“Bu bizim acı gerçeğimiz” diyen Alimoğlu, “Ermenek’teki maden kazası hepimizi yasa boğmuştu. Çok üzülmüştük. Gazetecilerden Ata Gündüz Kurşun kardeşimiz bir gün bana telefon açtı. ‘Ermenek’ten Recep Amca’nın ayakkabılarını senin müzeye koyalım mı?’ dedi, ben ise çok memnun olacağımı söyledim. Recep amcanın durumu siyasete de çok alet olmuştu. Ben daha fazla siyasete alet olmasını istemedim. Ermenek’te yaşanan kaza, Recep amca ve eşinin durumu bizim gerçeğimizdi ve ben de onun hatırasını bağrımızda saklamak istedim. Recep Amca, ayakkabılarını kendi gönül rızasıyla bize verdi. O kazada şehit olan kardeşlerimiz nurlar içinde yatsınlar. Buraya gelip Recep amcanın ayakkabılarını gören insanlar çok etkileniyorlar. O değerli annemizin, çocuğunun yüzme bilmediğini söylemesi, Recep amcanın ‘Benim oğlum şimdi yok mu?’ demesi hâlâ halkımızın kulaklarında… Burayı ziyaret edenler, Recep amcanın ayakkabılarını görünce gözyaşlarına hakim olamıyor” dedi.

İşyerindeki müzesinde el yazması Türkçe Kur’an-ı Kerim’den Atatürk’ün imzaladığı fotoğrafına kadar birçok tarihi eser bulunan Alimoğlu, bu eserleri gerçek bir müzede sergilemek istediğini belirterek “Maalesef ki Afyon’da bir il kültür müdürü yok, eğer şehrimize bir il kültür müdürü atanırsa, elimizdeki tüm eserler bu müzede sergilenebilir” dedi. Alimoğlu, dünyanın en büyük on müzik müzesinden birinin Afyon Kocatepe Üniversitesi içine kurulmasını sağlamıştı.

O ayakkabılar artık müzelik
O ayakkabılar artık müzelik
Ömür KURT  - hurriyet.com.tr