Tepki çeken karar, Ankara Beyşehir 1.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016 yılında verdiği bir hükümden sonra verildi. Buna göre bir hakaret davasında anneye yönelik çirkin ifadeler kullanan bir sanığa yerel mahkeme tarafından mahkumiyet kararı verildi.

Bu kararın ardından ise dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşındı. HaberTürk'ten Kenan Butakın'ın haberine göre; İstinaf mahkemesi de tepki çeken bir karara imza atarak, sanığının yeniden yargılanmasına gerek kalmadan beraatine hükmetti. İstinaf kararında ise şu ifadeler yer aldı:

"Hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hakaretin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın katılanlara yönelik ... şeklindeki sözlerinin zaman kipi ve bütünü gözetildiğinde hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine hükmedilmiştir.

Yasaya aykırı, sanık müdafinin istinaf iddiaları bu nedenlerle yerinde ise de; olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeyip, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu aykırılık ilgili maddeler uyarınca düzeltilebilir nitelikte olduğundan sanığın müsnet suçtan beraatine karar verilmiştir."

"KARAR TAM BİR HUKUK GARABETİ"

Avukat Dr. Rezan Epözdemir: "Burada net bir hakaret söz konusu. Zaman kipinin olup olmaması veya yerin olmamasının pratikte hiçbir önemi yoktur. Burada çok zorlama bir karar var. Böyle bir şey olamaz, şeref ve haysiyeti rencide edecek bir isnat söz konusu. Bunun zaman kipinin ortaya konulması suçun sübutu açısından önemli değildir. Yargıtay uygulaması da böyledir. Bu karar çok zorlama bir karar olmuş. Belli ki hatır için verilmiş bir karar. Yani tam bir hukuk garabeti. Hukuk tekniği açısından kabul edilemez. Burada sanık sinkaflı sözlerinde belirsiz bir zaman verdiği için mahkeme suç oluşturmamış diyor. Bu açıdan tam bir hukuk garabeti."

'KARAR TEMYİZE AÇIK"

Ceza Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Ersan Şen: 'Usul bakımında istinaf mahkemesinin bu şekilde bir karar verme yetkisi var. Eğer somut olay aydınlanmış, başkaca toplanıp değerlendirilmesi gereken bir delil yoksa pekala ilk derece mahkemesinin mahkumiyet kısmını çıkarıp yerine beraat yerleştirme şeklinde duruşma açmadan beraat kararı verebilir. Buna karşın katılan tarafından temyiz hakkı da var. Çünkü kararda ceza çıkmış, o ceza kalktığı için şikayetçisi kimse, bunu temyize götürme hakkı var. Burada iki tartışma var. Acaba duruşma açmadan, tarafları dinlemeden delilleri duruşmalı yaparak değerlendirmeden böyle bir karar verebilir mi? Benim görüşüme göre evet verebilir. Yani başkaca toplanıp değerlendirecek bir delil yoksa istinaf mahkemesi mahkumiyet kısmını çıkarıp beraat kararı verebilir. İkinci ise somut olayı bilmiyorum ama bir sözün veya yazının hakaret sayılabilmesi için ya galiz küfür yani sövme olmalı veya temeli olmayan somut oldu veya somut fiil bulunmayan durumda kişisel değerlendirme yapmalı. Yani bir tartışma sırasında veya bir konuşma veya yazıda altı somut olguyla desteklenmeyecek kişisel değerlendirmede bulunulmalı. Önemli olan o sözün mağdurun onur şeref ve saygınlığına saldırı teşkil edip etmemesidir. Dolayısıyla eğer somut olayda, mağdurun onur şeref ve saygınlığına saldırı teşkil edebilecek sövgü veya temeli olmayan hakaretamiz sözler varsa suç vardır. Burada ne olacak, burada bu kararı beğenmeyen savcı veya katılanlar bu dosyayı temyize götürecek. Öte yandan sosyal medya üzerinden veya bazı siyasilerin bazı yargı kararları hakkında asıp kesmesi bence yanlış. Yani bir hakim karar verir, verdiği kararı beğenmeyen taraf hak arama çerçevesinde ona itiraz edebilir."

"OLAYIN BİR ELEŞTİRİ OLDUĞU İFADE EDİLİYOR"

Ceza Hukuku Uzmanı Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu: "İstinaf mahkemesi yerel mahkemenin kararı için soyut olarak kelimeye bakıldığını ancak nerede ve nasıl kullanıldığına bakılmadığını söylüyor. Kararda, kullanım şekli, yeri ve zamanı değerlendirdiğinde bunun bir eleştiri olduğunu söylüyor. Burada hakaret ve sövme ayrılıyor. Sövmede bir kişiyi küçük düşürücü sinkaf edici sözler söylenir, hakarette de bir fiil isnat edilir. Tıpkı hırsızlık gibi. Küfretmenin karşılığı sövmedir. Bu kararda sövme suçu var. Ancak istinafın da dediği gibi burada olayın yere, zamana ve kullanış şekline bakılıyor."