1. İşsizlik Ödeneği

4477 sayılı kanunun madde 47/h bendi kapsamında, işsizlik ödeneği, sigortalı işsiz lehine İşsizlik Kanunu kapsamında belirlenen süre boyunca belli bir miktarda yapılan parasal yardım olarak tanımlanmıştır. İşsizlik sigortası kapsamında sigortalı sayılan çalışanların mevzuatta yer alan şartları yerine getirmesi durumunda, kendi istemi dışında işini kaybetmek zorunda kalması sebebiyle uğramış oldukları gelir kaybının tazmini amacıyla belirli bir süreliğine yapılan ödemedir[1].

İlgili kanunun 50/1. maddesi[2] kapsamında işsizlik ödeneğinin miktarı hususunda hüküm yer almakta olup, sigortalı işsize ödenecek günlük miktarın, sigortalı çalışan iken çalıştıkları son dört aylık süre boyunca mevcut prime esas kazançları gözetilerek hesaplanan “günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkıdır”. Bu ödenek kapsamında hesaplanan tutarın 4857 sayılı kanunun 39. Maddesi kapsamında belirtilen 16 yaşından büyük işçilerin aldığı brüt asgari ücretin yüzde seksenini geçmemesi gerekmektedir. Söz konusu sınır, sigortalı işsizin hayat standartlarını alt düzeyden devam ettirmesi maksadıyla konulmuştur[3].

4477 sayılı kanunun madde 50/2 bendi[4] kapsamında, sigortalı işsizin adına ödenmiş prim süreleri esas alınarak, işsizlik ödeneğinden faydalanma süreleri hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda, kanun lafzında belirtilen sürelerin kesin süreler olması hasebiyle, sigortalı işsizin 600 günden az süre ile prim ödeme gün sayısının mevcut olması durumunda işsizlik ödeneğinden faydalanması mümkün olmamaktadır. Öte yandan, ilgili maddede belirtilen sürelerden bir gün eksik süreli prim yatırılmış olması halinde sigortalı işsizin 60 günlük işsizlik ödeneğinden mahrum kalması anlamına gelmektedir. Kanımızca ilgili düzenleme bu hususta oldukça katı bir sistem benimsemiş olmakla, işini kaybetmiş sigortalının mağduriyetini giderme noktasında yetersiz kalabilmektedir.

Ayrıca, 4477 sayılı kanun kapsamında, işsizlik ödeneğinden faydalanmak için kanunda belirtilen bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlar, kanunda belirtilen süre boyunca yatırılması öngörülen prim şartı, hizmet sözleşmesinin mevzuat kapsamında yer alan nedenlerden dolayı sona ermiş olması, iş sözleşmesinin askıda olmaması ve işsizlik ödeneği ödenmesi yönünde kuruma talepte bulunulmasıdır[5]. Doktrinde bazı yazarlar tarafından işsiz olma şartı[6] ve sigortalı işsizin yeniden çalışma hususunda gönüllü olması[7] hususları da işsizlik ödeneği hususunda aranan şartlardandır. Ancak şsizlik ödeneği hakkından faydalanmanın ilk koşulu sigortalı işsiz olmaktır[8].

4477 sayılı kanunun 51. maddesi[9] kapsamında iş sözleşmeleri sona eren sigortalı işsizlerin İŞKUR’a yapacakları başvuru ile yeniden çalışma isteklerini belirtmek suretiyle işsizlik ödeneğinden faydalanabilmektedirler. İlgili kanun maddesi kapsamında işveren tarafından 5510 sayılı kanunda belirtildiği üzere işten ayrılma bildirgesini düzenlemesi ve 15 gün içinde işten ayrılan sigortalıya teslim etmesi gerekmekte olup, bir nüshasının da işyerinde muhafaza edilmesi gerekmektedir[10]. İŞKUR’a teslim edilecek işten ayrılma bildirgesi yalnızca iş sözleşmesinin işsizlik sigortası edimlerinden faydalanma hakkının doğmasını sağlayacak nedenlerden biri ile sona ermiş olması halinde verilmelidir[11].

