Adem YAVUZ ARSLAN - BUGÜN
Balyoz'un sarsıntısı sürüyor. İddialar siyasetin de gündemini kilitledi. Tüm liderler dönüyor dolaşıyor Balyoz'a takılıyor. Her yerde Başbuğ'un yumruğu konuşuluyor.

Ankara'nın havasını özetlersek...
Başbuğ'un sözleri ayrı bir tartışma konusu ama 'içerideki' hava biraz puslu. Karargâh tepkili ama aynı zamanda 'temkinli.' Kesin bir dille "Böyle bir plan olmamıştır" denemiyor. İhtiyat payı bırakılıyor. Hatta yine yazılmayanlar içinde "o komutan söz konusuysa ..." türü cümleler de var. Çetin Doğan'ın "Özkök'ün dört yıldızı varsa benim de var" dediği de anlatılıyor.

Aynı zamanda haberlere dönük de büyük bir tepki var. Yanıldıkları yerde burası. Ortada çok ciddi iddialar ve belgeler varsa basının bunları sorgulaması son derece normaldir.

Bunları sorgulamak, cevap aramak onların tabiriyle 'asimetrik psikolojik harp' değildir. Keşke Genelkurmay elini masaya vuracağına elini taşın altına koyup sorulara cevap bulmaya çalışsaydı.


Balyoz planıyla ilgili onlarca soru halen cevapsız. Diyor ki Başbuğ, "Bizde bilgi belge yok."İyi de elinizde bilgi belge yoksa Taraf'ta yayınlananları da görmeden nasıl 'sahte-uydurma' olduğunu iddia ediyorsunuz?


Hem diyorsunuz "İddiaları soruşturmak haberi ciddiye almak olur" hem de "Elimizde belge yok ama bakıyoruz." Unutmayalım bu tablo en çok orduyu yıpratır.


Dün A&G'nin yeni bir anketi yayınladı. Türkiye'de ordu hiç olmadığı kadar güven kaybına uğramış. Bu verileri ciddiye almak şart. Türk insanı bile ordusuna güven duymamaya başlıyorsa ortada ciddi bir sorun vardır.


Siyasetin nabzına gelirsek. MHP lideri Bahçeli'de Başbuğ'un açıklamalarından tatmin olmuş değil. CHP lideri Baykal ise iddiaları ciddiye almıyor hatta 'hükümetin bir kumpası' olarak tanımlıyor. Bundan önceki iddiaları ciddiye almadığı gibi...


Başbakan ise daha temkinli. Konuşmasının satır aralarında "Biz bunları biliyorduk" mesajı yatıyor. Hukuk çerçevesinde her şeyin yapılacağını, çetelere, cuntalara boyun eğmeyeceğini her ortamda yüksek sesle dile getiriyor.


Burada bir ayrıntıyı da not edelim. Bu iddiaları meğerse herkes biliyormuş! Başbakan başta olmak üzere Cemil Çiçek ve birçok bakan "Buralara kolay mı geldik sanıyorsunuz"diyor. Hiçbiri şaşırmış değil. Bu durumun doğal olarak iki sonucu olur. Haberdar olmaları bir çeşit doğrulamadır. Fakat burada "Madem haberiniz vardı 7 yılda ne yaptınız" sorusu da kaçınılmaz olarak gelir.


Hükümetin öncelikli gündemi ise Anayasa değişikliği. Fakat o konu biraz karışık. "Kesinlikle Anayasa değişikliği yapamayız" diyen 'AK Partili Sabihler' de var "Ne pahasına olursa olsun değişiklik şart" diyenler de...


İlgili bakanlığın hazırlıkları bitirmek üzere olduğu ve bir haftaya kadar Meclis'e sevk edileceği de kulislerde konuşuluyor. Ama iktidarın çok cesaretli olmadığını not etmek şart. Referandum için gerekli olan 330 vekili bulma endişesi de yabana atılmamalı.


Son not: Terörün azacağı döneme giriyoruz. Aman dikkat!