Başbakan'ın yanlış bilgilendirildiğini savunan TBB, Danıştay kararının uygulandığını ve başörtülü avukatlara hiçbir kısıtlama olmadan kimlik ve ruhsatname verildiği belirtildi.
 
BAŞÖRTÜSÜNÜ SİYASET MALZEMESİ YAPMAKTAN VAZGEÇİN
 
TBB açıklamasında, " Toplumsal barış adına, ilgili herkese tavsiyemiz; toplumu kutuplaştırmamaları, farklılıkları zenginliğimiz olarak kabul edip herkesi kucaklamaları ve başörtüsünü siyaset malzemesi yapmaktan artık vazgeçmeleridir " değerlendirmesi de yapıldı. "Zorunlu açıklama" başlığı ile yapılan TBB açıklaması aynen şöyle:
 

Sayın Başbakan'ın bazı basın yayın organlarına başörtülü avukatlara, Danıştay kararına rağmen ruhsat ve kimlik verilmediğine dair açıklamaları yansımıştır.

Sayın Başbakan'ın bu açıklamayı yanlış bilgilendirilme sonucu yaptığı açıktır.

Şöyle ki; Danıştay'ın ilgili meslek kuralı hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermesinden itibaren, başörtülü avukatlar, hiçbir kısıtlama olmaksızın, mesleki faaliyet icra edebilmekte, kendilerine kimlik ile ruhsatname verilmektedir.

Ayrıca, Türkiye Barolar Birliği Başkanı'nın Danıştay'ın söz konusu kararına ilişkin açıklamaları, adli yıl açılış konuşma metninden de herkesin rahatlıkla anlayabileceği üzere, kararın gerekçesinde yer alan ve avukatlık mesleğini hakim ve savcılarla eşit statüde olmaktan çıkartan kısmına ilişkindir. Avukatın, hakim ve savcıyla eşit statüsüne son verilmesi halinde bundan avukatın hakkını koruduğu yurttaş zarar görür. Dolayısıyla bizim koruduğumuz yurttaşın hakkıdır.

Türkiye Barolar Birliği'nin görevi, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini korumaktır. Bu çerçevede Türkiye Barolar Birliği din ve vicdan özgürlüğüne yönelik her türlü saldırının da karşısındadır. Toplumsal barış adına, ilgili herkese tavsiyemiz; toplumu kutuplaştırmamaları, farklılıkları zenginliğimiz olarak kabul edip herkesi kucaklamaları ve başörtüsünü siyaset malzemesi yapmaktan artık vazgeçmeleridir.

Saygılarımızla.

Türkiye Barolar Birliği
 

BAŞBAKAN: GEREĞİNİ YAPACAĞIZ
 
Erdoğan ODTÜ'de yaşananlar hakkında G 20 zirvesinde şunları söylemişti: Bu tabii kimin nerede durduğunu göstermesi bakımından çok önemli. Ötekileştime kavramı son zamanlarda çok moda bir kavram. Kimin kimin öteleştidiği ortada. Danıştay'ın verdiği karara rağmen, diğer tarafta bakıyorsunuz başörtülü kimlik kartını vermekten bile kaçıyorlar. Ötekileştirmeyi kimlerin yaptığı çok önemli. Sol her zaman ötekileştimiştir.
 
Bu ülkenin evlatlarına karşı ötekileştirme kampanyası yürütülüyor. YÖK gereğini yapacaktır. Biz de gereğini yapacağız. Ben niçin polisimizin üniversitelerde neden görev almasını istediğimi bu olay ispatlamıştır. Orada sivil polis var hiçbir şey yapmıyor. Aksine destek verici bir çaba içerisine giriyor O üniversite herkesin sadece senin değil. Bahçe bekçisi gibi ellerinde pankartlar dolaşıyorlar bu nedir. Buna kimse mani olmaz, başörütlü kızlarımız da orada eğitim göreceklerdir.
 
CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL "ENGELLEMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ"
 
Gül ise ODTÜ'de yaşanan tartışmalar ile ilgili açıklama yaptı ve “Eğitim, herkesin temel hakkıdır. Temel hak olan bir eğitimi engellemeye de kimsenin gücü yetmez, dolayısıyla bu tartışmalar çok geride kalmıştır. Onun için Türkiye'nin en seçkin üniversitelerinden birisidir ODTÜ. Bu tip davranışlar hem yakışmaz hem de kimsenin gücü yetmez. Bu şekilde herhangi bir öğrenciye fikrinden, düşüncesinden dolayı baskı yapmayalım. Geçmişte kalan meseleler” dedi.
 
ODTÜ: İNCELİYORUZ
 
Bu arada ODTÜ'den yapılan açıklamada, başörtülü öğrencilere yapılan sözlü müdahale olayının ayrıntılı olarak incelendiği belirtildi.