Hizmet sözleşmesi sona eren sigortalı işsiz tarafından 30 gün içinde İŞKUR’a doğrudan veya elektronik olarak başvurulması şart olup, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu, sigortalı işsiz tarafından doğrudan yapılmayan başvurunun avukatı aracılığıyla gerçekleştirilmesi durumunda, sigortalı işsizin işsizlik ödeneği için yaptığı başvurunun kabul edilmeyeceğini hükme bağlamıştır[12].

İşsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için hizmet sözleşmesinin kanun kapsamında yer alan sebeplerden biri gerekçe gösterilerek sona erdirilmiş olmalıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. Maddesi kapsamında işçinin haklı sebeple derhal fesih hakkına sahip olabileceği haller yer almakta olup, ilgili kanunun 25. Madde hükmünde de işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle derhal fesih hakkına sahip olduğu haller hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda, işveren ve işçi tarafından sağlık sebeplerinden dolayı, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerde ve bazı zorlayıcı sebeplerden dolayı iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebilmesi söz konusu olmaktadır. Ancak işveren tarafından madde 25/2 kapsamında iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda sigortalı işsiz lehine işsizlik ödeneğine hükmedilmemesi sosyal güvenlik mevzuatı açısından mağdur etmekte olup, kıdem ve ihbar tazminatı alamayan işçinin bir de işsizlik ödeneğinden mahrum edilmesi söz konusudur[13].

Bazı hallerde işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız yere feshedilmesi söz konusu olabilmektedir. Bu durumda, sigortalı işsiz tarafından işe iade maksadıyla 4857 sayılı kanunun 20. Maddesi kapsamında arabuluculuk başvurusu sonucu son tutanağın düzenlenme tarihinden iki hafta kadar içinde ve işten ayrılma tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade davası açılmaktadır. İlgili kanunun 21. Maddesi kapsamında, işe iade davası sonucu işçi tarafından davanın kazanılması sonucu, söz konusu kararın kesinleşme tarihine kadar sigortalı işçi tarafından çalışılmayan süre kapsamında en fazla dört aya kadar doğmuş alacaklarının ödenmesi durumu söz konusudur. İşçi tarafından işverenin haksız feshi dolayısıyla açılan işe iade davasının kazanılması durumunda, 4477 sayılı kanunun 50/3. Maddesi kapsamında işsiz geçen sürelere yönelik işsizlik ödeneğine hak kazanma durumu söz konusu dört aylık ücret sonunda mevcut duruma göre belirlenmekte olup[14], sigortalının işsiz olarak geçirdiği döneme ilişkin işsizlik ödeneğinin ödenmesi söz konusudur. Öte yandan, işe iade sonucu sigortalı lehine hükmedilen ücretin ve işsizlik ödeneğinin aynı dönemde alınması durumunda, işsizlik ödeneğinin işsiz kalınan dönem boyunca en fazla dört aylık ücret dönemine rastlayan ödeneğin iade edilme yükümlülüğü, sigortalı işsizin gelir kaybının tazmini maksadıyla almış olduğu ödeneğin geri alınmasına sebep olduğundan işçi yönünden oldukça büyük zararlara sebebiyet vermektedir[15].

4477 sayılı kanunun madde 50/son fıkrası kapsamında, kısa vadeli sigorta kolları edimlerinden olan geçici iş göremezlik ödeneği ile işsizlik ödeneğinin aynı dönemde ödenmesi halinde, geçici iş göremezlik ödeneğinin işsizlik ödeneği tutarından fazla olmaması gerekmektedir. Ayrıca, sigortalı işsizin işsizlik ödeneği aldığı süre zarfında yeniden istihdam edilememesi durumunda, işsizlik ödeneğinin süresinin bitimiyle söz konusu ödeneğin devamı söz konusu olmayacaktır[16].

İşsizlik ödeneğinin ödenmesinde hak düşürücü birtakım sebepler mevcut olmakla, söz konusu husus 4477 sayılı kanunun 52. Maddesi kapsamında hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda, İŞKUR tarafından teklif edilen yeni işin sigortalı işçi tarafından haklı bir gerekçe olmaksızın reddedilmesi, ödenekten yararlandığı süre zarfında gelir getiren başka bir işte çalışılması ya da yaşlılık aylığı alınmasının tespiti, kurum tarafından verilen mesleki eğitimlerin reddedilmesi ya da devam edilmemesi ve kurumun çağrılarına cevap verilmemesi hallerinde işsizlik ödeneği kesilmektedir. İlgili kanunun 52. Maddesi kapsamında belirtilen kurum tarafından verilen mesleki eğitimlerin reddedilmesi ya da devam edilmemesi ve kurumun çağrılarına cevap verilmemesi hallerinin ortadan kalkması durumunda, kesilen işsizlik ödeneğinin tekrar verilmesi söz konusu olmaktadır[17].

