Kadına yönelik şiddet haberleri gündeme geldiği zaman, verilen cezaların azlığından yakınıyoruz. Cezaların artırılması halinde işlenecek suçun azalacağı fikrini savunuyoruz. Oysa, ceza, miktarların azlığı veya çokluğundan ziyade uygulayıcıların bakış açısını değiştirmek gerekiyor.

EMSAL BİR KARAR...

Ceza miktarı ne kadar artarsa artsın, uygulayıcılar önlerine gelen dosyalarda bakış açılarıyla ceza miktarlarını alt sınırdan uygulayıp, tahrik indirimi verip yatılacak hapis cezasını düşürüyorlar. Bu konuda emsal olacak bir karar var önümde…

HaberTürk'ten Yasemin Güneri'nin haberine göre; Olay İstanbul’da yaşanmış. Ferda A., 22 yaşında genç bir kız. İlkokul öğretmeni. Halim B. ile tanışıyor. Ferda A., ilkokul mezunu olan Halim B. ile kısa bir süre gönül ilişkisi yaşadı. Daha sonra ayrılmak istedi. Ayrılamayınca, iletişimi kesme yoluna başvurdu. Ancak Halim B., yüz yüze görüşüp konuşmak konusunda ısrar edince bir araya geldiler. Olay sırasında tek el silah sesi duyuldu.

ELİNDE BARUT İZİ ÇIKMAMIŞTI

Olay yerine gelen polisler Ferda A.'nın cansız bedeniyle karşılaştı. Halim B., ilk ifadesinde sevgilisinden ayrılmak istediğini, ancak sevgilisinin bu acıya dayanamayarak intihar ettiğini söyledi. Elinde barut izi tespit edilemeyen Halim B. serbest bırakıldı. Daha sonra yapılan incelemelerde Ferda A.'nın intihar etmediği ve öldürüldüğü tespit edilince Halim B. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

AYRILMASI, HAKSIZ TAHRİK SAYILMIŞTI

Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında, Ferda A.'nın haber vermeden Halim B.'den ayrılmasının haksız tahrik oluşturduğuna karar verildi. Bu kararla, taammüden adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması gereken Halim B., haksız tahrik indirimi aldı.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI BOZDU

Haksız tahrik indimi alan Halim B., 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İnfaz Kanunu'na göre iyi hal idirimi aldığını da kabul ederseniz Halim B. cezaevinde 12 yıl yatıp tahliye olacaktı. Mahkemenin kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından da onandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma yoluna giderek davaya itiraz etti. Başsavcılık, “sanıkla olan arkadaşlığını haber vermeden bitirmek haksız tahrik gerekçesi olamaz” dedi.

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ KARARA UYDU

İşte bu görüş, Halim B.'nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasının yolunu açtı. Bu itiraz sonrası Yargıtay 1. Ceza Dairesi dosyayı yeniden görüştü ve Başsavcılığın görüşü doğrultusunda Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı bozdu. Eğer Başsavcılık kanun yararına bozma yoluna gitmeseydi. Sevgilisi tarafından terk edildiği için cinayet işleyen sanık 12 yıl cezaevinde yatıp tahliye olacaktı.

CEZA, NASIL CAYDIRICI OLUR?

Halim B. gibi, sanıkların hak ettikleri cezayı alması hakimlerin hakkaniyete uygun verecekleri kararlara bağlı. Mahkemeler, sanıkların takım elbise giymelerini, duruşmada hakime itiraz etmeden oturmalarını, duruşma nizamını bozmamalarını indirim sebebi saymazsa, ceza verirken takdir haklarını alt sınırdan değil de üst sınırdan kullanırlarsa cezaların caydırıcılığından söz edilebilir.

KARAR, "TERK ETMEK BİR HAKTIR" DEDİ

Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi, verdiği kararla sevgilisi tarafından terk edilmeyi ‘tahrik’ nedeni saymış oldu. Terk edilmek veya terk etmek bir haktır. Kadınlar veya erkekler, evli de olsa sevgili de olsa ayrılma özgürlüğünü kullanabilirler. Birini terk ettiniz diye öldürülmeyi hak etmiş mi olacaksınız?

"AYRILMAK HAKSIZ TAHRİK DEĞİL"

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, nihai kararında, “Maktülenin, sanıkla olan arkadaşlığını haber vermeden bitirmekten ibaret eylemin haksız tahrik teşkil etmeyeceği gözetilmeden, TCK'nın 29. Maddesi uyarınca haksız tahrik hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, bozmayı gerektirmiş” dendi. İlk başta verilmesi gereken karar, kanun yararına bozma yoluna gidildikten sonra verilmiş oldu. Yanlışın neresinden dönülürse kârdır.