AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığında toplanan Komisyonda, AKP milletvekillerince verilen Anayasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılması hakkında kanun teklifinin görüşmelerine bugün de devam ediliyor.

Görüşmelerde şu ana kadar 7 madde  kabul edildi.


Birinci madde

Komisyonda, Anayasanın ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde değişiklik öngören birinci maddesi ele alındı. Uzun süren konuşmaların ardından CHP ve AKP milletvekilleri, madde üzerinde değişiklik yapılması amacıyla önerge verdi. CHP'lilerin verdiği önerge reddedilirken, AKP milletvekillerinin verdiği önerge kabul edildi.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddede yapılan değişiklikle, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gazilere de ''pozitif ayrımcılık'' uygulanacak.
Buna göre, Anayasa'nın 10. maddesine, ''Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür'' şeklindeki 2. fıkrasına, ''Bu maksatla alınacak tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Çocuklar, yaşlılar ve özürlüler ile harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz'' ibaresi eklendi.

 

İkinci madde

TBMM Anayasa Komisyonunda, Anayasa değişikliği teklifinin 2. maddesi kabul edildi.
Kabul edilen 2. maddeye göre, Anayasa'nın, ''Özel Hayatın Gizliliği'' başlıklı 20. maddesinde değişiklik öngörülüyor.

Buna göre, herkes kendisi ile ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olacak. Bu hak, kişinin kendisi ile ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsayacak. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızası ile işlenebilecek.

 

Üçüncü madde

TBMM Anayasa Komisyonu'nda, Anayasa değişikliğine ilişkin teklifin 3. maddesi kabul edildi.

Kabul edilen madde, Anayasa'nın ''Seyahat Hürriyeti'' başlıklı 23. maddesinde değişiklik öngörüyor. Buna göre, yurttaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlandırabilecek.

 

Dördüncü madde

TBMM Anayasa Komisyonunda, anayasa değişikliği teklifinin 4. maddesi kabul edildi.
Söz konusun düzenlemeyle, Anayasa'nın ''Ailenin Korunması'' başlıklı 41. maddesinin başlığı ''Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları'' şeklinde değiştiriliyor, maddeye, çocukların korunması konusunda hükümler ekleniyor.

Maddeye eklenen hüküm şöyle: ''Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça ana ve babası ile kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara karşı, çocukları koruyucu tedbirleri alır.''

Bu arada, teklifteki ''yeterli himaye'' ifadesi, CHP'lilerin önergesiyle ''korunma'' olarak değiştirildi.

 

Beşinci  madde

Anayasa değişiklik teklifinin 5. maddesi de TBMM Anayasa Komisyonunda kabul edildi.
Maddeyle, Anayasa'nın ''Sendika Kurma Hakkı'' başlıklı 51. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılıyor. Böylece, bir kişinin aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olmasının yolu açılıyor.

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, değişikliğin sendikaları zafiyete uğratacağını öne sürerek, ''Yandaş kurumlara yandaş sendikalar da eklenecektir'' dedi.

Görüşmelerde hükümeti temsil eden Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, anayasa değişikliğinin Türk toplumu tarafından benimsendiğini ve heyecanla beklendiğini belirtti. Yazıcı, ''Hiç kimse kendisini kandırmasın. Halk arasına giren herkes bunu görecek'' dedi.

Görüşmelerde ''hormonlu oy'' ifadesinin kullanıldığını belirten Yazıcı, hiç kimsenin, hiç kimsenin oyunu ''hormonlu'' olarak nitelendirme hakkına sahip olmadığını söyledi. Yazıcı, ''Bunu ölçme yeteneği de yoktur. Birisinde böyle olağanüstü bir güç varsa onu ben de merak ediyorum. Herkesin oyu eşittir ve her oy kutsaldır'' diye konuştu. Maddedeki değişiklikle ILO'nun sendikal özgürlüklere ilişkin sözleşmesiyle uyum amaçlandığını ifade eden Yazıcı, sendikaların talebinin de bu yönde olduğunu dile getirdi.

Faruk Bal, ''hormonlu oy'' tabirini kendisinin kullandığını belirterek, bununla oy veren kişileri kastetmediğini söyledi. Bal, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 367 tartışması nedeniyle seçimde daha fazla oy aldıklarını söylediğini anımsattı. Bal, ''Bunun literatürdeki karşılığı hormonlu oydur'' dedi.

BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani'nin ''emeklilere de sendika kurma hakkı verilmesine'' ilişkin önergesinin reddedilmesinin ardından oylanan madde kabul edildi.

