Ankara Barosu avukatı N.S., avukatı aracılığıyla geçen yıl Aralık ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na Prof. Dr. Ş. D. hakkında 'cinsel taciz', 'hakaret', 'şantaj', 'nitelikli tehdit', 'özel hayatın gizliliğini ihlal', 'huzur ve sükunu bozma' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından suç duyurusunda bulundu.

"EVLİ VE EVLİLİK TEKLİF EDİYOR" İDDİASI

N.S., dilekçesinde, kendisine saplantılı aşık olan Ş. D.'nin, evli olmasına rağmen sürekli evlenme teklifinde bulunduğunu, ikna etmek için lüks arabalar, konutlar alacağını söylediğini, kabul etmeyince de kendisine kin beslemeye başladığını belirtti. Yakın arkadaşlarını rahatsız etmeye başlayınca uyarmak için görüntülü aradığını; ancak küfredip cinsel içerikli görüntülerini gösterdiğini ve tehdit ettiğini ileri sürdü.

HAKKINDA 6 DAVA AÇILDI

Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Ş. D., suçlamaları kabul etmedi. Avukat N.S. ile ilişkileri olduğunu iddia eden Ş. D., "Ayrıldıktan sonra itibarımı zedelemek için hakkımda asılsız iddialarla suç duyurularında bulundu. Amacı benden intikam almaktır" dedi.

Ş. D. hakkında Konya ve Ankara´da farklı mahkemelerde 'cinsel taciz', 'şantaj', 'huzur ve sükunu bozma', 'nitelikli tehdit', 'hakaret' ve 'özel hayatın gizliliğini ihlal' suçlarından 6 dava açıldı.

MAHKEMEDEN İPTAL KARARI

N.S., ceza davalarının dışında avukatı aracılığıyla Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Yüksek Öğretim Kurulu'na (YÖK) da Ş. D. hakkında şikayet dilekçesi verdi. YÖK ve rektörlük, şikayet dilekçesini birleştirerek, soruşturma yapılması için dekanlığa gönderdi.

Dekanlık, kısa sürede Ş. D. hakkında soruşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi. N.S., bunun üzerine Konya İdare Mahkemesi'nde kararın iptali için dava açtı. Dava kapsamında tarafların savunma ve beyanlarını alan mahkeme heyeti, eksik inceleme gerekçesiyle soruşturmaya yer olmadığı yönündeki kararın iptaline hükmetti. Mahkeme kararında şöyle denildi:

"SORUŞTURMA USULÜNE UYGUN YÜRÜTÜLMEDİ"

"Şikayet edilen öğretim üyesi hakkındaki iddiaları araştırmak üzere görev ve unvanı kanuna uygun bir soruşturmacı görevlendirildiği görülmekle birlikte, disiplin soruşturmasının usulüne uygun yürütülmediği, davacı ile Ş. D. arasında yaşanan şikayete konu olayların adli mercilere intikal etmiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda, iddiaların öğretim üyesi sıfatıyla bağdaşmayacak şekilde aleniyete yansıması ve özel hayat kapsamını aşmasına karşın söz konusu iddiaların özel hayat kapsamında değerlendirilerek, iddiaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı konusunda araştırma yapılmadığı, pek çok iddia olmasına karşın sadece iki tanık beyanı ve şikayet edilenin yazılı savunması alınarak eksik ve yetersiz bir disiplin soruşturma raporunun tanzim edildiği, Ş.D.'ye isnat edilen fiillerin sübut bulup bulmadığı hususunun her yönüyle ve şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulmadığı görülmektedir."