Meclis’e sunulan 1. yargı paketinde yer alan ve Türkiye’de ilk kez uygulanacak olan, “basit ve seri yargılama” usulüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan avukat Celal Ülgen, “Seri yargılama usulüne paralel olarak Cumhuriyet savcılarına sayılmış 9 suç için ABD’deki sistem gibi pazarlık etme, anlaşma halinde cezanın yüzde 50’sini uygulama ve hatta uygulanan cezayı paraya çevirme hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermek gibi haklar ve yetkiler tanıyacaklar. Ceza Muhakemesi Kanunu hukukun temsilcisidir. Bu ilke şu an göz ardı ediliyor” dedi.

‘DAHA ÇOK SUÇ İŞLENİR'

Yargı sisteminin 3 ayaktan oluştuğuna dikkat çeken Ülgen, “Bunlar tez, anti-tez ve sentezdir. Tez iddia makamıdır. Anti-tezi savunma ileri sürer, hâkim ise senteze ulaşır. Bu Ceza Muhakemesi Kanunu hukukun temsilcisidir. Bu ilke şu an göz ardı ediliyor. Hem hâkimlik, hem savcılık görevi bir kişide toplanıyor” dedi.

Bu durumun bir başlangıç olduğunu ve toplumun buna alıştırılmaya çalışıldığını aktaran Ülgen, yeni yargı paketlerinde ise kumar, sahte para, genel güvenliği tehdit gibi suçlarda yapılan uygulamanın genişletilerek daha başka suçlar içinde seri yargılamanın getirileceğini söyledi. “Bu durumda yargı diye bir şey kalmayacak” diyen Ülgen, “İlerde ‘mahkûm olmayı kabul et. Seni cezaevine atmayalım ama siciline işleyelim’ diyecekler. Herkes işleyeceği suçta yarısı konusunda ‘nasıl olsa savcı ile anlaşırım, üstelik savcı para cezasına çevirir, tecil eder’ diyecek. O suçlar daha çok işlenir olacak. Suçların caydırıcılığı ilkesi yok oluyor” ifadelerini kullandı. (Seyhan Avşar / Cumhuriyet)