 

Altıncı madde

Teklifin 6. maddesinde, AKP'li milletvekillerinin verdiği önergeyle değişiklik yapıldı. Buna göre, memurlara ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahip olacak. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde, taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvurabilecek, kurul kararları kesin ve toplu sözleşme hükmünde olacak.

 

Yedinci madde

Düzenlemeyle, toplu sözleşmenin emeklilere yansıtılmasının yolu da açılıyor. Kabul edilen 7. maddeye göre ise grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan iş yerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak.

Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, iş yeri işgali, iş yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılacak.

 

İlk günden notlar

Anayasa değişikliği teklifinin Anayasa Komisyonu'ndaki ilk günkü görüşmeleri yaklaşık 10.5 saatte tamamlandı. Beklentilerin aksine iktidar ve muhalefet arasında büyük bir gerginlik ve kavganın yaşanmadığı komisyon toplantısında hükümet adına söz alan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, görüşmelerin Anayasa Komisyonu'na yaraşır bir havada geçtiğini belirterek, "Birileri için sürpriz olmuştur" dedi. Çiçek, Anayasa değişikliğinin bugünün konusu olmadığını ve değişiklik ihtiyacının bir partiden kaynaklanmadığını söyledi. 28 yıldır Anayasa değişikliğinin tartışıldığını, 23 yılda 16 kez değişiklik yapıldığını belirten Çiçek, "Belli ki, bu Anayasa sorunlu bir Anayasa. Partilerden bağımsız olarak Türkiye'de Anayasa sorunu olmuş" dedi.

CHP'nin 1993 raporunu okudu

Çiçek, Anayasa değişikliği konusunda CHP'nin 1993 tarihli raporundan bir bölüm okurken, 17 yıldır vatandaşa yeni bir Anayasa vaat edildiğini ancak bunun yerine getirilmemesinin ezikliğinin yaşandığını söyledi. Anayasanın tümüyle yeniden yazılması gerektiğine işaret eden Çiçek, "Önemli bir problem var, giderek ağırlaşan sorunların kaynağı. Bunu biz demiyoruz. CHP'nin önerisi" şeklindeki sözlerine CHP'li İsa Gök, "Bunda sonra yok" sözleriyle itiraz etti. Çiçek ise siyaset kurumunun yeni bir Anayasa yapamadığını, uzlaşma sağlanamayınca bazen tek maddelik bazen 30 maddelik değişiklik yapmak zorunda kalındığını kaydetti. Çiçek, "Türk parlamentosu gün gelecek birlikte Anayasa yapabilme imkanı bulacak. Bunu niyet okuyarak değil realitelerle yaparsak olur" dedi.
 

"Yüce Divan'a seçilenler birileri seçti diye vicdanını kenara koyacak kadar kötü adalar mı?"

Anayasa değişikliğiyle ilgili uzlaşma aradıklarını ancak bulamadıklarını kaydeden Çiçek 'üzüm yemek'ten yana olduklarını belirtirken 2007 seçimleri sonrasında Meclis Başkanlığı'na Anayasa değişikliğine ilişkin fikir sunulduğunu ancak AKP hakkında kapatma davası açıldığını söyledi. Davanın sonuçlanmasının ardından da Meclis Başkanı'nın Meclis'te grubu bulunan partilere uzlaşma komisyonu kurulması için yazı yazdığını ancak CHP'nin üye vermediğini hatırlatan Çiçek, Anayasa değişikliğinin toplumsal bir talep olduğunu ifade etti. Toplumun bu talebine duyarsız kalamayacaklarını belirten Çiçek, muhalefete, "Getirdiğimiz teklifte yanlış hususlar varsa önerge verirsiniz, destek veririz. Mevcut paketi iyileştirmek noktasında çaba olursa komisyonda faydalı bir çalışma yapılmış olur" dedi. Anayasanın ilk 3 maddesinin herkesin ortak paydası olduğunu, herkes tarafından benimsendiğini de söyleyen Çiçek, yargı kararlarının uygulanabilir olması ile kabul edilebilir olmasının birbirinden ayrı olduğunu söyledi. Muhalefetin teklifin kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olduğu yönündeki eleştirilerine de yanıt veren Çiçek, yargı, yürütme ve yasamanın birbirine hasım kurumlar olmadığını ortak görev yapmak durumunda olduklarını söyledi.

