(cnnturk.com)

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan türban konusunda bir yazılı açıklama geldi.

Açıklamada,  "AiHM türbanı dini bir simge olarak görmüştür. Ve AİHM kararına gore yasak zorunlu tedbirdir" ifadesi de kullanıldı.

Açıklamada, "Anayasa, Anayasa Mahkemesi ve AİHM'in kurallarına uyulmalı" denildi.

Yargıtay açıklamasında, "Dinsel inanç veya dinsel kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler, hem devrim yasalarını, hem de laiklik ilkesini ilgilendirir.
Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur" denildi.

Açıklamadan öne çıkan diğer başlıklar

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın siyasi partilerin eylemlerini, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olup olmadığı yönünden soruşturmakla görevli ve yetkili olduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

- Anayasa'nın 2. maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı, hukuk devletinin temel ilkelerindendir.

- Anayasa'nın 11. maddesinde Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olarak tanımlanması ve yasaların Anayasaya aykırı olamayacağının vurgulanması, 153. maddesinin son fıkrasında Anayasa Mahkemesinin kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağının öngörülmesi, 138. maddesinin son fıkrasında ise yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğunun, bu organlar ile idarenin, mahkeme kararlarını değiştiremeyeceğinin ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceğinin açıkça hükme bağlanması hukuk devleti ilkesinin gereği ve sonucudur.

- Dinsel inanç veya dinsel kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler, hem devrim yasalarını, hem de laiklik ilkesini ilgilendirir. Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur.

(AÇIKLAMANIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...)

AİHM vurgusu

Açıklamada AİHM kararlarına da vurgu yapıldı. İşte açıklamanın o bölümleri...

- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de laiklik ilkesinin, hukukun üstünlüğüve insan hakları ve demokrasiye saygı ilkeleriyle uyum içinde bulunan devletin temel ilkelerinden biri olduğunu, Anayasa Mahkemesi kararlarında belirtilen laiklik kavramının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin temelini oluşturan değerlerile uyumlu bulunduğunu ve bu ilkenin desteklenmesinin ülkemizde demokrasinin korunması için gerekli olduğunu, yine Anayasanın temelini oluşturan cinsiyeteşitliğini de kapsayan eşitlik ilkesinin sözleşmenin temelini oluşturan anahtar ilkelerden biri olduğunu belirtmiş, üniversitelerde İslami başörtüsü takılmasına sınırlamalar getiren düzenlemelerin ve bunları uygulamaya yönelik tedbirlerin, güdülen amaçlarla orantılı ve haklı olduğuna ve demokratik bir toplumda gerekliolarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varmış, laiklik ilkesine aykırı davranışların din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin 9. maddesi tarafındankorunamayacağını karara bağlamıştır.

PEKİ YARGITAY NEDEN AÇIKLAMA GEREĞİ DUYDU?

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın bu sabah yaptığı  "Artık tüm sınavlara adaylar başı kapalı girebilecek" açıklaması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu açıklamayı yapmasına neden oldu.

YÖK BAŞKANI'NDAN YARGITAY'A YANIT

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan da, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamalarıyla ilgili "Olabilir. Artık biz bu konuda konuşmayacağız" dedi.

Başörtüsü uygulaması konusunda bu sabah açıklama yaptığını anımsatan Özcan, "Siyasiler de uğraşıyorlar, artık bizlik bir şey kalmadı. Biz bu konuda konuşmayacağız" diye konuştu.

SİYASİLER DE TÜRBANI GÖRÜŞÜYOR

Bugün türbanla ilgili önemli bir dönemeçten de siyasiler geçiyor. AK Parti türban düzenlemesini görüşmek üzere bugün muhalefet partilerinin kapısını çalıyor.

AK Partililerin ilk durağı ana muhalefet partisi CHP oldu. 45 dakikalık görüşme sonrası beklenen açıklama CHP'li Kemal Anadol'dan geldi.

Anadol, "AK Parti komisyon kuralım dedi. Ama YÖK ve dokunulmazliklar da konuşulmalı dedik. Anlaşmamiz mümkün olmadı. Olumsuz tavrımız yoktur ancak türban sorunu, dokunulmazlıklar, seçim barajının düşürülmesi ve YÖK konusu bir paketin içinde konuşulmalı. Türkiye'yi karartma operasyonuna izin vermeyiz" sözleriyle bir anlamda hükümete kapıyı kapatmış oldu.

AK Partililer MHP ile de görüştü. MHP, "Çözüme sonuna kadar katkı vereceğiz" dedi.


 


YÖK'ün, ''Türbanlıları dersten çıkarmayın, kanıtlayacak evrakla tutanak tutun" yazısı üzerine hocalar cep telefonlarıyla fotoğraf çekmeye başladı.