Geçen ay MİT operasyonuyla çökertilen İran istihbarat şebekesine yönelik soruşturmada, casuslarla bağlantılı olduğu değerlendirilen Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli savcı D. Y. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Sabah'tan Atakan Irmak'ın haberine göre; Y.'ın, Türkiye'de yaşayan İranlı muhalifleri yakalayarak İran'a kaçırmak isteyen İran istihbaratı ile işbirliği yaptığı, İran istihbaratının operasyonları yürütmek için Y. ve "By S." savunma şirketi sahibi İ. S. ile anlaştığı ileri sürüldü.

Aynı şebekenin içinde Y. ve S.'ın yanı sıra bir polis, bir emekli albay, emekli astsubaylar ve bazı İranlı şahıslar bulunduğu belirlendi. Edinilen bilgiye göre; 8 Şubat'tan beri açıkta olan savcı D. Y., geçtiğimiz günlerde gözaltına alındı.

Y. hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen "Siyasi ve askeri casusluk" soruşturması kapsamında ifadesi alınan savcı tutuklanması talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edildi. Hâkimlikte üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen D.Y. 'Siyasi ve Askeri Casusluk' suçlamasından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

PEKER SALDIRISININ DA FAİLİ OLMAKLA SUÇLANIYOR

D. Y., geçen ay İstanbul Barosu avukatlarından Avukat Nur Peker'e yönelik saldırının da azmettiricisi olmakla suçlanıyor. İstanbul Beşiktaş'ta evinin önünde, bacağından kurşunlanarak yaralanan Peker, Y. tarafından kullanıldığını ve saldırının ardında Y.'ın onun olduğuna inandığını anlatmıştı.

NE OLMUŞTU?

Avukat Nur Peker, İstanbul Beşiktaş'ta 20 Ocak'ta güvenlikli bir sitedeki evine girerken silahlı saldırıya uğramıştı. Polislerin aldığı ilk ifadesinde "Şüphelendiğim birkaç kişi var ancak sağlık durumum nedeniyle kafamı toplayamıyorum" diyen Nur Peker, tedavisinin ardından emniyete ve savcılığa giderek detaylı ifadede vermişti.

"SENİ ORTADAN KALDIRIRIM"

Savcı arkadaşı D.Y. tarafından maddi ve manevi olarak kullanılmaya çalışıldığını belirten Nur Peker, kendisine yapılan silahlı saldırıyı D.Y.'nin azmettirdiği yönündeki düşüncesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına da iletmişti.

Peker, daha önce bir tartışmaları sırasında D.Y.'nin kendisine "Sen neyine güveniyorsun bu kadar, benim gücümü biliyorsun, seni ortadan kaldırırım. Türkiye Cumhuriyeti'nde bana kimse böyle konuşamaz" diyerek, tehdit ettiğini ileri sürdü.