Yargıtay Başkanlığı tarafından Afyonkarahisar’da bir termal otelde 2018 yılı değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in yanı sıra Adalet Bakan Yardımcısı Cengiz Öner, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, HSK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz, Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, İl Emniyet Müdürü Gürsel Yıldız, hakim ve savcılar ile yargı mensupları katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan tören Yargıtay’ın çalışmalarını anlatan sinevizyon gösterisiyle devam etti. Toplantının açılış konuşmasını Adalet Bakan Yardımcısı Cengiz Öner ile HSK Başkan Vekili Yılmaz yaptı. 

MUHSİN YAZICIOĞLU SORUŞTURMASI

Toplantıda konuşan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümü ile ilgili soruşturma yürüten üst düzey yöneticilerle ilgili kamu davası açıldığını söyledi. Özellikle üst düzey kamu görevlilerine açılan soruşturma ve davalara değinen Akarca, "2018 yılında başsavcılığımızda derdest bulunan üst düzey memur soruşturmaları ile ilgili bilgi vermek istiyorum. Üst düzey kamu görevlilerinin suç işlemeleri halinde soruşturma yapma ve haklarında Yargıtay ilgili Ceza Dairesi tarafından kamu davası açma görevi başsavcılığımız tarafından yerine getirilmelidir. Maalesef bu dönemlerde özellikle üst düzey kamu görevlileri ile ilgili olarak şikayetlerin arttığını müşahede etmekteyiz. Bu kapsamda 2018 yılında başsavcılığımızda derdest bulunan 119 dosyanın 114’ü karara bağlanmış. Karara bağlanan 54’ü hakkında işleme konulmama, 43’ü hakkında düşme kararı, 11’i hakkında görevsizlik kararı, 3 dosyaya birleştirme kararı verilmiş. Soruşturması yapılan 3 üst düzey kamu görevlisi hakkında iddianame tanzim edilerek ilgili ceza dairesine dava açılmıştır. En son buraya gelmeden önce rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun ve birlikte olan arkadaşlarının vefatı ile geçirilen kazayla ilgili ihmali olan üst düzey kamu görevlileri ile ilgili olarak kamu davası tarafımızdan açılmıştır" dedi. 

4 PARTİ İLE İLGİLİ KAPATMA DAVASI

Yasaya aykırı eylem ve işlem içerisinde olan 4 partinin tespit edilerek kapatma davası açıldığına dikkat çeken Akarca, şöyle konuştu: 
“Siyasi partilerin kuruluş aşamasında ve faaliyetleri sırasında yasaya aykırı eylem ve işlemleri tespiti halinde soruşturma yapılmakta, gerek gördüğümüz takdirde Anayasa mahkemesine kapatma davası açmaktayız. Şu anda anayasa ve kanunlara aykırı faaliyetleri olduğu tespit edilen ve programları itibari ile yasaya aykırılık olduğunu tespit ettiğimiz 4 siyasi parti hakkında Anayasa mahkemesine kapatma davası açmış bulunmaktayız. Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi, Kürdistan Sosyalist Partisi, Kürdistan Özgürlük Partisi ve Kürdistan Komünist Partisi adı altında tüzel kişilik kazanmış olan 4 siyasi parti hakkında anayasa mahkemesindeki davaları hala derdesttir.” 

Kadir Has Üniversitesinin yaptığı araştırma neticesinde yargıya olan güvenin iyi bir noktada olduğunu söyleyen Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Yargıya güven bizim bu özverili gayretlerimize rağmen yargıya güven tartışılmaktadır. Yargıya güven piyasada veya toplumda ya da kamuoyunda bilindiği gibi çokta yerlerde değildir. En son Kadir Has Üniversitesinin yaptığı araştırma raporuna göre yargıya güven oldukça iyi bir yerde. Diğer kuruluşlarla neredeyse denk bir yerde yargıya güven. Bu da tabii ki 2013 yılından sonra yapılan faaliyetler sonucu ortaya çıktı” şeklinde konuştu. 

