Bu görüntülerin ardından hayvan hakları ile ilgili düzenleme yapılması gündeme geldi. Yasa değişikliğinde, sahipli hayvan kavramının, “Barınacak yeri olan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları içinde bulunan ve bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunan evcil hayvan” olarak düzenlenmesi gündeme geldi.

Yasa çalışmaları devam ederken Yargıtay’dan ilginç bir karar çıktı…

Gebze'de meydana gelen olayda; fabrikada Forklift operatörü olarak çalışan davacı, uzun süredir şirkette bulunan bir kediyi, aynı işyerinde çalışan başka bir çalışanın talimatıyla, şirket dışına çıkarmak için bir koliye koydu. Kedinin içinde olduğu koli, firmadan malzemeleri götüren bir araçla gönderildi.

İşverenin, kedinin yokluğunu fark etmesi ve bulunmasını istemesi üzerine kolinin konduğu yere dönüldü.

Ancak kedi, hasta ve yaralı bir şekilde bulundu.

Veterinere götürülen kedi yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

İşveren de, kediyi koliye koyup ıssız bir yere gönderen işçinin iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak fesh etti.

İşçi de bunun üzerine dava açtı. Gebze 3. İş Mahkemesi, işçinin atılma nedeninin haksız olduğuna ve işe iadesine karar verdi. Karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından da oyçokluğuyla onandı. Yargıtay, işçinin 6 yıl 6 ay aynı işyerinde çalıştığını, işten atılma nedeninin ölçülü olmadığını ve ağır bir yaptırım olan işten atmak yerine, “ihtar”, “uyarı”, “ veya “kınama” gibi cezalarla cezalandırılması mümkünken doğrudan haklı nedene dayanılarak iş akdinin feshi yoluna gidilmesinin ağır bir yaptırım olduğuna dikkat çekti. Bu nedenle davayı kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesine karar verildi.

Yani Yargıtay, “işyerinde büyütülen kedinin sokağa atılması ve bu nedenle ölmesi işten atılma nedeni sayılmaz” dedi.

Daire Başkanı Mehmet Çamur karara muhalif kaldı.

Çamur, karşı oy yazısında, iş yerinde büyütülen hayvanın, dışarıya atılması halinde öleceğinin öngörülmesi gerektiğini belirterek, işverenin haklı olduğunu belirtti.

Çamur’un karşı oy yazısı, Hayvan Hakları Yasası’nın şekillenmesine de neden olabilecek türden.

- “40 yaşında yetişkin biri, sahipli bir kedinin sokakta yaşayamayacağını öngörebilecek durumda. İşverenin koruması altında, bakım ve gözetiminde bulunan, işyerinde büyütülüp beslenen sahipli, kendisini savunamayacak bir canlıyı sokağa atarak ölümüne sebebiyet vermesi, sadakat borcuna aykırı davranış olduğu gibi suçtur.”

- “Ölen kedi, bir mal olmamakla birlikte işverenin bakım ve gözetiminde olan, işyerinde büyütülüp beslenen sahipli bir canlıdır. Davacı ve işyerinde çalışan tüm işçiler; müşterileri, mal ve ürünleri gözetmekle yükümlü oldukları gibi işyerindeki diğer canlıları da gözetmekle yükümlüdürler. İşyerinde beslenmesi halinde bekçi köpekleri de gözetilmek durumundadır.”

- “Davacı işçi, işverenin bakım ve gözetiminde olan, işyerinde büyütülüp, beslenen sahipli bir canlıyı sokağa atmış, ölümüne sebebiyet vermiş, sadakat borcuna da aykırı davranmıştır.”

- “Davacının 6 yıl 6 ay günlük kıdemi, diğer tarafta sahipli beslenip korunurken davacı tarafından üzerine vazife olmadığı halde sokağa atılan, sokakta yaşamaya alışkın olmayıp, her türlü tehlikeye açık (ki atıldığı gün ya da 1 gün sonra yaralanıp ölen), kendisini savunamayacak bir canlının hayatı!”

- “Bırakınız sahipli hayvanlara, sokakta yaşayan sahipsiz hayvanlara karşı duyarlı davranan, sokakta üşüyen köpeğe montunu, battaniyesini veren insanların çoğunlukta olduğu ülkemizde, hiçbir zararı olmayan, kendisini savunamayacak bir canlının hayatı hiçbir kıdem ile ölçülemez.”

- “Ölçüsüz, duyarsız davranan bir kediyi besleyip, büyüten ve kollayan işveren değil, kendisini savunamayacak bir canlının hayatına mal olan davacıdır.”

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanı Mehmet Çamur’un sert muhalefet şerhi, hayvanlara yaklaşım konusunda kulaklara küpe olacak bir yazı olmuş.

Yargıtay’ın verdiği karar gösteriyor ki, Hayvan Hakları Yasası bir an evvel gündeme gelip yasalaşmalı.

...

Haber: Yasemin Güneri / HaberTürk