Çocuk kitabı kategorisinde yayın hayatına sunulan 'Gül ve Düşün' isimli kitapta bir tilkinin ayıya tecavüz etmesi ifadeleri yer almış, söz konusu betimlemelerde tecavüzü meşrulaştırıcı ve seksist ifadelere yer verilmişti. Olayın sosyal medyada yer almasının ardından tepkiler çığ gibi büyüdü. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada: "Bugün medyaya yansıyan söz konusu “hikaye kitabı” üzerinden Sayın Bakanımıza ve Bakanlığımıza yönelik ortaya atılan iddialar üzerine bir bilgilendirme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı yalnızca bünyesindeki ders kitaplarının onayını vermektedir. Medyaya yansıyan söz konusu içerik, “hikaye kitabı” kategorisindedir, Bakanlığımız yayın ve kontrol alanında değildir" ifadelerine yer verildi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Bakanlığımız Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, konuyu 26.08.2020 tarihi itibariyle Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nda resen incelemeye almıştır. Kitabın içeriğinin çocuklarımızın psikososyal gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği değerlendirilmiş ve adı geçen kitap ile ilgili muzır ve müstehcen olduğu yönünde karar ivedi bir şekilde alınmıştır. Çocuklarımızın yüksek yararı ve toplumsal ahlaki yapımızın korunması önceliğimizdir. Bakanlık olarak çocuklarımızın ruhsal, psikolojik ve fiziksel gelişimlerini etkileyecek her türlü olumsuz içerik ile mücadelemiz devam edecektir"

ÖZÜR DİLEMEK CEZAİ YAPTIRIMI ORTADAN KALDIRIR MI?

HaberTürk'ten Emrah Doğru'nun haberine göre; Olayın sosyal medyaya yansımasının ardından kitabı kaleme alan Musa Dinç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Erdemli bir davranış sergileyerek özür diledim, kitap satış dışı tutuldu. Yayınevi ve benim elimde olanları imha ettik. Hakaret ve küfürler suç teşkil ediyor. Beni tanıyan ve bilenler nasıl bir insan olduğumu bilir" diye konuştu.

Ancak böylesi bir skandal kitabın 2019'da satışının durdurulmuş olması ve kaleme aldığı Musa Dinç tarafından özür dilemeyle düzeltilmeye çalışılması hukuken cezai müeyyideyi ortadan kaldırıp kaldıramayacağı merak konusu oldu.

Hukukçular olayı değerlendirdi;

"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEMEZ"

“Hayvanlara yönelik cinsel sapkınlık düzeyine varan ifadeler içeren kitapların yazılmasının veya yayınlanmasının demokratik bir toplumda hoşgörünün, açık fikirliliğin gereği olan ifade özgürlüğü kapsamında kalan eylemler olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığını belirten Avukat Ejder Demir, bu tarzda yayınlanan kitapların ise sanatsal veya edebi değerinin olduğu kabul edilemezliğine dikkat çekiyor.

Demir, şöyle konuşuyor: "Yargıtay da bu suç normu için; “müstehcenlik olgusunun tespitinde, toplumun belli bir kesiminde kabul edilen değer yargıları değil, toplumun genelinin ve demokratik toplum düzenine ilişkin davranış kurallarının esas alınması gerekir. Buna göre suça konu ürünün toplumun ortak edep ve ahlak temizliğine yönelik açık bir saldırı niteliğinde olup olmadığı, özellikle çocukların bu davranışın zararlı etkilerinden korunması gerekip gerekmediği tespit edilip objektif olarak müstehcen olup olmadığı belirlenmelidir” şeklinde açıklık getirmektedir".

Peki söz konusu eylemle ilgili olarak Türk Ceza Kanunu (TCK) ne diyor?

"ÖZÜR DİLENMESİ SORUŞTURMAYI ENGELLEMEYECEKTİR"

Söz konusu fiilleri işleyenlerin bu eylemi TCK'nun 226. Maddesindeki “müstehcenlik” suçunu oluşturur. Söz konusu maddenin 4. ve 5. Fıkraları

4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır şeklinde düzenlenmiştir. Söz konusu suç şikayete tabi olmadığından suç şüphesinin öğrenilmesi durumunda resen soruşturma açılmalıdır. Yayının toplatılmış olması ve yazarın özür dilemiş olması soruşturmayı engellemeyecektir.

HAPİS VE PARA CEZASI SÖZKONUSU OLABİLİR

Avukat Ejder Demir, anılan kanun maddesine göre fiilin karşılığı olan ceza: yazar için 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası, yayınlayana ise 6 yıldan 10 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası olacağının altını çiziyor.

"TAHRİK KONUSU SUÇA HAZIRLIK NİTELİĞİNDE"

Bir diğer hukukçu Avukat Özgecan Sırma da meslektaşı Ejder Demir'den farklı düşünmüyor. Sırma, "İlgili kitabın bir kısmı içerisinde bulunan “tecavüz” fiilinin normalleştirilip masalsı ve ilgi çekici bir şekilde anlatıldığı görülmektedir. Özellikle çocuk okurların ilgisini çekecek şekilde kurgulanan kitap bu yönü ile hem kamu hem bakanlıklar nezdinde kınanmıştır. Türk Ceza Kanunu 214. maddesi uyarınca “suç işlemeye tahrik”in 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası bulunmaktadır. Suç işlemeye tahrik suçunun işlenmiş kabul edilmesi için tahrik konusu suçların işlenmiş olması gerekmez. Bu suç, tahrik konusu suça hazırlık niteliğindedir. Sonucun ortaya çıkması beklenmeksizin fail cezalandırılır. Basın ve yayın yolu ile işlenen bu suçun cezası yarı oranda arttırılmaktır. Yine Türk Ceza Kanunu 226. Madde uyarınca “müstehcenlik” suçu söz konusu olmuştur. Bu doğrultuda ; Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır" diye konuşuyor.

"SATIŞIN DURDURULMASI VE ÖZÜR CEZAYA ENGEL DEĞİL"

Kitabın tepkilerden sonra basımının durması veya dilenen özür faillerin ceza almasını ortadan kaldırır mı?

Avukat Sırma TCK'daki ilgili maddelerin tam aksi görüşte olduğunu söylüyor:

Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Toplumu eserleri ile yönlendirme ve bilgilendirme etkisine sahip yazar ve yayınevi gibi kişi ve kuruluşların bu yasalar ile beraber toplumsal değerlere dikkat etmesi gerekmektedir. Hukuki süreç işleyecektir.Kitabın tepkilerden sonra basımının durması veya dilenen özür faillerin ceza almasına engel değildir.

"ÇOCUKLARA YÖNELİK OLMASI ARTIRIM SEBEBİDİR"

Son olarak görüşlerine başvurduğumuz Avukat Osman Erusta'yı dinliyoruz. Erusta, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine işaret ederek suçu işleyenlerin alacağı cezaları şöyle özetliyor:

Müstehcenlik suçu olur. Eylem TCK 226. md kapsamında düzenlenen müstehcenlik suçu kapsamına girer. Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişiler ilgili madde kapsamında cezalandırılır ayrıca para cezası da vardır. çocuklara yönelik olması da artırım sebebidir. TCK 226/5 (5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

ÇOCUKLARA İMZA GÜNÜ BİLE DÜZENLENMİŞ

Musa Dinç tarafından kaleme alınan ve içinde skandal ifadelere yer verilen 'Gül ve Düşün' adlı kitap tam 4 baskı yapmış; dahası imza günleri düzenlenip çocuklar için satışa sunulmuş.