Hükümetin hazırladığı Anayasa değişikliği paketinin en tartışılan maddesi HSYK’nın yapısı oldu. Değişikliğe en sert tepkiyi gösteren HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, sorularımızı şöyle yanıtladı

* Sayın Özbek, Hükümet’in HSYK’nın yapısını değiştirme teklifine sert tepki gösterdiniz. Değişiklik gerçekleşirse, dediğiniz gibi yargının çatısı çöker mi?

Yargının çatısından değil, hukuk devletinin çatısından bahsettim. Anayasa ve devlet sistemimizin ana unsurlarından olan kuvvetler ayrılığı ilkesi ve onun üç ayağından biri olan yargının, yürütme tarafından ele geçirilmesi önce kuvvetler ayrılığı ve buna bağlı olarak hukuk devletinin çatısının çökmesi anlamına gelir. Ve bu bilerek yapılıyor.

* Size göre HSYK siyasi otoritenin emrine mi sokulmak isteniyor?

HSYK, hakim bağımsızlığı ve hakim teminatı esaslarına göre görev yapan anayasal bir kuruluştur. HSYK, bugüne kadar bağımsız hareket etme yönünde gerekli hassasiyeti göstermiş ve bu tutumunu devam ettirmektedir. Yürütmenin emrinde bir HSYK amaçlanıyor ki, bu yönde adımlar atılıyor.

* Bu konuyu biraz daha açar mısınız?

Yasalar duygular ve arzulara göre hazırlanmaz. Ülkenin somut gerçeklerine, ülkenin özgün yapısına göre hazırlanması gerekir. Yargı erki devletin, Anayasa’nın ve insan onurunun koruyucusudur. Bir ülkede adalet olmazsa, orada özgürlük yok demektir. Hukukun, her zaman ve herkese lazım olacağı gerçeği gözardı edilmektedir. Yanlışlık burada.

* Teklif edilen yeni HSYK’nın yapısını neden beğenmiyorsunuz, bu konudaki eleştirileriniz nelerdir?

Oluşturulmaya çalışılan HSYK, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırır ve Adalet Bakanı’nın emrinde bir kurul haline gelir. Oluşturulacak yeni kurul, yargıda reform gerektiren asıl sorunlarla birlikte ele alınmalı. Yargıtay, Danıştay ve yerel mahkemeler haricinde kalan diğer kurumlardan üye seçiminden kesinlikle kaçınılmalıdır. Adalet Bakanı ve Müsteşarı Kurul’dan çıkarılmalı, siyasallaşma önlenmeli, kurulun disipline ilişkin bütün kararlarına karşı yargı yolu açılmalıdır.

* Yargıtay ve Danıştay’dan gelecek üyeler azınlıkta kalıyor. Bunun ne sakıncası var?

Hükümetin amacı yüksek yargıyı devre dışı bırakmak. Yürütme, yüksek yargı ile bilerek ve kasıtlı bir şekilde kavgalı bir görüntü sergilemeye çalışıyor. Yüksek yargı sindirilmeye çalışılıyor.

* Yargıtay ve Danıştay’dan gelecek üye seçiminde, yüksek yargı genel kurulunda seçilecek üyeler için sadece birine oy verilmesini nasıl buluyorsunuz?

Kurul’a, Yargıtay ve Danıştay’dan seçilecek üyeler için Yargıtay ve Danıştay genel kurullarında tek oy verilebileceği ilkesi getiriliyor. Üyelerin seçime katılımı sınırlandırılmıştır. Yargıtay’dan 3 asil, 2 yedek üye, Danıştay’dan 1 asil, 1 yedek üye seçilecekse oy kullanan her üyenin seçilecek kişi kadar oy kullanması gerekmektedir. Amaç, genel kurul iradesinin sayısal çoğunluğa yansımasını engellemektedir. Yapılan düzenleme, yargıyı ele geçirmeye yönelik çabaların ürünü olup anayasal ilkelere, yasalara, aykırıdır.

* Bakan Ergin, “HSYK toplantısında başkan olarak benim belirlediğim gündem konuşulur. Üyelerin önerge vermelerinde sınır vardır” dedi. Bu konuda ne dersiniz?

Bakan’ın demokrasi anlayışını ortaya koyuyor. Demokratik bir anlayış değil. İç yönetmeliğimizin 9. maddesi, gündemde değişiklik yapılmasına kurul karar verir deniliyor. Yani kurulun herhangi bir üyesi “ivedi ve süreli” gördüğü bir konuda önerge verir ve oylanır. Kabul görürse teklif edilen konu teklif edildiği maddede görüşülür.

* Başkanvekili olarak sizin gündemi belirlemeye yetkiniz yok mu?

Başkanvekili olarak benim yetkilerim asil de yani Başkan da hangi yetki var ise aynı yetkiler bende de var. Başkan yardımcısı değilim. Başkan Vekiliyim. Yani Başkan’ın bulunmadığı toplantılarda Başkan’ın tüm yetkileri bende. Başkan ile aynı yetkiye sahibim. Yetkilerimi sonunda kadar kullanırım, kimse engel olamaz.

*****


HSYK toplantısında buzlar eridi mi?

* Önceki gün yapılan HSYK toplantısına Sayın Bakan ve Müsteşar katıldı. Buzlar eridi mi?

Ne yazık ki buna evet demem mümkün değil. Bakan’ın gösterdiği tavır, sorunları çözmeye yönelik değil. Hiçbir kurul üyesi gerginlik istemiyor. Ancak bu Sayın Bakan ne istiyorsa buna evet demek anlamına gelmez.

* Hükümet, Anayasa değişikliğini turunda tüm siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine gitti. Ama yargının kapısı çalınmadı...

Yüksek yargının bu konudaki görüşleri bellidir. 2009 Ağustos ayında yargıda yapılacak düzenlemeyle ilgili Yargıtay’ın ve Danıştay’ın ayrı ayrı görüşmere hükümete iletilmiştir. Onun için kapımızı çalmadılar.



Aydın AYAYDIN / VATAN