Dava dilekçesinde Çin’in, salgın ortaya çıktığında doğru veriler ile zamanında Dünya Sağlık Örgütü’nü bilgilendirmediği, salgının bulaşıcı olma özelliğini 3 haftaya kadar açıklamadığı, hasta sayısının kamuoyuna hatalı bildirildiği, kamuoyunu aydınlatmaya çalışan Dr. Li Wenliang’in susturulduğu, vahşi hayvan ticaretinin ve tüketiminin yasaklanmadığı, 30 Aralık’ta bunun SARS benzeri bir salgın olabileceğini söyleyen iki Çinli doktorun görevlerinden alındığı, 18 Ocak’ta Wuhan’da yapılan dev yeni yıl kutlamasına binlerce kişinin katılmasına izin verildiği ileri sürüldü. Çin’de ihmal sınırlarının aşılarak kasıt seviyesinde hareket edildiği ve salgının dünyaya yayıldığı iddia edildi.

Avukat Melih Akkurt, Çin Halk Cumhuriyeti´nin Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde ortaya çıkan CovId-19 virüsü sebebiyle 40´a yakın ülkenin 20 trilyon dolarlık tazminat davası ve benzeri taleplerle ilgili pek çok yargı yerlerine başvuruda bulunduğunu söyledi. Akkurt, Türkiye‘de de pek çok müvekkilinin kendilerine başvurarak şirketlerinin bu süreçte zarar ettiklerini ve ne yapabileceklerini sorduklarını anlattı. Akkurt, haksız fiilin ortaya çıktığı ülkenin Çin, zararın meydana geldiği ülkenin Türkiye olduğu ve Türk yargısının söz konusu zararlarda yetkili olduğu hususunu değerlendirerek 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun kapsamında tazminat davası açtıklarını kaydetti. Bu arada İngiltere’deki 15 Muhafazakâr Parti milletvekili ile Alman vekiller de Çin’e dava açanlar arasında bulunuyor.