunda BM’nin yaptırım kararı aldığını anımsatan Davutoğlu, Gazze’de sivilleri öldürmenin İsrail’in hakkı gibi görülmesinin esas psikolojik eşik olduğunu vurguladı. Davutoğlu, “Hem bölünmüşlükten şikâyet edeceksin, hem bölünmüşlüğü ortadan kaldıran uzlaşıyı görmeyeceksin. Peki ne istiyorsun? Filistinlileri tümüyle ortadan kaldıran, 2. sınıf gettolarda sıkıştırarak ne kadar yaşatabilirsin” dedi. 31 Mayıs 2010’da işlenen suçun hesabının daha görülmediğini söyleyen Davutoğlu, “Önce İsrail’e bunun uyarısı yapılmalı” dedi. ABD’nin Türkiye’den Mavi Marmara’yı engellemesini istemesinin altında “Türkiye çağdaş demokrasi değil, istese STK’ları durdurur” gibi bir gizli önermesi olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Sağduyu göstermesi gereken İsrail’dir” diye konuştu.

Kaddafi’nin alanı daraldı
Libya’da etkinliği artan Türkiye’ye karşı psikolojik savaş yaşandığını belirten Davutoğlu, bu ülkenin geleceğini çok kritik gördüğünü söyledi. Davutoğlu, “Gittikçe Kaddafi’nin alanı daralıyor. G-8 bunu daha da daralttı. Bölünmüş bir statüko oluştu. Bir nebze Irak’ta Saddam zamanında Kürt bölgesi olduğu gibi bir tablo var. Tabii Irak’taki gibi bir 10 yıl daha sürmez ama bir tıkanıklık durumu var. Bölünmüşlük aşılmalı. Bunun da yolu Kaddafi’nin yönetimden çekilmesi” diye konuştu. Davutoğlu, Tarblus ile Bingazi’nin yeni bir yönetim altında Ulusal Konsey oluşturmasını önerdiğini vurguladı.

Esad için tek bir seçenek kaldı
Davutoğlu Suriye lideri Beşar Esad’a “Artık bu durumun sürdürülebilir olmadığını söylüyoruz. ‘Bir an önce reform, bir an önce sivillerle güvenlik güçlerini karşı karşıya gelmesini engelleyecek tedbirler almak gerek’ diyoruz” mesajı verdi. Değişimi zamana yaymak isteyen liderlerin taleplere doğru zamanda cevap verememeleri durumunda bir gerilim ortamının doğduğunu ve liderlerin inandırıcılıklarını kaybettiğini belirten Davutoğlu şunları kaydetti: “Bu dönemde öne çıkacak liderler değişimi yöneten ve toplumun talepleri doğrultusunda değişime liderlik eden liderlerdir. Maalesef, şu anda Suriye’nin birini seçmesi lazım. Biz Suriye’den değişime öncülük etmelerini istiyoruz. Bunu yapmaları halinde hâlâ Suriye’nin barışçıl bir dönüşüm şansı var. Ancak ‘bu statükoyu bir şekilde devam ettiririz, baskıyla da olsa statükoyu sürdürürüz’ derlerse ciddi gerilimlerin ortaya çıkması kaçınılmaz hale gelir. Başka faktörler devreye girer.”

Radikal