DÜNYADA EN ÇOK İŞ YÜKÜ OLAN BİZİZ

Tüm dünyadaki Yargıtayların toplamından daha fazla iş yüküne sahip olduklarını anlatan Cirit, açıklamasına şu sözlerle devam etti: 
“Bu hafta benim iki tane konuğum oldu. Alman Barolar Birliği Başkanı ve heyeti gelmişti. Biz onlara yargıyı tanıtınca 40 dairenin 20’sinin ceza dairesi 20 hukuk dairesinin faaliyet gösteriyor olmasını oldukça garipsediler. Bunlar önce çeviriyi de anlamadılar. İlk önce apartman dairesi olarak anlaşıldı. Ama gerçekten tüm dünya Yargıtaylarının toplamından fazla bir iş yükü ile karşı karşıyayız. Biz bölge Adliyeler mahkemesinin faaliyete geçmesinin çok istedik. Çünkü olması gerekiyordu. 1924 yılında faaliyetine son verilen bölge adliye mahkemeleri 2016 Temmuz ayında faaliyete girmiş olması bir zorunluluktu. Çünkü Yargıtay’a giren iş yükü itibari ile 2015 yılında 625 bin hukuk dairelerine iş geliyordu. 425 binde cumhuriyet başsavcılığımıza iş geliyordu. Toplam 1 milyon 50 bin dosyanın Yargıtay’a geldiği bir durum söz konusu idi. Ama bu yıl geçtiğimiz istinaflardan sonra geçen yıl 350 bin bu yıl ise 270 bin dosya geldi. Bu hali ile giderse ve başlangıçta ki bu köpük orta yerden kalkarsa bunun 200 bin dosyaya kadar düşeceğini tahmin etmekteyiz. Ama bu Avrupa’ya göre bizden çok işi olan Fransa yaptı idi. 21 bin hukuk dairelerine iş gelmekte. 7 veya 8 binde ceza dairelerine iş gelmektedir. Toplam 28 ile 29 bin civarında iş gelmektedir. Bizde bu sayı yine oldukça fazladır.” 

2017 YILINDA 4 MİLYON 200 BİN SORUŞTURMA

2017 yılı verileri itibariyle Türkiye’de 4 milyon 200 bin soruşturma olduğuna dikkat çeken Cirit, bir yılda yaklaşık 7 milyona yakın insanla ilgili soruşturma dosyası olduğunu söyledi. Cirit, “Cumhuriyet savcılarımız alıyor ve dilekçeler geliyor. Onlarda yapabildikleri kadar soruşturma yapıyorlar. Çoğu zaman yapamıyorlar. Delil toplamakta sıkıntıları var. Hemen kovuşturma dava safhasına geliyor. 2 milyon 500 bine yakın dava kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar veriliyor. 1 milyon 500 bin davada kovuşturma kararı verilerek mahkemelere gidiliyor. Mahkemelerde 600 bin karar yani yüzde 40 oranında karar adli para cezası veya hapis cezası olarak gidiyor. Açılmış olan davaların yüzde 40’ı ceza ile sonuçlanıyor. Yüzde 17’si hükmün geriye bırakılması ile sonuçlanıyor. Diğer yüzde 43’ü ise berat olmak üzere bir sürü şeyle sonuçlanıyor. Bu CMK’yı Almanya’dan aldık. Ama Almanya’da bu yüzde 95’dir. Açılmış olan davaların yüzde 95’i ceza ile sonuçlanıyor” diye konuştu. 

UZLAŞTIRMA HAVUZU GENİŞLETİLMELİ

Yargıtay Başkanı İsmail Cirit, uzlaştırma havuzunun genişletilmesinden yana olduğunu vurgulayarak işin içine toplumda itibar sahibi suretlerinde girmesi gerektiğini ifade etti. Cirit, "Uzlaştırma da geçtiğimiz yıl yani 2017 yılı verileri itibari ile 228 bin dava dosyası uzlaştırma ile sonuçlandı. Ama 4 milyon 200 bin soruşturmanın olduğunu söylediğim Türkiye’de 228 bin ve bunu kısmen biraz arttırarak birkaç suç ilave ettik. Uzlaşmayı arttırabiliriz. Bunu da uzlaştırmacıları daha geniş ve zengin havuz oluşturmak sureti ile yapabiliriz. Bunun içerisinde kanaat önderleri olabilir, sanatçılar, sporcular gibi toplumda itibar sahibi insanları bu uzlaştırma havuzlarına katmak suretiyle 3 yıldan 5 yıla kadar olan hapis cezalarını uzlaştırma ile çözüme kavuşabilir. Cumhuriyet başsavcılarımızın uzlaşmayı denemeleri lazım" ifadelerini kullandı. (İHA)