2. Doğum ve Evlat Edinme Sonrası Yarım Çalışma Ödeneği

4857 sayılı kanunun 74/2. Maddesi kapsamında, analık izninin bitmesinden itibaren sigortalı işçi 5510 sayılı kanun kapsamında analık izni ile ilgili koşulların sağlanması durumunda, yarım çalışma izni boyunca 4477 kanunun Ek madde 5[18] hükmü uyarınca, yarım çalışma ödeneğine hak kazanmaktadır. Söz konusu yarım çalışma ödeneği, ilgili mevzuat kapsamında İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmakta olup, günlük tutarı günlük brüt asgari ücret tutarındadır[19].

3. Kısa Çalışma Ödeneği

4477 sayılı kanuna 13.22.2011 tarihli 6111 sayılı kanunun 73. Maddesi ile eklenen Ek madde 2[20] hükmü ve Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelik kapsamında kısa çalışma ödeneği düzenlenmiştir. İlgili mevzuat kapsamında, ekonomik, bölgesel kriz ve zorlayıcı sebepler kapsamında işyerinde kısa çalışma dönemine geçilmesi durumunda, en fazla üç aylık süre boyunca İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında kısa çalışma ödeneğinin ödenmesi söz konusudur. Söz konusu kısa çalışma ödeneğine hak kazanılması, iş sözleşmesinin devam etmesi ve işsizlik sigortası edimlerinden faydalanmak için gereken diğer koşulların sağlanması gerekmektedir. Kısa süreli çalışma yürüten sigortalı işsizlere kısa çalışma ödeneğinin ödendiği süre zarfında işçilerin genel sağlık sigortası primleri İşsizlik Sigortası Fonu’ndan Sosyal Güvenlik Kurumu’na aktarılmaktadır[21].

4477 sayılı kanununa 7226 sayılı kanun kapsamında eklenen geçici 23. Madde hükmü ile, COVID-19 salgını dolayısıyla istihdam işyerlerinde kısa çalışma uygulamasına geçilmesini oldukça kolaylaştırmış olup, söz konusu pandemi döneminde, kısa çalışma uygulaması oldukça yaygın hale gelmiştir[22]. Söz konusu düzenleme kapsamında kısa çalışma ödeneğine hak kazanma şartları hafifletilmiş olup, 31 Temmuz 2021 tarihine kadar söz konusu ödenek devam etmiştir[23]. COVID-19 pandemisi sebebiyle kısa süreli çalışma dönemine geçen işyerlerinde çalışan sigortalı işçilere ödenen kısa çalışma ödeneğinin ödenmesi süresince, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken meblağ oldukça azalmış olup, fon kapsamında %40 oranında bir gerileme söz konusudur[24].

31 Haziran 2021 tarihinde 4477 sayılı kanununa 7226 sayılı kanun kapsamında eklenen geçici 23. Madde kapsamında işverenler tarafından işten çıkarma yasağının kalkması ile işten çıkarmalar artmış olup, İŞKUR’un verilerine göre Temmuz ve Ağustos 2021 tarihlerinde işsizlik ödeneğine başvuru sayısı 382.872 olmakla birlikte bu başvurular sonucu işsizlik ödeneğine hak kazanan sayısı 199.083’tür[25].

4. Ücret Garanti Fonu Kapsamında Ücret Ödemesi

4477 sayılı kanuna 15.5.2008 tarihli 5763 sayılı kanunun 17. Maddesi kapsamında eklenen Ek madde 1[26] hükmü gereğince, işverenin acze düşmesi, konkordato ilan etmesi, iflası veya iflasın ertelenmesi nedenleri ile işçilerin üç ay boyunca ödenmeyen ücretlerinin İşsizlik Sigortası Fonu adı altında ayrı bir Ücret Garanti Fonu’nun oluşturulması öngörülmüştür. Sigortalı işçinin söz konusu fon kapsamında ücret almasının temel koşulu, ödemeden acze düşen işverenin işyerinde son bir yıl süre ile çalışmış olmasıdır.