Muhalefetin AKP'nin Yüce Divan'dan kaçmak için yargıyı yeniden yapılandırdığı yönündeki eleştirilerine ise Çiçek, "Herkes işini doğru yapar, yapmazsa birgün hesabını verir. Bunu biz kendimiz için yapmıyoruz, bugün biz yapıyoruz yarın kim olacak ne garantisi var. Yüce Divan'da sadece bakanlar kurulu yargılanmıyor ki, yüksek mahkeme başkanları, üyeleri de yargılanıyor. Yüce Divan'da görev yapacak hakimler de tek kanaldan seçilmiyor. Seçilenler o kadar kötü adamlar mı ki birileri seçti diye vicdanını bir kenara koyacak. Peşinen orada görev yapacak insanları zan altında bırakırsak bu ülkede güven nasıl olacak" diye yanıt verdi.

Çiçek'ten 'dokunulmazlık' savunması

Muhalefete "Hepimiz şikayet ediyorsak birinin teklif getirmesini beklememize gerek yok, herkes teklif verebilir. Kamuoyu sizin doğrularınızı görmek ister" diye seslenen Çiçek, milletvekili dokunulmazlığı konusunda ise, "Kendi kendimize haksızlık yapmayalım. Kamuoyunda 'dokunulmazlık olmasa herkesin ipliği pazara çıkacak' gibi bir görüntü yaratılıyor. Kendi kendimizi tüm kötülüklerin merkezine koyuyoruz. Kovuşturma, soruşturma ayrıcalığı sadece yasama da mı var; her erkin kendi görevini yapabilmesi için bazı ayrıcalıkları var. Şu milletvekillerinin dokunulmayacak ne hali var, heryerden dokunuluyor" diye konuştu. Muhalefete 'Şu Anayasadaki tüm ayrıcalıklarla ilgili teklif getirin, birlikte bakalım' diye seslenen Çiçek, yine muhalefet milletvekillerinin teklife yönelik 'havuç' ifadesine de "Bu teklif referanduma gidecekse, havuç tavşan ilişkisi akla gelebilir, tenzih ederim" şeklinde yanıt verdi.

"Metin ortaya koymadınız ki"

Çiçek'in dokunulmazlıkla ilgili sözlerine CHP'li milletvekilleri, 'dokunulmazlığı savunuyorsunuz' şeklinde itiraz ederken Çiçek de, "Metin ortaya koymadınız ki, koyun bakalım" karşılığını verdi. Anayasa değişikliğinin destek bulamazsa vatandaşa gideceğini belirten Çiçek, "Burada provasını yapmış oluyoruz. Millete gitmek önemli ancak çıkacak sonucu kabul etmek de çok önemli" dedi.

"Bana değil tutuklayana sorun"

Yargı tartışmalarını da değerlendiren Çiçek, Adalet Bakanlığı döneminde HSYK'yı iki kez toplantıya çağırdığını ancak buna yanaşılmadığını söyledi. Çiçek, "Bütün kabahati Adalet Bakanı'na -arkadaşım olduğu için söylemiyorum-bulmamak lazım. Bu sistem problem üretmeye müsait" dedi. Çiçek'in sözlerine CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, "Ağzınızdan bal damlıyor ama empati yapmıyorsunuz Erzincan'ı niye aradınız" şeklinde itiraz etti. Çiçek ise, "Bu konu yargıda biraz bekleyelim, yargı devam ederken konuşmayalım. O arkadaş tutuklu" karşılığını verdi. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ise, "Niye tutuklu, nasıl tutuklandı" diye sorarken Çiçek, "Onu bana sormayın, tutuklayana sorun" dedi.

"Ağzınızdan ben damlıyorum"

Bakan Çiçek'in konuşmasının ardından söz alan CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ise Bakanın CHP'nin raporunu okuduğunu ancak AKP'nin teklifinin Anayasayı daha ilkel bir yapıya götürdüğünü savundu. Gök, Bakan'ın Adalet Bakanlığı döneminde HSYK'yı iki kez toplantıya çağırdığına ilişkin sözlerine itiraz ederken Bakan Çiçek, "İki defa toplantıya çağırdık, kararname var, çıkaralım ondan sonra dediler. Beklentiler farklı, Yargıtay'dan yeni üyeler seçilecek farklı bir kompozisyon oluşacaktı. Benden evvelkilerin de Kurulun oluşumundan şikayetleri vardı" dedi. MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da söz alarak Bakan Çiçek'e, "Ağzınızdan ben damlıyorum. Mükemmel savunma oyuncususunuz. Bu teklif ancak bu kadar savunulabilirdi. Sizi tebrik ediyorum" dedi.

BDP desteğiyle maddelerine geçilmesi kabul edildi

Teklifin tümü üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından maddelerine geçilmesi oylanırken, AKP'li komisyon üyeleri ve BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani olumlu yönde oy kullandı. Komisyon bugün saat 11.00'de toplanarak teklifin maddelerini görüşmeye başlayacak.


AA/ANKA