Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre; Dava dosyasına göre, hafif oranda zihinsel engeli bulunan ve özel eğitime devam eden 14 yaşındaki B.K., hurdacılık yapan babası ve anneannesi ile Ankara’da bir gecekonduda yaşıyordu. 3 Nisan 2019 tarihinde marketten eve dönerken, aynı mahallede yaşayan yaşları 18’den küçük 5 kişi tarafından yolu kesildi. Zorla marketin arka tarafından bulunan metruk bir binaya götürüldü. Kız çocuğu burada, aralarında 18 yaşından büyük Süphan E.’nin de bulunduğu 6 kişinin toplu tecavüzüne uğradı. B.K. ifadesinde, şüphelilerin kendilerine sırayla tecavüz ederek, “çeşme hortumu” ile dövdüklerini iddia etti.

UYKUSUNDA SAYIKLADI

Olayın ardından eve dönen B.K. önce kimseye bir şey anlatmadı. Ama akşam uyurken, sayıklama başladı. Anneannesi durumu fark ederek, sorması üzerine B.K. yaşadıklarını anlattı. Anneanne Hanife T. durumu, baba Veysel K. ile paylaştı. Babanın, şikâyeti üzerine şüpheliler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı.

Alınan raporlarda, şüpheli Süphan E.’nin DNA’sı B.K.’nın giymiş olduğu atletin üzerinden tespit edildi. Yapılan teşhislerin ardından savcılık yaşı 18’den büyük Süphan E. hakkında “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, yaşı 18’den küçük diğer 5 şüpheli hakkında Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açtı. Sanık Süphan E., savunmasında suçlamaları reddederek, B.K.’nin kendisine para karşılığı cinsel ilişki teklif ettiğini ancak kendisinin kabul etmediğini iddia etti.

Davaya bakan Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Eylül tarihinde Süphan E. hakkında ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan 36 yıl hapis cezası verdi. Ancak mahkeme, ‘duruşmadaki tutum ve davranışlarını’ gerekçe göstererek, sanık hakkında iyi hal indirimi uygulayıp verilen cezayı 30 yıla düşürdü.

Mağdur kızın avukatı Esra Nur Saraçoğulları Özbey, mahkemenin iyi hal indirimi yapması kararına ilişkin istinaf başvurusunda bulundu. 19 Kasım tarihli itirazında Avukat Özbey, mahkemenin sanığa alt sınırdan ceza verdiğini ve indirim yaptığını belirterek, “Engelli bir çocuğun birden çok kişi tarafından alıkonularak ve tehditle istismarı söz konusudur. Bu şartlar altında alt sınırdan uzaklaşılması ve hiçbir sebeple indirim uygulanmaması gerekir. Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde, 2013 tarihinde çocuk mahkemelerinden başlayarak sürekli suç teşkil eden eylemlerinden dolayı yargılama geçirdiği ve ceza aldığı görülmektedir. Sanık hakkında yerel mahkemenin neye dayanarak indirim uyguladığı konusu bir muammadır ve hukuka aykırıdır” dedi.

‘BAĞIRMADI’ SAVUNMASI

Sanık avukatı da, 29 Kasım tarihinde yaptığı istinaf başvurusunda, müvekkili hakkında verilen hükmün kaldırılmasını ve tahliyesini talep ederek, şunları belirtti: “Katılanın ifadeleri çelişkidir ve kabulü imkânsızdır. Olayın gerçekleştiği iddia edilen yer; kalabalıktır ve mahalle bakkalının arkasıdır. Şayet iddia edildiği gibi istismar olayı olmuş olsa mağdur çocuğun bağırmış olması ve karşı koyması beklenirdi. Çünkü mahalle içinde aleni bir ortamda, bakkal dönüş yolunda zorla alındığını iddia etmektedir. Bu durumda da mağdurun sesi mahalle ortasında olması dolayısıyla mutlaka duyulurdu. Fakat herhangi bir bağırma, karşı koyma sesi duyan olmamıştır. Bu durum dahi mağdurun beyanlarının asılsız olduğunu, iddia olunan eylemin gerçekleşmediğini ortaya koymaktadır.” Yaşı 18’den küçük sanıklar yönünde ise davanın halen sürdüğü bildirildi.