Söz konusu fondan, işsizlik sigortası kanunu kapsamına dâhil olan tüm işçiler faydalanabilmektedir[27]. 27272 sayılı Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği kapsamında, söz konusu fona yönelik usul ve esaslar yer almaktadır.

Ücret Garanti Fonu kapsamında, işveren tarafından acze düşülmesi hallerinde işçinin kıdem ve ihbar tazminatı gibi ücretlerinin karşılanması söz konusu değildir[28].

5. Sigorta Primlerinin Ödenmesi

5510 sayılı kanunun madde 60/(e) bendi kapsamında, işsizlik ödeneğinden, Esnaf Ahilik Sandığı ödeneğinden ve kısa çalışma ödeneğinden faydalanan sigortalılar, genel sağlık sigortalısı olarak kabul edilmiştir. İşveren tarafından işe giriş bildirgesi kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilen işçilerin sigortalılıklarının başlangıcından itibaren işsizlik sigortası hususunda da tescil edilmiş olmaktadır. SÖZER tarafından da belirtildiği üzere, sigortalılık işlemlerinin akabinde işveren tarafından yerine getirilmesi gereken hak ve yükümlülükler mevcuttur[29]. İşsizlik ödeneğinin ödenmeye başlaması ile İŞKUR tarafından sigortalı işsizlerin GSS giriş bildirgeleri ile SGK bünyesinde tescil edilmeleri söz konusu olmakla, söz konusu GSS primlerini ödeme hususu İŞKUR’un sorumluluğundadır[30].

Öte yandan, İŞKUR tarafından sigortalı işsizler yararına verilen mesleki eğitim kurslarına devam edildiği süre zarfında söz konusu işsiz kalan sigortalılar 5510 sayılı kanunun madde 4/(a) kapsamında sigortalı olarak kabul edilmekte olup, kısa vadeli sigorta kollarından olan iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından faydalanma hakkına sahip olmaktadırlar[31].

4477 sayılı Kanunun 48. Maddesi gereğince, sigortalı işsizlerin genel sağlık sigortası primleri fon tarafından karşılanmakta olup, söz konusu düzenleme oldukça yerindedir[32].

6. İş Bulma ve Mesleki Yardım

4477 sayılı Kanunun madde 48/(d) ve (e) bentleri kapsamında, işsizlik sigortasından faydalanma hakkına sahip sigortalı işsizlerin yeniden istihdam edilmelerini sağlama ve mesleki eğitim programları gibi hizmetler sunulmaktadır. Söz konusu hususta, İŞKUR bünyesinde İstihdam Daire Başkanlığı kurulmuş olup, sigortalı işsizlerin mesleklerine ve istihdam edildikleri ücrete uygun ücret alabilecekleri yeni bir iş bulmaları hedeflenmektedir[33].

--------------------------

[1] Esmanur Çakmak, Türkiye’de İşsizlik Sigortası Uygulamaları, Hukuk ve İktisat Araştırmaları Dergisi, 12, 1, 2020, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/977975, (E.T. 01.06.2022), ss. 10

[2] 4477 sayılı Kanun madde 50/1: “Günlük işsizlik ödeneği, si-gortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkıdır. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanunu-nun 39 uncu maddesine göre onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçemez.”

[3] Suat Uğur, Türkiye’de İşsizlik Sigortasının Gelişimi, Yönetim Bilimleri Dergisi, 9, 2, 2011, ss. 101, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/705497, (E.T. 20.11.2021)

[4] 4477 sayılı Kanun madde 50/2: “Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan, son üç yıl içinde;

a) 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün,

b) 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,

c) 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün,

Süre ile işsizlik ödeneği verilir.

