Küçük dostlarımızın evlerimizin birer parçası olması fikrine pek çoğumuz sıcak bakarız. Hatta öyleki bir evlat, bir arkadaş sevgisiyle bağlanır, paylaşabileceğimiz her şeyi onlarla paylaşmaktan da ayrı bir zevk duyarız. Tabii her ne kadar aramızda hayvanlarıyla birlikte yaşamayı seven insanlar olsa da; hayvanlarla aynı evi, apartmanı, binayı, bahçeyi, siteyi vs. paylaşmak istemeyenler de muhakkak vardır ve olmaya da devam edecektir. Peki siz de hayvanlarınızın apartman/site sakinlerince imza toplanarak yahut dava açılması suretiyle tahliye edileceği korkusunu taşıyor musunuz? O halde bu yazı sizin sorularınıza olabildiğince yanıt vermek üzere kaleme alındı.

HAYVANLAR HANGİ ŞEKİLDE TAHLİYE EDİLEBİLİR/EDİLEMEZ?

Öncelikle evcil hayvan bakmak suç veya kabahat teşkil etmemektedir. Ancak bakılan hayvanların çevreye rahatsızlık vermesi yahut zarar vermesi durumunda apartman yahut site sakinleri hayvanların tahliyesini isteyebilmektedir. Ama bu nasıl olabilir? Herhangi bir kimsenin sahip olduğu hayvan, ihtarname ile ya da site veya apartman toplantısında alınan karar ile tahliye edilemez. Bu şekilde tahliye edilemediği gibi belediye zabıtasının kararı ile yahut apartman/site sakinlerince imza toplanması suretiyle de TAHLİYE EDİLEMEZ. Tahliye edilecek hayvan için kesin suretle mahkemeden karar alınmalıdır. Sıkça rastlanıldığı üzere belediye zabıtalarının hayvanların tahliyesi için çağırıldığı görülmektedir. Ancak belediye zabıtalarının hayvanların tahliyesi hususunda yetki ve izinleri bulunmamaktadır. Belediye zabıtası sadece hijyen/temizlik koşullarına uygun durum olup olmadığını denetlemek üzere gelebilme sınırına kadar yetkiye ve izine sahiptir. Bu nedenle mahkeme kararı olmaksızın zabıtaların eve girmeleri halinde konut dokunulmazlığı suçunu dahi işlemiş oldukları kabul edilebilir niteliktedir. Belediye zabıtasının görevi minimum temizlik koşullarına aykırı bir durum var ise idari para cezası kesebilmekten ibarettir. Tabii tahliye kararı verme gibi yetki ve izinleri bulunmamaktadır. Aksi takdirde sorumluluklarının dahi doğabileceği izahtan varestedir. Dolayısıyla evcil hayvanların açıkça belirttiğimiz üzere bir mahkeme kararı bulunması halinde tahliye edilebilecekleri açıkça ortadadır.

HOŞGÖRÜ SINIRINI AŞAN TAŞKIN KULLANIM SONUCU ZARARA UĞRAYANIN HAKLARI

Türk Medeni Kanunu III. Komşu hakkı 1. Kullanma biçimi başlıklı Madde 737- Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.

Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır. Yerel âdete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır.”

İşbu kanun maddesi uyarınca komşularınızdan beklenebilecek raddeye kadar olan durumlardan ötürü hayvanlar hakkında tahliye talep edilemez. Ancak bu sınırın aşılarak komşuların rahatsız edilmesi halinde evcil hayvanlar için tahliye davası açılabileceği unutulmamalı ve mutlaka göz önünde tutulmalıdır. Ve nihayetinde diğer komşuların katlanma yükümlülüğü de sınırsız değildir. Hayvan sahibi olarak bu sınırı aşmamanız sizlerden beklenmektedir. Kaldı ki taşınmaz malikinin, Türk Medeni Kanunu’nun 737. maddesine aykırı (hukuka aykırı) kullanımından doğan zararlardan dolayı, kendisinden taşkınlığın durdurulması talep edilebilir. Bu durumda konutunda hayvan besleyen bir kişinin, bu hayvanın sebep olduğu ve hoşgörülebilecek dereceyi aşan taşkınlıklarından ötürü sorumluluğu bulunmaktadır. Haliyle konut sahibine bu taşkınlığın sona erdirilmesi için dava açılabilir. Bu kapsamda mahkeme, dava konusu hayvanın konuttan tahliyesine de karar verebilecektir.

Ancak bu tarz konutta beslenen hayvandan doğan hoşgörü sınırlarını aşan rahatsızlık veren durumlarda, hâkimin karar verirken ilk önce hayvanın tahliyesine karar vermemesi gerektiği arzu ve kanaatindeyim. Öncelikle, hâkim, davaya konu olan taşkınlığın hoşgörülebilir düzeye indirmek için gerekli olan tedbirleri araştırmalı, bu tedbirleri araştırırken gerekiyor ise bilirkişilerden/uzmanlardan da görüş almalıdır. Rahatsızlığı hoşgörülebilecek bir seviyeye indirebilir önlemler var ise öncelikle ona hükmetmelidir.

