24 aylık taahhüt süresi dolmadan internet aboneliğini iptal eden İ. A. adlı vatandaşı mahkeme haklı buldu. Mahkeme, internet şirketi tarafından, 24 aylık taahhüt süresi dolmadan 1 yıl 3 ay 13 gün sonra aboneliğini iptal eden İ. A. adlı tüketiciye, “İndirim bedellerinin toplamı” olarak, son faturaya yansıtılarak, tahsil edilen 709 TL’nin iadesine karar verdi. Yasa gereği bu karar “kesin” nitelik taşıyor. Örnek kararda, “Süresi bir yıldan daha uzun taahhütlü sözleşmeden davacının (tüketici) herhangi bir sebep göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman fesih hakkına sahiptir” değerlendirmesi yapıldı.

HEYETE BAŞVURDU

Dava dosyasına göre İ. A., adlı vatandaş 26 Temmuz 2018’de 24 ay taahhütlü olarak internet bağlattı. Ancak, internete bağlanmasında ve hızında sıkıntı yaşadı. Sorununa çözüm bulunamayan İ. A. 24 aylık taahhüt süresinin bitme tarihi olan 26 Temmuz 2020’yi beklemeden internet aboneliğini iptal etti. İ.A., 1 yıl 3 ay 13 gün kullandığı interneti 8 Ekim 2019’da kapattırdı. Abonelik iptalinin ardından 25 Aralık 2019’da cep telefonuna gelen mesajda kendisine 709 TL borç çıkarıldığını öğrenen İ.A., Muş İl Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurdu. İ.A., taahhüt süresi bitmediği gerekçesiyle çıkarılan borcun iptalini istedi. Hakem Heyeti, 17 Haziran 2020’de İ.A.’nın, başvurusunun reddine karar verdi. Hakem heyetinden sonuç alamayan İ.A., hukuk savaşına devam etti. Hakem heyetinin ret kararına 6 Temmuz 2020’de mahkemede itiraz etti. İ.A., Muş İl Tüketici Hakem Heyeti’nin inceleme ve araştırma yapmadan usul ve yasalara aykırı şekilde başvurusunu reddettiğini savunarak, kararın kaldırılmasını ve kesilen 709 TL cezanın iptalini istedi.

AYKIRI HAREKET ETTİ

İ.A’nın davasına tüketici mahkemesi sıfatıyla Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi baktı. Davalı şirketin avukatı mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde, davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının bağlantı hızında sorun yaşadığını belirttiğini ancak arıza kaydı bırakmadığını, salt davacının beyanlarıyla “Hizmetin ayıplı kabul edilmesinin” mümkün olmadığını savundu. Dilekçede, internet şirketinin sorumluluğunun internet erişimi hizmeti sinyalinin davacının abone olduğu adrese ulaşmasını sağlamakla sınırlı olduğu, bina içi dağıtım şebekesi, modem, bina ankastresi ve kişisel bilgisayarlara ait arızaların davacının sorumluluğunda olduğu belirtildi. Dilekçede, davacının taahhüt süresi sona ermeden aboneliğini sonlandırarak, taahhütnameye aykırı hareket ettiği, taahhüt süresi sona ermeden gerçekleştirilen abonelik iptali nedeniyle davacının 2019/11 dönemine ait faturasına kampanya kapsamında almış olduğu “indirim bedellerinin toplamının” yansıtıldığı öne sürüldü. Haksız ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddi istendi.

TÜKETİCİ HAKLI BULUNDU

Mahkeme, 24 Şubat’ta, İ. A.’nın internet şirketi aleyhine açtığı davayı haklı görerek, kabul etti. Muş İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın kararı iptal edildi. Mahkeme, 24 aylık taahhüde uyulmayarak, abonelik iptal edildiği gerekçesiyle son faturaya yansıtılan 709 liranın da davalı şirketten tahsil edilerek, davacı tüketiciye iadesine de karar verdi.

KARAR ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR

Geçtiğimiz günlerde taraflara tebliğ edilen karar, benzer şekilde taahhütname imzalayarak, internet paketlerine abone olan ancak hizmetten memnun kalmayarak, süresinden önce iptal ettiren ve ‘cayma’ bedeli altında cezayla karşı karşıya kalan vatandaşlar lehine örnek niteliği taşıyor. Bu durumdaki internet aboneleri, aboneliğin bulunduğu yer tüketici hakem heyetlerinden, taahhüt süresinden önce abonelik iptali nedeniyle çıkarılan ya da son faturaya yansıtılan ücretlerin iadesini örnek karar ışığında talep edebilecekler. Hakem heyeti de bu karar ışığında iptal kararı verebilecek. Hakem heyetlerince bu karardan önce verilen ret kararlarına da süresi içinde tüketici mahkemelerine itiraz edilebilecek. (Oya Armutçu / Hürriyet)