[5] Müjdat Şakar, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku (13. Baskı), Beta Yayınevi, İstanbul, 2020, ss. 302

[6] Ali Nazım Sözer, İşçi, Bağımsız Çalışan ve Kamu Görevlileri Bakımından Türk Sosyal Sigortalar Hukuku (Güncellenmiş 5. Baskı), Beta Yayınevi, İstanbul, 2021, ss. 522

[7] Ayrıntılı bilgi için bkz. A. Can Tuncay, Ömer Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri (Yenilenmiş 21. Bası), Beta Yayınevi, İstanbul, 2021, ss. 713

[8] Ali Güzel, Ali Rıza Okur, Nurşen Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Basım Yayım, İstanbul, 2021, ss. 755

[9] 4477 sayılı Kanun madde 51: “Bu Kanun uyarınca sigortalı sayılanlardan hizmet akitleri aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar.

a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu’nun 13’üncü maddesi veya 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 16 ncı maddesi yada 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından sona erdirilmiş olmak,

b) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanunu’nun 16 ncı maddesinin (I), (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7 nci maddesi ile 11 inci maddesinin birinci fıkrasına göre sigortalı tarafından feshedilmiş olmak,

c) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın süresinin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanunu’nun 17 nci maddesinin (I) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (III) numaralı bendine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 12 inci maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından feshedilmiş olmak,

d) Hizmet akdinin belirli süreli olması halinde, bu sürenin bitimi nedeniyle işsiz kalmak, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 7 nci maddesinin (II) numaralı bendinde belirtilen hizmet akdinin belirli bir sefer için yapılmış olması nedeniyle sefer sonunda işsiz kalmak,

e) İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olmak, 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (IV) numaralı bendindeki nedenlerle işsiz kalmak,

f) 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi kapsamında işsiz kalmak,

g) (Ek : 24/8/2000 - KHK - 617/38 md.; İptal: Ana.Mah.nin 31/10/2000 tarih ve E.:2000/63, K.:2000/36 sayılı Kararı ile.; Ek: 25/6/2003 – 2904/28 md.) Yukarıdaki bentlerde belirtilen iş kanunları kapsamına girmeyen sigortalılardan hizmet akitleri, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu kapsamında yapılmış olan toplu iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmesi bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri doğrultusunda (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerindeki hükümlere paralel olarak sona ermiş olmak.

(Değişik ikinci fıkra: 25/6/2003 – 4904/28 md.) Ancak, işsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için hizmet akdinin başvuru sırasında grev, lokavt veya kanundan doğan ödevler nedeniyle askıya alınmamış olması gerekmektedir.”

[10] Ayrıntılı bilgi için bkz. Şakar, a.g.e., ss. 304

[11] Sözer, a.g.e., ss. 521

[12] Tuncay, Ekmekçi, a.g.e., ss. 712

[13] Şakar, a.g.e., ss. 304

[14] Tuncay, Ekmekçi, a.g.e., ss. 719

[15] İbrahim Subaşı, Yusuf Yiğit, İş Sözleşmesinin Sona Erme Nedeninin İşsizlik Sigortasından Yararlanma Hakkına Etkisi ve Uygulamadan Doğan Sorunlar, İş ve Hayat Dergisi, 4, 8, 2018, ss. 145, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/941353, (E.T. 01.06.2022)

[16] Çakmak, a.g.e., sss. 13

[17] Güzel, Okur, Caniklioğlu, a.g.e., ss. 767

[18] 4477 sayılı Kanun Ek madde 5:İşçiye, 4857 sayılı Kanunun 74’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca haftalık çalışma süresinin yarısı kadar verilen ücretsiz izin süresince doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği ödenir. Ödenek süresi, 4857 sayılı Kanunun 63’üncü maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresinin yarısı kadardır. Yarım çalışma ödeneği, çalışılan aya ait aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan sonraki ikinci ay içinde Fondan aylık olarak ödenir. Doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneğinin günlük miktarı, günlük asgari ücretin brüt tutarı kadardır. Bu madde hükümlerinden yararlanılabilmesi için işçinin adına doğum veya evlat edinme tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması, 4857 sayılı Kanunun 63’üncü maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışılması ve doğum ve evlat edinme sonrası analık hâli izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde Kuru-ma doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesi ile başvuruda bulunulması gerekir. Mücbir sebepler dışında, başvuruda gecikilen süre doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülerek ödeme yapılır. Bu ödemeler damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz. Geçici iş göremezlik ödeneği almaya hak kazananlara, bu durumlarının devamı süresince doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği ödenmez. İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan yersiz ödemeler kanuni faiziyle birlikte işverenden tahsil edilir. Bu madde hükümleri 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personel için de uygulanır.

