Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği hükmün temyizi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 18'inci Ceza Dairesi, dikkat çeken bozma kararı aldı.

Sanığın olay tarihinde gönderdiği 'Slm seni ve kalbini nasıl kazanabilirim' mesajın, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 105/1 ve 105/2-d maddesine uyan 'cinsel taciz' suçunu oluşturduğu gözetilmeden 'kişilerin huzur ve sükununu bozma' suçundan hüküm kurulması nedeniyle yerel mahkemenin verdiği karar bozuldu.

Kararda ayrıca sanık hakkında 'cinsel taciz' suçundan kamu davası açıldığı, sanığın eyleminin soruşturma aşamasında uzlaşma kapsamında olmadığı ancak yapılan yargılama sonucu sanığın eyleminin uzlaştırma kapsamına giren kişilerin 'huzur ve sükununu bozma' suçu olarak kabul edildiği hatırlatıldı.

TCK’nın 253'üncü ve 254’üncü maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğine işaret edilen kararda, sanığın hukuksal durumunun bu hükümlerin sonucuna göre belirlenmemesi, bozma kararına gerekçe gösterildi.

18. Ceza Dairesi   2018/3072 E.,  2019/14439 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma

HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Mahkemece de kabul edilen oluşa göre, sanığın olay tarihinde Whatsapp uygulamasından "Slm seni ve kalbini nasıl kazanabilirim" şeklinde mesaj gönderdiği kabul edilen eylemin, TCK’nın 105/1. ve 105/2-d maddesine uyan cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan hüküm kurulması,

Kabule göre de;

Sanık hakkında cinsel taciz suçundan kamu davası açıldığı, sanığın eyleminin soruşturma aşamasında uzlaşma kapsamında olmadığı, ancak yapılan yargılama neticesinde sanığın eyleminin uzlaştırma kapsamına giren kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu olarak kabulü karşısında aynı Kanun'un 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.