15- Ocak - 2015 gününün hayatımda unutamayacağım güzel günlerden birisi olarak güzel anılarla geride kaldığını görmek beni son derece mutlu etti. Dünyamızda ve ülkemizde ne yazık ki insanları mutlu eden olaylar azınlıkta mutsuz edenler çoğunluktayken bu güzel günü, hatırlattıklarını ve ayrıntılarını sizlerle paylaşmak istedim. 
20 yıl önce Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde  öğrenciyken Sayın Metin Feyzioğlu  hocamdı. 15-Ocak-2015’te Sayın Metin Feyzioğlu Denizli’ye geldiğinde  hocam Türkiye Barolar Birliği Başkanı ben ise  Türkiye Barolar Birliği’nin Denizli Barosu’ndan birlik delegesiydim. İkimizde çok fazla yılların  izlerini taşımasak da o günlerdeki kadar saçlarımız siyah değildi, yıllar geçtikçe kırışıklarımız artmasa da saçlarımızdaki beyazlar artmıştı. Ancak yıllar önceki enerjimiz, idealizmimiz ve toplumsal yaşama katkı koyma isteğimiz aynen yerinde duruyordu.
       
10 yıl önceydi; 2005 yılı Haziran ayıydı. Denizli Barosu Yönetim Kurulu üyesiydim. Avukat Adil Demir’in başkanlığındaki yönetim kurulumuzda Ahmet Usul, Utku Çağırgan, Ufuk Özdemir,Asil Türk, M. Namık Şimşek, Fatih Emir, A. Cengiz Kılıç, A. Aydın Karakurt  ve Barış Oranlı ile birlikte bir ekip olarak meslek örgütümüz olan Denizli Barosu’nun icra kurulundaki isimler olarak meslektaşlarımıza daha iyi nasıl hizmetler verebiliriz sorusuna cevaplar arıyor, hayaller kuruyorduk. Bu soruya verdiğimiz en önemli cevaplardan birisi Denizli Barosu’nun bir hizmet binasına ihtiyacı olduğu ve  bunun için gerekli olanların yapılması fikriydi. Türkiye’de ilk kez gerçekleşecek bu hayalimize, baro hizmet binası yapılması için öncelikle arsa alınması gerektiği fikrine karşı çıkan kendilerince haklı gerekçeleri olan üstadlarımız ve genç meslektaşlarımız da oldu.
             
05-Haziran-2005 tarihli Denizli Barosu Olağanüstü Genel Kurulu’nda dünya çapında en uzun süre Baro Başkanlığı yapma rekoruna ve onuruna sahip meslek büyüğümüz Onursal Baro Başkanımız Av. Behçet Çomakoğlu kürsüye geldi ve şu konuşmayı yaptı; “Denizli Barosu’nun kuvvetli olabilmesi için bazı değerlere sahip olması gerekir. Arsa alınması baromuza ve meslektaşlarımıza olumlu katkılar sağlayacaktır. Avukatlar arasında maddi problemleri olanlar olabilir, bu geçmişte de böyleydi. Bundan dolayı bir gayrı menkul sahibi olamamak durumunda kalınırsa iyi olmaz. Bu arsayı lütfen(!) Alın. Ben ölsem bile mirasçılarım benim payıma düşen bedeli ödeyecekler, mirasçılarıma da bunu vasiyet ettim.” 
       
Denizli Barosu avukatları tüm imkanlarını seferber ettiler ve bir kısım zorluklar yaşansa da tüm meslektaşlarımızın katkılarıyla arsa alındı. 
         
15-Ocak-2015 gününe geldiğimizde ise her ne kadar Denizli’de hava soğukta olsa bizim yüreklerimiz  yine çok sıcaktı,  içimizde bambaşka bir heyecan ve coşku vardı. Kıpır kıpırdık, yerimizde duramıyorduk. Denizli Barosu Hizmet Binası temel atma töreninde Birlik Başkanımız sevgili Hocam Metin Feyzioğlu, misafir baro başkanlarımız, hakim ve savcılarımız, bu hayalin her zerresinde özveriyle katkılarını koyan kıymetli meslektaşlarımız, önceki dönemlerdeki başkanlarımız,  Baromuzun çeşitli organlarında görev yapmış meslektaşlarımız, hatta geçmişte arsa alınmasına karşı çıkmış meslektaşlarımız, pek çok vatandaşımız hep birlikte aynı mutlulukla Denizli Barosu Hizmet Binası’nın temelini attık. O gün hepimiz çocuklar gibi şendik. Dilerim ki; hep birlikte aynı mutlulukla hizmet binamızın tamamlanıp açılışında da buluşur ve bir hayalimiz gerçek olurken yine hep birlikte bir bayram günü yaşarız.  
           
Baro Başkanımız Av. Müjdat İlhan ve Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarıma süreçte verdikleri katkı için teşekkür ederken, biran önce binanın açılış kurdelesini de hep birlikte kesmek istediğimizi  kendilerine buradan iletiyorum.
             
Denizli Barosu Hizmet Binasının temel atma töreni dışında meslektaşlarımızla birlikte uzunca süre sohbet etme imkanı da bulduğumuz  Türkiye Barolar Birliği Başkanımız Sayın Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu mesleğimiz ve meslek örgütümüz konularında da pek çok açıklamada bulundu. Birlik Başkanımız; esas olanın üstünlerin hukuku değil, hukukun  üstünlüğü olduğunu, çağdaş bir hukuk ve staj eğitiminin zorunlu olduğunu, mesleğimizin en öncelikli ihtiyacının avukatlık sınavı olduğunu, ülkemizin zor bir süreçten geçtiğini, esasen bugün sorun olarak gözüken pek çok meselenin sorun edilmemesi bunların çözümünün çok zor olmadığını, ancak beyinlerin formatlanmak istenmesinin en büyük tehlike olduğunu, meslek örgütü olarak meslektaşın iyi ve kötü tüm zamanlarında yanlarında olduklarını söyledi.  
       
15-Ocak-2015 gibi güzel günlerde hep birlikte hep bir arada olmak dileğiyle…