Birinci fıkra kapsamındaki sigortalılar için, 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinde belirtilen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden aynı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (f) bentleri uyarınca toplam %32,5 oranında sigorta primleri işçi ve işveren payları doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği ödenen gün sayısı kadar Fondan Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenir. 5510 sayılı Kanun kapsamında, Kurum prim ödeme yükümlüsü olmakla birlik-te işyeri ve işveren sayılmaz ve bu kişiler için işe giriş ve çıkış bildirimi yapılmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Kurum ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.”

[19] Tuncay, Ekmekçi, a.g.e., ss. 737

[20] 4477 sayılı kanun Ek madde 2:Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir.

Bu Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işveren, kısa çalışma talebini, derhal gerekçeleri ile birlikte Türkiye İş Kurumuna, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya bir yazı ile bildirir. Talebin uygunluğunun belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların da görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Kısa çalışma halinde İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma ödeneği ödenir. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi gerekir.

Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesine göre 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının %150’sini geçemez. Kısa çalışma ödeneğinden yararlananlara ait sigorta primlerinin aktarılması ve sağlık hizmetlerinin sunulmasına ilişkin işlemler 5510 sayılı Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde yürütülür. Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülür.

Zorlayıcı sebeplerle kısa çalışma yapılması halinde, kısa çalışma ödeneği ödemeleri 4857 sayılı Kanunun 24’üncü maddesinin (III) numaralı bendinde ve aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar.

Bu maddede yer alan kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.

İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.”

[21] Tuncay, Ekmekçi, a.g.e., ss. 721

[22] Tuncay, Ekmekçi, a.g.e., ss. 721

[23] Güzel, Okur, Caniklioğlu, a.g.e., ss. 771

[24] İsmail Hakkı Dinççay, Farklı Ülke Uygulamaları Işığında Türkiye’de İşsizlik Sigortasının Uygulama Etkinliği Üzerine Bir Değerlendirme, HAK-İŞ Uluslararası Emek ve Toplum Dergisi, 9, 25, 2020, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1320851, (E.T. 01.06.2022), ss. 461

[25] İŞKUR, DİSK-AR, http://arastirma.disk.org.tr/?p=7820, (E.T. 01.06.2022)

[26] 4477 sayılı Kanun Ek Madde 1:Bu Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası veya iflasın ertelenmesi nedenle-ri ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret alacaklarını karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında ayrı bir Ücret Garanti Fonu oluşturulur. Bu madde kapsamında yapılacak ödemelerde işçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde çalışmış olması koşulu esas alınarak temel ücret üzerinden ödeme yapılır. Bu ödemeler 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 78 inci maddesi uyarınca belirlenen kazanç üst sınırını aşamaz.

Ücret Garanti Fonu, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin yıllık toplamının yüzde biridir. Ücret Garanti Fonunun oluşumu ve uygulanması ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”

[27] Ayrıntılı bilgi için bkz. Şakar, a.g.e., ss. 308; Tuncay, Ekmekçi, a.g.e., ss. 738

[28] Güzel, Okur, Caniklioğlu, a.g.e. ss. 773

[29] Sözer, a.g.e., ss. 520

[30] Şakar, a.g.e., ss. 305

[31] Şakar, a.g.e., ss. 305; Tuncay, Ekmekçi, a.g.e., ss. 735

[32] Gökhan Bedir, 4477 Sayılı İşsizlik Sigortasından Sağlanan Haklar ve İşsizlik Ödeneği Uygulamaları, Terazi Hukuk Dergisi, 12, 135, 2017, ss. 8, https://0211q15am-y-https-www-jurix-com-tr.proxy.beykent.deep-knowledge.net/article/9751, (E.T. 01.06.2022); Güzel, Okur, Caniklioğlu, a.g.e., ss. 774; Çakmak, a.g.e., ss. 15

[33] Güzel, Okur, Caniklioğlu, a.g.e., ss. 775; Tuncay, Ekmekçi, a.g.e., ss. 735