Hırsızlık suçu, insanın toplumsal hayata geçmesi ile birlikte karşılaşmaya başladığı, insanlığın gelişmesi ve mülk ediniminin artmasıyla birlikte çeşitlenerek arttığı ve günümüzde de işlenen suçların içerisinde en fazla ön plana çıkan bir suç türüdür.

Hırsızlık suçu malvarlığına karşı işlenen bir suç olduğundan “Malvarlığına Karşı Suçlar” bölümünde TCK’nın 141-147. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Hırsızlık suçu en çok işlenen ekonomik suçlardan olduğundan nitelikli hallerinde fiil sayısı en çok olan suçlardan biridir.

Türk Ceza Kanunu madde 141’e göre hırsızlık ; “Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.”

Türk Ceza Kanunu’ndaki 141. madde, klasik bir suç tipi olan “hırsızlık” fiilinin tanımını yapmıştır. Hırsızlık suçunda korunan hukuki yarar, 1982 Anayasası’nın 35. maddesi ile güvence altında bulunan kişinin mülkiyet hakkı olarak gözükmektedir. Ancak esas itibariyle hırsızlık suçu, sadece mal üzerindeki mülkiyet hakkını korumayıp, bunun da üstünde malın maliki olmayıp zilyedi durumundaki elinde bulunduranın zilyetlik hakkını korur. Bu sebeple 141. madde, malın malikini değil, esas olarak malı elinde bulunduran zilyedin “elinde bulundurma hakkı”nı korumuştur.

Hırsızlık suçunun maddi unsurunun gerçekleşebilmesi için, fail tarafından zilyedinin rızası olmaksızın malın bulunduğu yerden alınmasına yönelik icra hareketlerinin tamamlanmış olması gerekir. Hırsızlık suçunun manevi unsuru, özel kast olarak gösterilmiştir. Fail, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla, zilyedinin rızası olmaksızın taşınır bir malı bulunduğu yerden almış olmakla hırsızlık suçunun manevi unsurunu tamamlamış sayılır. Maddenin gerekçesine göre, “Hırsızlık suçunun oluşabilmesi için, failin kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla hareket etmesi yeterli olup, bunun fiilen temini şart değildir. Bu yarar maddi ya da manevi olabilir.”

Hırsızlık suçu, şikayete bağlı olmayıp şikayetten vazgeçilmesi kamu davasının düşmesi sonucunu doğurmaz. Basit hırsızlık suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıl olup süresi içerisinde şikayette bulunulduğu takdirde soruşturma süreci başlayacaktır.

Basit hırsızlık suçu (TCK md.141), taraflar arasında uzlaştırma prosedürünün uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında, öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.

Hırsızlık suçunun başlıca unsurları;

- Hırsızlık suçunun konusu taşınır maldır

- Hırsızlık suçu ile zilyetlik korunmaktadır.

Nitelikli hırsızlığın unsurları ve verilecek cezalara ilişkin hususlar TCK ‘nın 142. Maddesinde sayılmıştır.

MADDE 142

(1) Hırsızlık suçunun;

a) Kime ait olursa olsun, kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,

b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,

c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,

d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,

e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,

f) Elektrik enerjisi hakkında,

İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Suçun;

a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,

b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,

c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,

d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle,

e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,

f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,

g) Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçükbaş hayvan hakkında,

İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.

(3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde,onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

(4) Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlali veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet aranmaz.

Hırsızlık suçunda cezayı arttıran veya azaltan nedenler ve verilecek cezalara ilişkin hususlar TCK ‘nın 143, 144 ve 145. maddelerinde sayılmıştır.

Suçun gece vakti işlenmesi

Madde 143

(1) Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Daha az cezayı gerektiren haller

Madde 144

(1) Hırsızlık suçunun;

a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde,

b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla,

İşlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Malın değerinin az olması

Madde 145

(1) Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Kullanma hırsızlığı

Madde 146

(1) Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz.

Kullanma hırsızlığı suçu şikayete tabi bir suçtur. Kullanma hırsızlığı halinde suçun cezası yarı oranında indirilir. Ancak kullanma hırsızlığı konusu malın başka bir suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz .

Zorunluluk hâli

Madde 147

(1) Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

TCK 147. maddenin gerekçesine göre, “Madde metninde, hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılanması için işlenmesi halinde, zaruret halinin varlığı kabul edilmektedir. Ağır ve acil ihtiyaç, örneğin hasta olan çocuk için ilaç çalınması, açlık nedeniyle gıda maddesi çalınması gibi halleri kapsar. Ancak bu durumda hakime, olayın mahiyetine göre verilecek cezada indirim yapma veya ceza vermekten sarfınazar etme konusunda takdir yetkisi tanınmıştır.”