YÖNETİM PLANINA GÖRE HAYVAN BAKILMASI

Tüm bunların yanı sıra bir husus vardır ki, bu konunun en can alıcı noktasıdır. Kat mülkiyetine tabi binanın yönetim planında bağımsız bölümlerde hayvan beslenmesi yasaklanmış olabilir. Yargıtay, Kat Mülkiyeti Kanununun 9. ve 28. maddeleri gereği bu yasaklamanın söz konusu binada oturan herkesi bağladığını kabul etmektedir. Evinizde hayvan bakmaya başlamadan önce apartman yönetim planınız hakkında bilgi sahibi oldunuz mu? Ev hayvanınızın sizinle aynı yaşam ortamını paylaşmasının yönetim planına bağlı olduğunu bilmenizde oldukça fayda bulunmaktadır. Zira hayvan tahliyesi için açılan davalarda tapudan apartman yönetim planının istenmesi adeta klişeleşmiş bir uygulamadır. Peki niçin bu uygulama yapılagelmektedir? Yönetim planında evde hayvan beslenmesi ile ilgili yasak olup olmaması bu davalar yönünden önem arz etmektedir. Zira yasak var ise direkt olarak Kat Mülkiyeti Kanununa aykırılıktan hayvanın evden tahliyesi için dava açılabilmektedir. Yasağın bulunmaması halinde ise diğer kat malikleri ancak evdeki hayvanın diğer komşulara zarar ve rahatsızlık verdiğini ispat ederek işbu davayı açabilirler.

Yönetim planının önemi her anlamda çok büyüktür. Bu kapsamda belirtmek gerekir ki; apartmanda bulunan kat malikleri toplansa ve hayvandan şikayetçi ve rahatsız olmadıklarını yazılı olarak beyan etseler yahut tanık olarak ifade verseler dahi, yıllar önce tapuya bir şekilde derç olunmuş apartman yönetim planının bu yasağı aşılamamaktadır.

Bu nedenle evcil hayvan sahiplenmeden önce yönetim planınız hakkında bilgi sahibi olmanızı tavsiye ederiz. Zira mahkemeler yönetim planı hususunda oldukça katı davranmaktadırlar.

MÜSTAKİL KONUTTA HAYVANI BESLENMESİ

Müstakil konut sahibi, konutunda hayvan besleyebilir; ancak hayvan bakarken komşularının hoşgörebileceği dereceyi aşacak rahatsızlıklara elbette neden olmamalıdır. Kat mülkiyetindeki gibi, ayrı bağımsız bölümler mevcut olmadığından komşularla yapı içinde ortak kullanım alanı paylaşılmamaktadır. Bu bakımdan müstakil konutta ev hayvanı beslenmesi durumunda, konut sahibi daha fazla özgür olabilmektedir.

APARTMANDA HAYVAN BAKIMINDA MÜLK SAHİBİ YA DA KİRACI OLMAK ARASINDA FARK VAR MIDIR?

Yönetim planında evde hayvan bakılması ile ilgili yasak olup olmadığına bakılmalıdır. Eğer yasak yoksa, kiracı veya mülk sahibi olmak, diğer kat maliklerine karşı bir fark yaratmayacaktır. Sadece hayvan beslenmesi ise kiracının evden çıkarılmasına zemin oluşturmaz. Ancak bu hususta kira sözleşmesindeki hükümlere de dikkat edilmesini önemle vurgulamamız gerekir. Zira kiracı olup evde hayvan besleyenlerin ilk yapması gereken kira sözleşmesinde evde hayvan beslemek ile ilgili özel bir hüküm yer alıp almadığını incelemektir. Bu hususta ev sahibi ile anlaşma yapılması tavsiye edilen bir durumdur. Kiracı ve kiralayan arasında yapılan kira sözleşmesinin özel şartlarında evde hayvan bakımına ilişkin hüküm bulunmaması halinde evde hayvan bakılabileceğinin kabulü gerekmektedir.

Saygılarımla,

Av. Görkem TOPAL

Kaynaklar:

1-EV VE SÜS HAYVANLARININ KONUTTAN TAHLİYE EDİLMESİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME-Arş. Gör. Mertkan UÇKAN

2- EV HAYVANLARININ TAHLİYESİNDE YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİNİN BAKIŞ AÇISINA HUKUKİ ANLAMDA ELEŞTİREL YAKLAŞIM (Bu makale İstanbul Barosu Dergisinin Nisan - Mayıs 2007 tarihinde yayımlanmıştır.)

3-Kat Mülkiyeti Kanunu

4-Türk Medeni Kanunu

5-Yargıtay İçtihatları