İSTANBUL -  Birgün gazetesinden Elçin Yıldıral'ın haberine göre 18 yıldır süren Sivas Katliamı Davası, zamanaşımı tehlikesiyle karşı karşıya. Davanın avukatlarından Şenal Sarıhan, bir önceki celsenin ardından, CHP’nin zamanaşımına karşı vermiş olduğu kanun teklifinden umutlu olduğunu açıklamıştı. Ancak CHP’nin iki ay önce verdiği kanun teklifi henüz gündeme alınmış değil. Ne zaman alınacağı ise belirsiz. Ailelerin ise meclisten bir beklentisi artık yok. Karar duruşması 13 Mart’ta görülecek. Dava için zaman hızla tükeniyor.


1993 yılında Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilen şenlikler sırasında yakılan Madımak Oteli’nde 33 yazar, ozan, aydın ile 2 otel çalışanı yaşamını yitirdi.  18 yıldır süren yargılamada mahkeme 1994 yılında 37 sanık hakkında beraat kararı verdi ancak  müdahil avukatların itirazı ile Yargıtay kararı esastan bozarak, “Katliamın “Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik olduğu görüşünü savundu. Yargıtay’ın bu kararı ile davanın 7 sanığı firar etti. Yıllardır bulunamayan firari sanıklar arasında öldüğü iddia edilen davanın bir numaralı sanığı dönemin Refah Partili Sivas Belediyesi üyesi Cafer Erçakmak da vardı. Dosyaları ana davadan ayrılan 7 firari sanığın yargılanmasına 13 Mart’ta devam edilecek ve büyük bir ihtimalle de  zamanaşımından düşürülecek.

KANUN TEKLİFİ UMUT OLMUŞTU
Aslında CHP milletvekilleri Emine Ülker Tarhan ve Sezgin Tanrıkulu öncülüğünde verilen zamanaşımına karşı kanun teklifi Sivas Davası için de umut olmuştu. Yapılması gereken tek şey meclis başkanının, “Kasten öldürme”, “İşkence”, “Çocukların cinsel istismarı” suçlarının zaman aşımına uğramasını engelleyen kanun teklifini gündemine almak, genel kurulda oylamanın yapılmasının önünü açmak. Fakat aradan geçen iki aya rağmen meclis başkanı kanun teklifini gündeme getirmiş değil. CHP’li vekiller Tarhan ve Tanrıkulu şimdi meclis başkanına, kanun teklifinin direk genel kurula gelmesini talep eden bir dilekçe vermeye hazırlanıyor. Prosedür gereği verilen dilekçeler sıraya konuluyor ve sırasının gelmesi ayları bulabiliyor. Kaldı ki kanun teklifi genel kurula gelse de yürürlüğe girmesi için oyların çoğunluğunu alması gerekiyor. Bu sürece göre Sivas Davası’nın zamanaşımına uğraması kaçınılmaz. Ancak meclis başkanı davanın görüleceği tarihi dikkate alarak, CHP’li vekillerin kanun teklifine öncelik verebilir. Kanun teklifi oy çokluğu ile kabul edilirse böylece dava zamanaşımına uğramaktan kurtulabilir.

AVUKAT SARIHAN: HAKİMLERE BAĞLI
Davanın müdahil avukatlarından Şenal Sarıhan, “CHP’nin kanun teklifi verdi bu nedenle umutlanmıştım. Ama ne yazık ki bir gelişme göstermedi” diyerek hayal kırıklığını dile getiriyor. Tek umudunun hakimlerin dosyaya  genişletici bir yorumla yaklaşması olduğunu söyleyen Sarıhan, “Şu anda var olan usül hukukumuza göre zamanaşımı var. Ama bir de Anayasa’nın 90’ıncı maddesi var. Bu madde ışığında uluslar arası sözleşmeler de değerlendirildiğinde insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zamanaşımından yararlanılmaması gerekiyor. Biliyorum çok şey istiyorum ancak umarım ki hakimler karar verirken tüm bunları dikkate alır” diyor.

ALTIOK: 17 ÖNERGEYİ DE AKP REDDETTİ
6 Aralık’ta görülen duruşma öncesi meclise giderek, davanın zamanaşımına uğraması tehlikesine dikkat çeken aileler, meclisten umutlarını kesmiş durumda.  Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok, Toplumsal Bellek Platformu adına ilk meclis ziyaretlerini 2009’da gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, verilen sözlerin hiçbirinin yerine getirilmediğine dikkat çekiyor. Altıok, “2009’da partiler üstü bir tutumla tüm partilerden randevu aldık. O dönem sadece MHP randevumuzu kabul etmedi. Yaptığımız görüşmeler olumlu geçmişti. AKP, elinden geleni yapacağını, gerekirse yasal düzenlemeler için destek vereceğini söylemişti. Oysa üç yıldır ağırlık olarak CHP ve BDP önerge sundu. Meclise 2009’dan bu yana 17 önerge sunuldu. 17’si de her seferinde salt AKP’nin oyları ile reddedildi” sözleriyle anlatıyor süreci.

NEDENİ YÜRÜTMEYLE İLGİLİ ENGELLERMİŞ!
Son meclis ziyaretlerin ise bu kez MHP ve AKP’nin randevu taleplerini kabul etmediğini söyleyen Altıok son ziyareti şu sözlerle anlatıyor: “AKP’den TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üskün ile görüşebildik. Ancak her ikisi de ilk an da randevu isteğimizi reddetmişti. Cemil Çiçek, danışmanlarının ‘görüşmeniz iyi olur’ demesi üzerine bizimle görüşmeyi kabul etti. İkisine de AKP’nin neden verilen önergeleri ısrarlı reddettiğini sorduk. Aldığımız yanıt, ‘yürütmeyle ilgili engeller’ oldu. Zaten yürütmeyi değiştirecek olan kişilerle görüştüğümüzü düşünürsek bu yanıtın inandırıcılığı kalmıyor. ‘Hakkınızı aramak en doğal hakkınız’, ‘başınız sağ olsun’ gibi ironik bir yaklaşımın ardından herhangi bir düzenleme çabasının olmayışı meclisteki beklentimizi sonlandırdı. 13 Mart’ta kadar herhangi bir değişiklik olabileceğini hiçbir şekilde öngörmüyorum. Bırakın 13 Mart’ı önümüzde daha uzun bir süre olsaydı da aynı durum söz konusu. Ama elbette takipçi olmaya, talep etmeye devam edeceğiz. Olması gerekenin peşine düşeceğiz. Gerekirse yurt için de gerekirse yurt dışında adli süreçleri işletmeye gayret edeceğiz.”